AK Parti İlçe Teşkilatı listesinin hâlâ onaylanmamasına ne dersiniz?

AK Parti Genel Merkezi neden bu kadar gecikti?

Listeyi Hasan Turhan hazırladı. Onaylama görevi genel merkeze aitti. Bize kadar ulaşan haberlere bakarsak, Genel Merkez listedeki bazı yönetim kurulu üyelerini liste dışı bırakmış. Söylentiler böyle... Doğru veya yalan bir haber... Ama yalnız siyasi kulislerde değil, bu konu kentte de fazlaca konuşuluyor.

Burada aklıma şöyle bir soru geliyor. AK Parti Genel Merkezi, veto edilecek siyasilerin isimlerini kimden alıyor?

Vatandaşlarımız AK Parti’nin listesi ile neden yakından ilgileniyor? Mesela herkesin çokça konuştuğu bir olay var. Genel Merkez güya Tayfun Batmaz’ı liste dışı bırakmış. Bu yazıyı kaleme almadan önce İlçe Başkanı Hasan Turhan ile telefonda konuştum. Bana doyurucu ve detaylı bilgi vermedi. Listenin her an Ankara’dan gelebileceğini söyledi.

Benim yaptığım şu işe bakın. Liste bu kadar önemli mi? İsterlerse yetki versinler teşkilatı Hasan Turhan tek başına yönetsin. Gördüğünüz gibi artık bu işi kafama taktım. AK Parti Yönetim Kurulu listesini gazetemin sütunlarına aktarmak bu kadar zahmetli olmamalı.

Neyse olan oldu, AK Parti Genel Merkezi, “İnce eledi, sık dokudu” Yine de AK Parti Yönetimini sabırla bekliyoruz.

PAMUKÇU BEKLEMEDE

AK Parti Aydın Milletvekilleri pamuk primleri konusunu tereyağdan kıl çeker gibi şipşak hallettiler. Prim gecikmesine ne güzel kılıflar buldular. Neymiş efendim? Pamuk üreticisi “Ben tarlamdan 580 kilo ürün aldım, ancak sizler 500 kilonun üstüne prim vermiyorsunuz” demiş. Bu yüzden bakanlık bakmış olmayacak, Üretimi uydudan tespit etmek için, prim ödemelerini en azından 2-3 ay ertelemiş.

AK Parti Aydın Milletvekilleri hepsi söz birliği yapmışçasına bunu söylüyorlar.

Ancak prim ödemelerinin gecikmesinin ana nedeni kaynak sıkıntısı olabilir mi? Çünkü pamuk üreticisine ödenecek para miktarı çok yüksek.

Ne dersiniz, bu anlattıklarım gerçek olamaz mı? Öyle veya böyle olan pamuk üreticisine oldu. Pamuk üretiminden ancak masrafını kurtarabildi. Kâr yok. Prim verilseydi, biraz nefes alacaklardı. Buğday tarlaları sel suları altında. TARSİM ise dertlere çare olmadı. Sular çekilirse, çiftçi aynı tarlaya bu sefer pamuk ekecek. Ancak Nisan ayı yağışlı geçerse, umutları bir kere daha sel sularında kaybolacak.

Eskiler “Çiftçinin karnında kırk yıl yatar” diye boşuna dememişler. Çileli çiftçiler, bu sıkıntıları da sabırla sineye çekerler. Üstü açık fabrikada yaşanan bu olaylara kader falan denmez. Tek kelime ile “çile” denir.

YABANCI BASIN

TÜRKİYE’Yİ KONUŞUYOR

Yabancı basın gün yok ki, Türk ekonomisinden söz etmesin. Financial Times, “Türkiye’nin büyümesi 2009’dan bu yana en düşük düzeye indi” derken, Wall Street Journal da büyümeninkeskin biçimde yavaşladığını yazdı.

Türk ekonomisinin çok hırpalandığını kısa vadede daha haşin olabilir diye yazan gazeteler de var.

ABD’li ekonomi gazetesi Wall Street Journal ekonominin zayıf iç tüketiminin ve borç krizinin hırpaladığını öne sürdü.

Gazete 2008-2009 döneminde % 8 üzerinde gerçekleşen büyüme oranının geçen yıl %2,2’ye kadar gerilediğine dikkat çekti.

Wall Street Journal ise, “Zayıf iç talep ve Avrupa’daki borç krizi Türkiye’yi hırpaladı”