12 EYLÜL ÇOCUKLARININ ÇOCUKLARI...

Ülke kan gölü...
Sadece doğusu değil, batı kentlerinde de terör riski her an kapıda.
Ama "millet" magazinde, keyifte...
Televizyonların haber bültenlerini izleyenleri parmakla sayıyorsunuz.
Varsa yoksa diziler, [akla zarar] survivor bağımlılığı, manken kültürü ile içe içe o yoğun bulamaç...
TSK her gün bomba yağdırıyor; PKK her gün yeni bir sabotaj peşinde, PYD/IŞİD/ABD/FETÖ komploları tavana vuruyor: Ölü sayısı her gün yeni rakamlara ulaşıyor; cenazeler peş peşe..
Ama... Gençliğin çok büyük bir kısmı olan bitene ilgisiz, uzatmış sakalını, usturaya vurmuş saçını, entel/dantel...
Bu gençler, 12 Eylül'ün devşirdiği ana-baların marifeti...
Siyaset, kirli bir çıkar çekişmesi olarak gösterildi bu gençlere.
Siyaseti, milli bir görev ve yurtsever bir sorumluluk olarak öğrenmediler; yaşamadılar.
Ve onların büyük bir çoğunluğu ülkede neler olup bittiğini öğrenmeden yaşamayı seçiyorlar; acılara ortak olmaktan kaçarak yaşıyorlar ve bu sokağın nereye çıktığını düşünmek istemiyorlar.
Yarının aydınlığına omuz vermek diye bir gündemleri yok. 
Bir ot gibi, sorumsuz bir nebat gibi, vicdansız bir illet gibi yaşar gibi yapıyorlar...
Çünkü, sistemli olarak böyle yetiştirildiler.
Ülkelerinin sorunlarına karşı yabancılaşmayı özgürlük olarak benimseyerek büyüdüler.
İşte yarın yine önlerine sandık konacak.
Ülkenin kaderi o sandığın içinde fokur fokur kaynayacak...
Ama, millet yine tatilde, magazinde, keyifte gönül eğlendirecek...
Ey Türk Gençliği!..
Lütfen içinde yüzdüğün bu garip kültür ortamını sorgula.
Ve... Birinci vazifeni geçtik; bari ikincilerini, üçüncülerini hatırla görevlerinin.
Bağımsızlığı, demokrasiyi, özgürlüğü, aydınlanmayı ve hukuk devletini kurma sorumluluğunu hatırla.
Damarlarındaki kanın niteliğini sorgula!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar