AYRAN İÇKİ DEĞİL

 

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündem yaratmasını ve gündemi değiştirmesini çok iyi biliyor.

Son olarak: “Ayran bizim milli içkimizdir” dedi. Ayrandan içki olur mu?  Ayran içki değil, “içecektir”

Bu konuları tartışmak iktidar sahiplerinin kendilerini dindar olarak görmelerinden kaynaklanan bir bakış açısıdır. Ancak şunu belirteyim: “Ben dindarım” demekle insan dindar olamaz. Çünkü dindarlık farklı bir kavram.  Bir dindarın hayır ve şerrin Allah’tan geldiğini iyi bilmesi gerekir. Bu nedenle içki içmek veya tercih yapmak özgürlüktür. Çünkü yetişkinler kendi tercihleriyle kendilerine zarar verme hakkına sahiptir. Mesela intihar eden bir kişiye suçlu damgası vurulduğunu hiç duydunuz mu? Çünkü intihar etmek onun kendi tercihidir. Bu yüzden “Hayır ve Şer Allah’tandır”

Ancak ülkeyi yöneten idarecinin kötülüklere karşı tedbir alma görevi vardır. Bu sorumluluk Anayasa’da yerini almıştır.

Anayasanın 58. maddesi şöyle;

- “Devlet gençleri alkol düşkünlüğünden uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır”

Aynı maddenin 1. bölümü şöyle;

“Devlet istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilim ışığında Atatürk İlke ve İnkilapları doğrultusunda ve devlet ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirler alır”

Anayasanın 58. maddesi, ortaya çok farklı düşünceleri ortaya döküyor.

Anayasanın 58. maddesi insanları yalnız uyuşturucu, alkol ve benzeri maddelerden korunmasını değil, Atatürk ilke ve inkilapları doğrultusunda, bölünmez bütünlüğümüzü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı tedbirler alınmasını da istiyor.

Çok ilginç bir Anayasa Maddesi... Son şıkkın yorumunu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.

ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA

Emniyet Genel Müdürlüğünün verdiği rakamlara göre, ölümlü ve yaralanmalı kazalarda akollü araç kullanmanın payı sadece %1.43

Rakam doğru. Oran düşük çıktı diye alkollü araç kullanılmamalı.. Çünkü alkollü araç kullanmak kişinin özgürlüğü olamaz.

Emniyet Genel Müdürlüğünün diğer istatistiki rakamları şöyle:

Hızlı araç kullanan sürücülerin neden olduğu trafik kazalarının oranı % 34. Şerit, yön ve geçiş kurallarını ihlal eden sürücülerin neden olduğu trafik kazası % 38. Kırmızı ışıkta geçmek veya girilmez işaretli yere girmenin neden olduğu trafik kazaları % 2,5.

Görüldüğü gibi bütün bu nedenlerin alkolden daha canavar olduğu ortada.

Sonuç olarak alkol kullanmak iyi bir alışkanlık değil. Ancak çıkarılacak yasalarla alkolü yasaklamak yanlış bir davranıştır. Yani yukarıda da belirttiğim gibi, kişinin alkol kullanma özgürlüğünü elinden alırsınız. İnsanları eğitimle alkolden uzaklaştırmak en doğru yoldur.

BARIŞ SÜRECİ

Barış sürecinde henüz netlik kazanmamış sorular var. Kandil-İmralı başka konuşuyor, hükümet ise, “Biz onlara taviz vermedik” diyor.

Öcalan, İmralı heyetiyle yapılan görüşmelerde kendisi dahil, tüm KCK ve PKK’lı tutukluların özgürlüğe kavuşacağını, bunun sözünün verildiğini açıklamıştı. Nitekim o görüşmelerden bugüne kadar 20 KCK tutuklusunun serbest kaldığını görüyoruz. Gerek BDP, gerekse Kandil, “Öcalan serbest kalmazsa, barış süreci başarıya ulaşmaz” diyor.

Türkiye’de herkes barıştan yana. Yaklaşık 30 yıldır devam eden anlamsız savaşın bitmesini istiyor. Ancak Kandil, İmralı ve BDP’nin yaptığı açıklamalar, ortaya çok farklı düşünceler çıkarıyor. Son yaptıkları açıklamalar şöyle; “Biz üzerimize düşen görevi yaptık. Top şimdi hükümettedir. Demokratikleşme konusunda bizi rahatlatacak adımların atılmasını bekliyoruz” Atılacak adımların ne olacağını bilmiyorum. Ancak sonucu sabırsızlıkla bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar