ABDULLAH ZİYA KABAK

ABDULLAH ZİYA KABAK

BİZİM KAHVEHANE

 

 

Nihayet beklenen bahar, bölgemize geldi. Bazı meyveler çiçek açarken, insanlar da şemsiye ile paltosunu, seneye kullanmak üzere dolaba koydular. Tabi ki sözüm hastalara ve yaşlılara değildir.

Yılmaz bey, arkadaşlarına cep telefonu ile gelmeleri için çağrı gönderdi. Basın masasında, gazeteleri göz gezdiriyordu ki hoca geldi.

Onun peşinden, Yılmaz bey ile Gümüş saçlı geldi. Sohbetin ucu gelip seçimlere dayandı. O, sırada, gürültü kirliliği yapan bir seçim aracı geçti. Kahvehanede bulunan onca insanın dikkatini çekti. Her yürek, kendi kendine yorum yapmaya çalışıyordu. Zühtü Bey, hocaya ima ederek:

- Hoca, sence seçimi kim kazanır dedi?

Hoca, beklemediği bir soru ile karşılaşınca, yeni yudumladığı çayı zor yuttu. Birkaç öksürük sonunda normale döndü. Biraz düşündükten sonra:

- Kimin kazanacağını bilmem için minnetçim olmam gerekir. Ama ben değilim. Bir oyum var onu da sandık başında karar vereceğim. Herkes kazanmak için yola çıktı. Hayırlısı olsun derim. Yalnız mahallemin muhtarını değiştirmem. Mehmet Bey, çalışkan bir arkadaşımızdır.

Üstelik mahallenin ak gülüdür o dedi.

Yılmaz Bey de hocadan ilham alarak:

- Ben de mahalle muhtarımı değiştirmem. Bizim muhtar Cezmi Bey, muhtar değil sanki belediye başkanı mübarek. Evi, günün yirmi dört saati halka açıktır. Muhtar olmadan önce de mahallenin dert babasıydı. Mahallenin sorunları ile yakından ilgilenirdi. Herkesle diyaloğu olan bir kişidir. Muhtar olduktan sonra, olaylara daha duyarlı ve etkili yaklaşır oldu. Bundan dolayı muhtar Cezmi Bey, mahallesine kendisini adamış bir kişidir dedi.

Dolaysıyla konuşma sırası gümüş adama gelmişti ki, araya şef Osman girdi çay servisine başladı. Üstelik ilk servis basın masasına oldu.

Gümüş adam, sözünün kesilmesine kızsa da dışa vurmadı. Her zaman olduğu gibi hoş görülü davranmıştı. Çayından birkaç yudum aldıktan sonra:

- Bizim mahallenin tosunu da iyidir. Yıllardan beri mahallenin her meselesi ile ilgilenir. Hiçbir zaman, mahalle sakinlerine olumsuz yaklaşmamıştır. Kanunun ona verdiği yetkiler çerçevesinde doğru bildiğinden hiç şaşmamıştır. Budan dolayı da her zaman mahalle sakinlerinin takdirini kazanmıştır dedi.

Gümüş adamdan sonra konuşmalar kendiliğinden ara verdi. Konuşmacılar, etrafta ilgilenmeye başlarken Zühtü Bey, ortaya bir konu attı:

- Beyler, Söke Belediyesinin hizmet binası, kurban kesilerek açıldı.

Beş yıllık çalışma döneminin son toplantısı yeni binada yapıldı. Dile kolay, Söke, elli yıl aradan sonra yeni hizmet binasına kovuştu. Oysa elli yıl içinde nice başkanlar gelip geçti. Ama hiç biri cesaret edemedi. Görünümü bile psikolojik bir heyecan yaratıyor. Meclis toplantısı öncesi, bir açılış konuşması yapan Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi, 13 Mart tarihinde, firmadan teslim alınacağını, 16 martta da tamamıyla yeni binada hizmet verileceği ni planladıklarını söyledi.

Öte yandan, beş yıllık icraatla ilgili söyleyişinde, meclis üyeleri başta olmak üzere tüm belediye personeline teşekkür etti. Söyleyişinin başka bir boyutu ise yapılanların dışında en önemli icraat, Nazım imar planı olduğunu belirtti.

Zühtü Bey, oturumu kapatmadan önce, arkadaşlarının ve kendi adına, dünya kadınlar gününü kutladı. Ve bir dörtlük söyledi.

(Düşman nedir bilmez)

(Gözyaşı hiç dinmez)

(Dağlarda bayırlarda)

(Çoban bir kadın görürsen)

(İşte o Anadoludur)


Önceki ve Sonraki Yazılar