Şu seçim atmosferinde Allah Milletvekili aday adaylarına güç-kuvvet ve sabır versin. Özellikle AK Parti adaylarını izlerken oldukça zorlandım. Ya bu yola başvurup milletvekili aday adayı olanlara ne demeli?

Aydın'da 16 merkez ilçe var. İl merkeziyle 17. Bunun en azından 3-4 katı belde teşkilatı var. AK Parti Milletvekili aday adayları temayül oylaması öncesinde parti yöneticileri, belediye başkanları ve delegelerle yüzyüze görüşüp, kendisini tanıtıp onlardan oy istiyor.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin tek seçicisi olduğuna göre, böyle zahmetli şeylere ne gerek var? Partinin milletvekili aday adayları bu gerçeği bildiği halde Ankara'da güçlü görünmek için, o yedi kişilik listeye girmek için didiniyor ve her türlü zorluğa katlanıyor.

Önceki gün AK Parti'nin flaş milletvekili aday adayı Mehmet Koyuncu'nun peşine takılıp, ilin doğusundaki bazı ilçe ve beldeleri gezdim. Mehmet Koyuncu Buharkent'ten Nazilli'ye kadar uzanan çizgide bulunan ilçe ve belde teşkilatlarını, AK Partili Belediye Başkanlarını ziyaret edip, onlarla yüzyüze görüştü. Benim ilgi alanım farklıydı. Siyasi gelişmeler konusunda bilgi aldım. Mehmet Koyuncu kendini tanıtırken çok rahattı. İlgililerle çabucak kaynaştı. Koyuncu'nun hiç siyasi deneyimi yoktu, ama sanki kırk yıllık politikacılar gibi, geleceğin en iyi politikacılarından biri olacağına dair sinyaller verdi. Şüphesiz ki, ondaki bu özellik rastgele bir günde oluşan bir davranış biçimi değil.

Koyuncu, uzun yıllar devletin üst kademelerinde görev yapan bir bürokrat. Uzun yıllar siyasi erkle yan yana yaşamış ve hem bürokraside hem de siyasi alanda büyük deneyimler elde etmiştir. Siyasi hayata atıldığında ise bürokraside elde ettiği deneyimlerini, yeni siyasi yaşamına aktarmıştır.

Türkiye'de yıllar yılı iyi devlet adamları genellikle hep bürokrasiden gelmiştir. Merhum Özal, Demirel ve daha niceleri...

Kısacası Mehmet Koyuncu'da yeni atıldığı politika kulvarında çok başarılı bir grafik çiziyor. Oysa Koyuncu bunun farkında olmadan, "Ben siyasete yeni atıldım" diyerek karşıdaki muhatabından özür diler bir hali var. Ama bana göre kırk yıllık politikacılar gibi rahat ve başarılı.

Mehmet Koyuncu ile ilgili izlenimlerim böyle. Ama sizlere ilin doğusunda meydana gelen yeni siyasi gelişmelerden de biraz söz edeyim.  Çünkü çok önemli...

Aydın'ın en doğu ucundan başlayarak Kuyucak'a kadar uzanan çizgide eski siyasi yapıların tamamen değişikliğe uğradığına tanık oldum. Eski DP, Adalet Partisi, ANAP ve DYP'nin kaleleri olarak bilinen yerleşim birimleri, son iki yıl içinde AK Parti'nin kaleleri haline gelmiş. Son olarak ziyarete gittiğimiz İncirliova ve Germencik'te de durum aynı. İşin en büyük ilgi çeken yanı, bu yerleşim birimlerindeki yönetici ve seçmenlerin büyük çoğunluğu "Milli Görüş" ile ilgili değil. Eski ANAP, DYP ve bir miktar da MHP yandaşlı siyasiler AK Parti tabelası altında bir araya gelmişler. Onları seçmenlerin de desteklediği bir gerçek. Çünkü öyle bir görüntü var.

AK Partili yöneticilere 'neden?' diye sorduğumda, "Bizler eski partilerimizde ışık göremediğimiz için AK Parti çatısı altında birleştik" diyorlar.

"Peki neden CHP'yi düşünmediniz?" dediğimizde "Kılıçdaroğlu bize ümit vermedi" diyorlar.

Bu insanları AK Parti'de bir araya getiren başka neden ne diye düşünüyorum. Gözle görülür bir değişim yok. Gezdiğim yerlerde belediye hizmetleri de dahil, hiç bir yatırım ve gelişme görülmüyor. Üstelik kendi ifadeleriyle esnaf çiftçi halinden memnun değil.  Fakir fukara hiç değil. Ama bütün bu olumsuzlukları sineye çekip, sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın herşeyin üstesinden geleceğini ve Türkiye'yi dünyanın en büyük ülkesi yapacağına canı gönülden inanıyorlar. Eğer diğer merkezlerde de durum aynı olursa, 12 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin birinci parti olma şansı çok fazla.

İlin doğusunda meydana gelen bu değişimin elbette bir nedeni var. Demek ki, mahalli seçimlerden bu yana bir arayış içinde olan seçmenlerin talepleri karşılanamamış, çünkü her yerde aynı şeyi söylüyorlar.

Bu nedenlerden dolayı toplumsal içgüdü, kendisine en yakın gördüğü AK Parti çatısı altında bir araya geldi.

Nazilli, Yenipazar, Atça, Umurlu, Çine, Didim, Söke ve Kuşadası'nda siyasi yapılanmanın nasıl olduğu tam olarak bilinmiyor. Eğer bu merkezlerdeki siyasi yapılanmalar ilin doğusundakine benzerse, hiç şüphe yok ki AK Parti Aydın'da birinci parti olur. Şüphesiz ki bu sadece bir ihtimal. Ama gerçekleşirse sürpriz olmaz.

Aydın sınırları içinde meydana gelen gelişmeler ildeki AK Parti yöneticilerinin planlı programlı çalışmalarının sonucunda elde edilmemiştir. En büyük başarı, izlediği yanlış poitkalarla iktidarın ekmeğine her gün yağ süren muhalefetindir.

Toplumsal iç güdünün taleplerini karşılayabilselerdi, sonuç bu olmazdı.