AZMİN ZAFERİ

 

Didim Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü görevinde olduğum günlerdeydi. Özel tekerlekli sandalyesiyle kurumun kendisi için neler yapabileceğini öğrenmek için geldiğinde tanımıştım. Sandalyenin içinde bir avuç insandı. 24 yaşındaydı ve dört yaşından beri, yanlış yapılan bir iğne yüzünden yatağa bağlı yaşamak zorunda kalmıştı. Ama bulunduğu bu zor koşulları kabullenmeyip yaşama barışık yaşamayı seçmiş. Şiir yazdığını söyleyince daha da ilgimi çekti. Küçük yaşta babasını yitiren Abbas, benim de cesaretlendirmemle 2009 yılında ilk şiir kitabını çıkardı. Kitabın ön sözünde yaşamını; “Doğduğum, çocukluğumu geçirdiğim yer, ne denizi, ne çay bahçeleri, ne marketleri, ne sağlık ocağı, ne camii, nede bir okulu vardı, sessiz sedasız sadece 6 hanelik bir mezraydı, evet bir çok eksikliği vardı, fakat hayallerim ise dağlar kadardı. Ne güzeldi annemin tandır’da pişirdiği ekmekleri, ne güzeldi çayırda bayırda topladığımız semizotu ebegümeci çeşit çeşit bitkiler, ne güzeldi sabahları kuşların horozların kazların ördeklerin sesleriyle uyanmak. Ne güzeldi evcil bir kedimiz ve kapı önünde duran muhafız gibi bir köpeğimiz vardı. En güzeli de ne güzeldi ki içimi yakan bir vefasızın aşkı yoktu. Her nedense yaranamadı koca şehirler, şimdi geriye ne kadar dönmek istesem de artık fayda etmez keşkeler. 6 hanelik dediğim mezra, Batman Beşiri bilek köyü mezrası Remika.” dile getiren Abbas bugün 31 yaşında.    Ve beşinci kitabını yakında şiir severlerle buluşturacak. Yurdumuzdaki 15 milyon engelliden birisi olan Abbas bir çok engelli gibi evine kapanıp dış dünyayla ilişkisini kesmemiş. Çevresindekilerinin de yardımıyla sosyal hayattan kendini koparmamış. Yaz aylarında Didim Altınkum’a gelen tatilciler onu tekerlekli sandalyesi üzerinde şiir kitaplarının satışını yaparken ilgiyle izliyorlar. İlçemiz caddelerinde  sapasağlam kadınların dilenerek “asalak” yaşamı seçtiklerini görünce Abbas’ı bir kez daha takdir etmek gerektiğini düşünüyorum.

 Son kitabından aktardığım şu sözler; “     İlk satırlardan başlayarak son satırlara doğru yavaş yavaş adımlarken bazen kendi yaşantımdan, bazen de tanık olduğum kişilerin yaşantılarından bahsederek yazacağım.

Hani kimi esnaf, kimi manav, kimi emlakçı, kimi galerici, kimileri de düzeni bozarken, kimileri de düzeltmek için direnirken, iyisi de kötüsü de bulunan bir milletin içlerinde yazar Abbas’da bulunuyorsa, umarım fazla diye görünmeyecek.”   Onun, ne kadar alçak gönüllü olduğunu çok güzel yansıtıyor.

Yayınlanan tüm kitaplarını yeniden basarak satışından elde edeceği gelirle köyüne bir okul yapmayı düşlediğini belirten Abbas’a başarılar dilerken,Yaşamın kıyısında duran, kendini eve kapatmış tüm engelli kardeşlerimize örnek olacağını ümit ediyorum.

Engelsiz bir yaşam için iyi dileklerimle…

      Esen kalınız!...

Önceki ve Sonraki Yazılar