E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

Bayramlar artık bayramlıktan mı çıkıyor?

 

 

Benim çocukluk yıllarımda, 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI bir başka coşkuyla kutlanırdı. Her okulun bütün çocukları, nisan ayı boyunca hazırlanır ve bayram günü herkes oklunun önünde velilerinin katılımıyla bayramı kutlarlardı. Bayram çocukların olunca, büyük küçük herkes onlara destek ve yardımcı olurdu. Bugün  ise bayramlar çocuklar için değil, protokollar için yapılıyor. Her okuldan seçilen birer grup stadyumda toplanıp bayram kutluyorlar. Asıl bayramın sahibi olan çocukların çoğunluğu bu bayram kutlamalarından yoksun kalıyorlar. Bu durum bana hiçte doğru gelmiyor. Madem bayram çocukların, her çocuk kendi okulu bünyesinde bayrama katılmalı, orada görev almalı.

Çocukların velileri bu anlamlı günde çocuklarını yalnız bırakmamalıdır. Onların yaptıkları gösteri ve etkinlikleri izlemeli, çocukların ortaya koyduğu beceri  ve  performansı alkışlamalıdır. Bu alkışlar çocuk velilerinden gelince onların gururu artacak, kendilerine güven gelecek ve ailelerini yanlarında bulmanın mutluluğunu yaşayacaklar. Bu davranış onlara güç ve kuvvet verecektir. Aynı zamanda anne ve baba çocuklarını izlemekle onurlanacaklar.

Atatürk, bu bayramı özellikle çocuklara armağan etmişti. Çocuklar, bu bayramla demokratik hayatı tanır ve öğrenirler. Yine bu bayramla geleceğin büyükleri olacaklarının farkına varırlar. Hatta kısa bir sure içinde olsa, büyüklerini eleştirme olanağı bulurlar. Hayallerini değiştirip, yönetici olmanın sorumluluk ve hazzını kavrarlar. Bu yazdıklarımı benim uydurduklarım olarak algılamayın. Resmi programların amaçlarında bile zikr edilir. Öyle ise neden yapmıyoruz? İşte asıl sorun burada. Yetkililer neden yapmıyor susuyorsunuz? Olumlu ve olumsuz yanıtları onlara bırakıp biz devam edelim. Yoksa sizler bu bayramların önemine inanmıyor musunuz?

Biliyorum, bana kızacaksınız ama, inanırsanız çok iyi edersiniz. Çünkü Türk Ulusu Ulusal bilinç sahibi olmaya ancak bu bayramla başladı ve ancak devletine kendi adını verebildi. Bir ulusun hayatında kendi kurduğu devletine kendi milletinin adını vermekten daha doğal ne olabilir ki? İşte Osman Bey’in kurduğu OSMANLI İMPARATORLUĞU tam 620 yıl yaşamasına rağmen, hiçbir kimse bu adı değiştirip “Türk Devleti” diyemedi. Çünkü Ulusal Egemenlikler öyle kolay kolay kazanılmıyor. SALTANAT SAHİPLERİ VATANI MÜLKLERİ, ULUSU KULLARI BİLİYOR. İşte rahmetli ATATÜRK BU AMAÇLA SALTANATI YIKARAK HALKINA DAYALI DEVLET SİSTEMİNİ GETİRİP ORTAYA KOYDU. BU SİSTEMDE EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİNDİR. Oysa diğer rejimlerde her şey kral veya padişahındır.

Yüce Atatürk bu milleti kulluktan, bu toprakları da mülk olmaktan kurtardı. Kurtuluş savaşında biz sadece düşmanları yenmedik, Anadolu halkının makus talihini de yendik. Bugün basit sandığımız bu Ulusal Egemenliğe kavuşmak için en az iki yüz yıl savaştık. Ancak 23 Nisan 1923 tarihinde bu kutsal idareye kavuşabildik. Bugün başımızdakileri, değiştirmek istediğimizde, seçimdeki pusulaya evet basmadığın zaman adamlar sandalyeden kalkıp gidiyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar