OYHAN HASAN BILDIRKİ

OYHAN HASAN BILDIRKİ

BİR EDEBİYAT EMEKÇİSİ:ABDÜLKADİR GÜLER

“Kahve acı, sohbeti tatlı:” (AGEHBU, s. 55)

“İşleyen demir ışıldar.”

“Çalışanın elması kızarır.”

 

Bu iki söz, sanki biraz da kadim dostum Abdülkadir Güler için söylenmiş. O, bir edebiyat delisi. Yazdıklarını ya da yazılanları başkalarıyla da paylaşabilmek için, bütün günlerinin bazı saatlerini PTT önlerinde geçirir. Çok kere düşünmüşümdür; acaba Güler “zorunlu” PTT abonesi mi diye? Zarflayıp pulladığı “gönderi”lerinden hemen hemen Türkiye’nin bütün şehirlerinin PTT’leri paylarını almıştır. Yeter mi? Sanmam! İtalya, Azerbaycan ve öteki ülkeler de de onun mektuplarının rüzgârı esmiştir. Bu tutum, Güler’e vazgeçilmez huy olarak yapışştır.

 

Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinden Aydınlı Merve Nur Usluer’in “ABDÜLKADİR GÜLER’İN ESERLERİNDE HALK BİLİMİ UNSURLARI” adlı kitabını görünce, aynama yansıyan bir Abdülkadir Güler tanımını, yukarıdaki paragrafta yazmadan geçemedim.

 

Merve Nur Usluer, tez danışmanı Dr. Bayram Durbilmez’in yönlendirmesiyle hazırladığı kitabında Abdülkadir Güler’in edebî hayatının bir yönünü; “Hayatı ve Eserleri, Eserlerinde Halk İnanışları, Halk Edebiyatı, Bayramlar ve Töreler, Yöresel Sözler, Aldığı Ödüller, Hakkında Yazılanlar Üzerine Tematik Bir İnceleme” başlıkları altında ulaşabildiği kaynakların ışığıyla incelemiştir.

Usluer, Güler’in kitaplarında -daha çok Mardin Folkloru Gelenekler / Görenekler- rastladığı halk bilimi unsurlarını özellikle konuyla ilgili tanımlarını vererek sıralamış fakat nedense onlardan örnekler vermekte cimri davranmıştır. “Tekerleme” başğı altında “Köstek Kesme Geleneği” sadece isim olarak verilmiştir. (AGEHBU, s22) Bu gelenek, Aydın’da da var. Hatta Türkiye’nin bütün bölgelerinde de güncelliğini sürdürüyor. Fakat bu, “Köstek Kesme Geleneği” nedir? (AGEHBU, s. 49’daki) örnekleme yetmiyor.  Ah, keşke açıklansaydı... “Saç Kesme Töresi” gibi.

“Tek erkek çocuğu olan ailelerde, çocuğun saçları tam 7 yaşına değin kesilmez. Saçlar uzar ve belik yapılır. 12 belik şeklinde olması, çocuk için uğurlu olacağı anlamına gelir. Hatta bu durumda olan bazı aileler, çocuklarını 7 yaşına kadar yıkamazlar.” (AGEHBU, s. 45)

 

Kitapta yer yer gözden kaçırılmış olan maddi hatalar var:

“Yayımlanmış ve Yayıma Hazır Eserleri” başğı altında “Sökeli Bir Güzel Adam Ahmet Güçsav” adına (AGEHBU, s. 55) rastlamazken bu kitapla ilgili bilgileri (AGEHBU, s. 63’te) görüyoruz.

Yine aynı başlık altında yer alan “Bir Başka Türkü” ve “Bahar Düşü” adlı iki şiir kitabıyla ilgili olarak “ABDÜLKADİR GÜLER’İN KİTAPLARI, FOTOĞRAFLAR VE BAZI BELGELER” bölümünde nedense hiçbir açıklama yapılmıyor.

 

“ABDÜLKADİR GÜLER’İN ESERLERİNDE HALK BİLİMİ UNSURLARI” adlı kitap, Güler’in sanatı hakkında ön ipuçları veren güzel bir eser. İleride Abdülkadir Güler’i daha geniş olarak inceleyecek olanlar için ilk başvuru kaynakçası olacaktır.

 

Âşık Geylâni’yi öğrenmek mi istiyorsunuz, -pardon, Geylâni mi dedim- bir edebiyat emekçisi olan Abdülkadir Güler’i tanıtmak için ilk kapılardan biri olan “ABDÜLKADİR GÜLER’İN ESERLERİNDE HALK BİLİMİ UNSURLARI”  tezini hazırlayan, Merve Nur Usluer’i kutlarken, Geylâni’den bir dörtlüğe kulak vermenizi isterim:

Gelyâni’yim, gül âşığı

Gönlümdeki sarmaşığı

Kınalı Konya kaşığı

Gül üstüne gül üstüne.    


Önceki ve Sonraki Yazılar