Ahlaksızca yazılmış yazı...

Bir süredir yayın yoluyla, Ekspres Gazetesi'nin CHP'li haber müdürü Levent Tuncer ile atışıyorduk. Yazılarımda, 23 gün arayla yazdığı iki yazısından dolayı kendisini eleştiriyordum. Çünkü; 23 gün önce yazdığı yazısında, partilisi Söke Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi için ağır eleştirilerde bulunuyordu. 23 gün sonra yazdığı yazısında ise; daha önce yazdıklarını unutmuşçasına kendisiyle çelişkiye düşüyordu. Dün “tu kaka” yaptığı partilisi Başkan Özekmekçi’yi alkışlıyor ve yere göğe sığdıramıyordu.


İşin ilginç tarafı CHP Söke İlçe Teşkilatı’na kayıtlıydı...



Aynı zamanda da CHP’nin Atatürk mahallesi delegesiydi...



Bu gerçekler ortadayken, tutarsızlığına anlam verememiş ve sormuştum!



“Bu yaman çelişki neden?” diye...



Herkes gibi, ben de iki yazısı arasındaki 180 derecelik açı farkını merak ediyordum.



Zaman zaman yazılarımda açıklama yapması için hatırlatmalarda bulunuyordum.



Israrlarıma rağmen, bu konuda aylardır tek bir satır açıklama yapmazken, 11 Ağustos 2008 tarihli Ekspres Gazetesi’nde “Muhalefete bak (!)” başlıklı bir köşe yazısı yayınlandı.



Ahlaki değerlerden yoksun bir üslupla kaleme aldığı yazı adeta cinayet sebebiydi!



Bana olan kinini yazısında dışa vurmuştu. Çelişkili yazılarını yayınlayıp, kendisini küçük düşürdüğüm için öfkesini kusmuştu. Hatta hızını alamamış ve çocuklarıma dahi saldırmıştı.



39 yaşındayım ve bu mesleğe gazete dağıtıcısı olarak başladım. Yani yıllarımı verdim gazetecilik mesleğine. Kimler geldi, kimler gitti bu sektörden. Karşılıklı atıştığımız meslektaşlarımız da oldu, ama hep saygı çerçevesinde.



Kimsenin özel yaşantısı beni ilgilendirmedi.



Kimsenin eşine veya çocuklarına saldırmadım.


Kimsenin eşinin ve çocuklarının ne yaptığı beni hiç ilgilendirmedi.


Özel hayata hep saygı gösterdim.



Ne kimseye böylesi alçakça bir saldırıda bulundum ne de kimseden böylesi alçakça bir saldırı görmüştüm.



Söke Belediyesince, Çocuk Parkı’nın içkili yerler statüsüne dahil edilmesine yayın yoluyla muhalefet ediyorum. Çocuk Parkı’nın restoranı ve kafeteryasında alkollü içki satışının doğru olmadığını savunuyorum. Muhalefet olmama rağmen, 08.08.2008 tarihinde Çocuk Parkı’ndaki restorana gittim. Aile dostlarımızın çocuklarının doğum günü kutlaması vardı. Kutlama içkili değildi ve çocuklar olduğu için sigara bile içilmemişti.


Restorana girdiğimi görüp, aklınca beni eleştirmeye çalışmış. Bir doğum günü kutlamasını kendisine malzeme yapmış.



Alçakça ve ahlaksızca kullanılan ifadeler şöyle idi: “Kendileri 08.08.2008 çılgınlığı yapıp, Harikalar Dünyası Parkı, Gemi Restaurant’ın (hani şu çocukların bulunduğu ortamda içki içilen yer!) ikinci katında ne yapıyorlardı acaba? Hem de çoluk çocuk...”



Yazısının sonunda da şöyle bir ifade kullanmış:



“...Bu maymun elleriyle neresini kapatacak merak ediyorum”



Ar damarı çatlamış olsa gerek...



Masumane bir doğum günü kutlamasını “08.08.2008 çılgınlığı!” olarak değerlendirmiş. Bu ifade hoşuna gitmiş olmalı ki, kullanma gereği duymuş, ama sarfettiği sözlerin ne anlama geldiğini herhalde bilmiyor!


Ahlaklı olan insan hangi ruh halinde olursa olsun bu ifadeleri kullanmaz. Restoranın ikinci katında, hem de çoluk çocuk ne yaptığımızı ima etmeye çalışıyor acaba!


Restoranın ikinci katında ne yaptığımızı, restoranın işletmecisinden sorup öğrendiği halde, imalı sözlerde bulunmak kalleşlik değil de nedir?



Benden intikam almak isterken, diğer davetlileri de zan altında bırakmış.



Doğum gününe katılan ben ve benim gibi diğer maymunların!, ikinci katta çocuklarımızla birlikte yaşadığımız(!) çılgınlıktan sonra ellerimizle neremizi kapatacağımızı merak ediyormuş.



Sence ne yapmış olabiliriz! Nerelerimizi kapatmalıyız!



Eşlerimizle birlikte, canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımızı nasıl bir çılgınlığın içerisine atmış olabiliriz!



Çocuklarımız olduğu için masalarda sigara bile içilmedi. Kimse kimseyi sigara konusunda uyarma gereği bile duymadı. Hem de açık havada olmamıza rağmen.



Dilerim, siz de bir gün çocuk sahibi olursunuz ve kullanmış olduğunuz ifadelerden dolayı utanç duyarsınız.



Yazımın giriş bölümünde de dediğim gibi, bu ifadeler insanın başını belaya sokar.



Sen sen ol bir daha kimsenin çocuğuna, eşine dil uzatma, imada bile bulunma.



Bu sana ders olsun ve bundan sonra yazdıklarını tekrar tekrar oku ondan sonra yayınlanması için çalıştığın gazeteye gönder.



Herkes benim gibi davranmayabilir. Başına çok büyük işler alabilirsin.



Bilmem anlatabildim mi???



Kaç gündür de yazılarında poponla ilgili ifadeler kullanıyorsun. 05.08.2008 tarihli siyasi içerikli yazında da, hiç alakası olmadığı halde, “Yılan veya bukalemun olacağıma kıçı açık maymun olmayı yeğlerim” diye yazmışsın.



Kıçınla ilgili bir sorunun varsa bir doktora görün.


Çünkü, okuyucuyu ilgilendirdiğini sanmıyorum.



***



Ahlaksızca ve kalleşçe ifadeler kullanılan yazıyı yayınlamaktan rahatsızlık duymayan gazete yönetimi acaba çok mutlu oldu mu?



Yazıyı iyi yorumlayamadıklarını ve ifadelerdeki ahlaksızlığı göremediklerine inanmak istiyorum.


Çünkü onların da çocukları var ve çocuklarının yanlış işlere karışmasından herhalde üzüntü duyarlar...


Yüz kızartıcı suç işleseler insan içine çıkamazlar....


Çocukları nezarete düşse, duyulur-dedikodu olur korkusuyla onu orada bırakırlar ve arkalarına bile bakmadan kaçarlar...



Sözün özü: Önce iğneyi kendinize, sonra çuvaldızı başkasına batırınız.


Yani, adam olunuz adam...

Önceki ve Sonraki Yazılar