Her ülkenin doğusunun, nedense batıya göre bir ayrılığı vardır. Yani geri kalmışlığı ile anılır. Ülkemizin doğusu da bu sözcükle anılır. Atatürk’ün vefatından sonra ülke yönetimine aday olan hükümetlerin hiçbiri doğuyu bir batı yapacağız dememişlerdir. Merhum İsmet Paşa’dan günümüze kadar gelip giden tüm iktidarlar, ne acıdır ki söyleyememişlerdir.

Bir tarihte merhum Bülent Ecevit, yani Karaoğlan; Ege’nin ağalarına toprak reformunu yaptırdığını biliriz. Ne var ki bu baskılar, doğuda pek rağbet görmedi. Doğuda da toprak reformu yapılsaydı eğer, bugün yaşanan şehirlerarası göç yaşanmazdı. Herkes doğduğu yerlerde yaşamlarını sürdürürlerdi. Ama bu böyle olmadı. Gelen iktidarlar, yurttaşları mümkün olduğunca teknolojiden uzak tutarak dünya ile ilişkilerini kesmişlerdir. Onca yer altı ve yerüstü madenlerimiz çalıştırılmadı. Türkiye’nin gelişmesi engellendi. Geçmişten günümüze kadar dünya ile ilişkilerimizi sürdürenler, içimizde yaşayan azınlık yurttaşlarımız olmuşlardır. Bunların başında, İsrailli vatandaşlarımız ile Ermeni-Rum yurttaşlarımız gelmektedirler. Bir tarihte, Türkiye’nin ithalatı ile ihracatı onların ellerindeydi. Son çıkan yasa değişiklerinden dolayı ithalatçılar ile ihracatçılar çoğaldı. Dünya ile yarışır hale gelindi. Ne var ki teknoloji dünyasında yaşamamıza rağmen nedense hâlâ doğuda toprak reformu gerçekleşmedi. Hâlâ birçok köye sahip ağalar var olduğu söyleniyor.

Bir insanın, işi, aşı ve de eşi yoksa! O, insan, çiğnediği toprağa vatanım demez ve kimse de dedirtemez. Onun bastığı toprağa vatanım demesi için topraktan bir dilim vermek lazım. Devlet doğudaki işlenebilir arazileri topraksız köylülere dağıtması gerekmektedir. Arazisi çok olan ağalardan toprak satın alarak reformu gerçekleştirilebilir. Yapılacak toprak reformu, doğudaki dökülen kanı durdurabilir. Düşünün bir kere, karnı tok, sırtı pak bir insanı düşünün. Mutlu bir insan câni olabilir mi sizce? Elbette olmaz. Çünkü o insan yaşamak ister, ölmek değil. Ne var ki daha nice insanlar intihar edeceklerdir. Çünkü şu anda yirmi milyonu geçkin icralık takipte dosyanın olduğunu söylüyorlar. Kahve köşelerinde ve evlerinde oturan milyonlarca issiz insanlar var. Bunların işi olmadığı müddetçe huzur hiçbir zaman gelmez bu ülkeye.