BAŞKANLIK... AMA, NİÇİN ŞİMDİ?

Recep Tayyip Erdoğan Başbakan.
Var mı Başkanlık Sistemi diye bir talep?
Ama ne zaman Kİ, haşmetmeab bir üst makama heves ediyor; Cumhurbaşkanlığı yetmez.
Evet, "yetmez ama, evet..." Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanıdır.
Ama hemen ertesi gün: Değişsin Anayasa... Yıkılsın parlamenter demokratik sistem!
-    Gelsin Başkanlık Sistemi.
Gidiş o gidiştir.
Ufukta gözüken Ortaçağ'ın kültürel katı-atıkları ve idari ve siyasal yapılanmasıdır.
Cumhuriyet değerlerinin Atatürk Türkiye'sinden defnedilmesidir.
Nasıl bilirdiniz merhumu?
-    İyi bilirdik.
Başınız sağ olsun...
Olayın özeti budur.
Ve Türk halkı bu gerçeği, zaman geçirmeden kavrayamazsa, geçmiş olsun...
Allah sağ kalanlara sağlıklı bir ömür ihsan eylesin, mesele bitmiştir.
Sorunun devlet yönetimindeki teknik bir ihtiyaca çözüm aramakla herhangi bir ilgi ve ilintisi yoktur.
Rejim temelinden değiştirilmek istenmektedir.
Nedir Türkiye'nin rejiminin temel nitelikleri?
Demokratik ve laik modern bir Cumhuriyet.
Sosyal hukuk devleti...
Hedeflenen rejimin esasında ise, demokrasi raftadır.
Parlamento saf dışıdır, yedektedir.
Hukukun üstünlüğü ilkesi zaten -daha şimdiden- gündemden kaldırılmıştır.
Sosyal devletten ise geriye, aşırı-zengin küçük bir azınlıkla, yoksulluk sınırının altında can çekişen bir halk kalmıştır.
Anayasa değişikliğinin temel amacı, haşmetmeabın bizzat ifade ettikleri gibi, "esasen fiilen değiştirilmiş olan rejimin hukukunu yazmaktan ibarettir..."
Ve muhalefet, işte bu anayasa değişikliği için masadadır.
TBMM, kendisini devre dışı bırakacak olan rejim değişikliğini onaylamak için sıranın kendisine gelmesini beklemektedir.
Başbakan ise, Anayasa'dan doğan yetkilerini ortadan kaldıracak olan yeni Anayasa'nın mutfağında aşçı yardımcılığı yapmaktadır.
İşte gelinen bu noktada doğu soru şudur:
-    Halk nerededir?
Demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesinin adı ise, halk bütün bu olup bitenlere ne demektedir? Ne yapmaktadır?..

Önceki ve Sonraki Yazılar