100 günü geride bıraktık ama...

100. sayımızı dün itibariyle okuyucumuza ulaştırdık. Zaman su gibi akıp, geçiyor. Geçen zaman zarfında biz Didim'i ve Didim'de yaşayanları tanımaya çalıştık. Didim'de yaşayanların da bizi tanımalarını istedik. Çok iyi biliyoruz ki, rüştümüzü ispat edebilmemiz için hâlâ zamana ihtiyacımız var. Bunu da zamanla başaracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Didim için hayati önem taşıyan konuların üzerine tam anlamıyla eğilemedik. Toplumsal konularda adım atamadık. Didim için her hangi bir konuda kamuoyu yaratamadık. Bu eksikliğimizin farkındayız ama, bizi takip etmeye devam edin.
Eksikliğimizin giderilmesi için öncelikle bazı adımlar atmaya karar verdik. Bu adımların başında benim Didim'e yerleşmem geliyordu. Evet, geçtiğimiz hafta cumartesi gününden itibaren Didim'e yerleştim ve Didimli olmak için ilk adımımı attım.
Söke'den idare yöntemiyle 100 günü geride bıraktık ve şimdi işin başına kendim geçtim. Söke'deki gazetenin ve matbaanın başına da eşim geçti. Bu da beni iyice rahatlattı ve Didim'e odaklanmamı sağlayacak.
Didim'de güzel işlere imza atacağımıza inancım tam. Bunun için Didim'deki kurum, kuruluş, siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve vatandaşların desteğine ihtiyacımız var. Bize bir adım atsınlar biz kendilerine 10 adım atacağız.
Gerçek gazetesini Didim'in gazetesi olarak benimsemelerini istiyoruz. 100 gün önce, "Her şey Didim için" sloganıyla yola çıkmıştık. Biz ekip olarak, Didim için güzel işlere imza atmak isti     yoruz ancak, bu yolda başarılı olabilmemizin en önemli unsuru siz Gerçek gazetesi okurlarısınız. Belirttiğim gibi; özellikle kurum, kuruluş, siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve vatandaşların bizleri sayması ve tanıması başarıya giden yolda önemli etken olacaktır.
Geçen zaman zarfında gördüm ki, özellikle kurum, kuruluş, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri tarafından hâlâ daha tanınmıyoruz. Bilerek veya bilmeyerek bazı hatalar yapılmakta. Basın açıklamaları başta olmak üzere bazı etkinliklerden ajanslar aracılığıyla haberdar oluyoruz. Bu konuda da edindiğim bazı bilgiler bizi rahatsız etti. Bir ajans muhabirinin; kurum, kuruluş, siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcilerini ve vatandaşları yanlış yönde bilgilendirdiğini öğrendim. Etkinliklere, basın açıklamalarına vb. da vetlere özellikle çağırılmayışımızın nedeni yanlış yönlendirilmeymiş.
Bir siyasi parti ilçe başkanıyla dün yaptığım görüşmede, "Bize de ulaşın, her türlü etkinliğinizi takip edelim, gazetemizde haberlerinize yer verelim" şeklindeki yaklaşımım üzerine aldığım cevap beni şaşırttı. Bir ajansa ve Didim'de yayınlanmakta olan bir yerel gazeteye bağlı olarak çalışan muhabir arkadaşımızdan yıllardır destek aldıkları için etkinliklerinde bir başka gazeteyi çağırmaya gerek duymadıklarını söyledi. Ajans temsilcisi muhabir arkadaşımızın, bizim gibi diğer gazetelere de haber gönderdiği için çağırılmadığımızı öğrenmek bizi üzdü.
İşte bu bağlamda, yani rüştümüzü ispat etme konusunda eksikliğimizin giderilmesi için ikinci önemli adımımızı attık. Bu ajansla abonelik anlaşmasını ay sonu itibariyle sonlandırdık. Bu adımı attık çünkü, ajans temsilcisi muhabir arkadaşımız haberleri önce bağlı olduğu yerel gazetede kullanıyordu. Haberleri özellikle de geç saatte ajansa gönderdiği için ya kullanamıyor ya da bayat haber olarak kullanmak durumunda kalıyorduk. Son olarak öğrendiğimiz bu gelişme de tuzu biberi oldu.
Bundan böyle kurum, kuruluş, siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve vatandaşlarımızın bize aracısız olarak ulaşmalarını bekliyoruz. Adımız, adresimiz, telefon ve belgegeçer numaramız künyemizde mevcut. Yani      sizlere bir telefon kadar mesafedeyiz. Arayın gelelim, her türlü etkinliğinizi Gerçek gazetesi sütunlarında yer verelim.
Bu gazete bizim değil, sizin. Bunu hiç bir zaman unutmayınız.
Yazımın başlığında belirttiğim gibi; yayın hayatımızda bundan sonra amalara yer olmasını istemiyoruz. En azından biz elimizden geleni fazlasıyla yapmaya çalışacağız.
Bizi kimse temsil etmiyor.
A veya B yayın kuruluşunun çalışanı bizim çalışanımız değildir. Abonesi olduğumuz bir ajansın mensubudur. Bu özelliği bizi temsil ettiğini göstermez. Bunu herkesin bilmesini özellikle istiyorum. Çünkü bu düşünceyle ve yanlış bilgiyle haraket edenlerin haber, duyuru vb. etkinlikleri doğal olarak (ajans aboneliğini iptal ettiğimiz için) gazetemiz sütunlarında kullanılmayacaktır.
Bağlı bulundukları ajansiarın aboneliği dışında bizimle hiç bir bağlantısı olmayan meslektaşlarımızın da bu gibi davranışlar içerisine girmemelerini rica ediyorum. "Şu veya bu gazeteye de ben haber veriyorum, çağırmasanızda olur!" şeklindeki yaklaşımlar basın meslek ilkeleriyle bağdaşmaz.
"Her şey Didim için" dileklerimle herkese güzel günler diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar