GÜNDEM

Değerli Dostlar,

Uluslararası ve bölgesel gelişmeler bağlamında Türkiye’nin dünya gündeminde ön sıralarda olduğu bir dönemde ekonomide de güzel haberler almaya devam ediyoruz.

Türkiye İstatistik Kurumu, 31 Mart tarihinde 2010 yılı büyüme rakamlarını açıkladı ve Türkiye geçtiğimiz yıl % 8,9’luk bir büyümeyi başararak son çeyrekte Avrupa’nın birinci dünyanın da üçüncü en hızlı büyüyen ekonomisi oldu.

Bu haberi, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin önemini ve Türk ekonomisinin dinamizmini her fırsatta vurgulayan David Cameron’ın Başbakanlığını yaptığı İngiltere’de almamız ayrıca anlamlıydı. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a refaketen bulunduğumuz Londra’da gerek DEİK ve Türk-İngiliz İş Konseyi tarafından düzenlenen “Grow With Turkey” (Türkiye ile Büyüme) konulu konferansta, gerekse günboyu gerçekleştirdiğimiz temaslarda Türkiye’ye ve Türk ekonomisine ilişkin gelişmelerin Avrupa’da da yakından takip edildiğini bir kez daha gözlemledik.

İngiltere’nin Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği desteği bu ziyaretimiz sırasında da yüksek sesle dile getirmesi son derece önemliydi. Nitekim Sayın Başbakanımız İngiltere’nin bu desteğine Türkiye’nin ve Türk halkının her zaman müteşekkir olduğunu Başbakan Cameron’a bir kez daha aktardı. Ben de AB İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı, değerli dostum, David Lidington ile yaptığım görüşmede bu desteğin müzakere sürecinin sağlıklı bir zemine çekilebilmesi için çok değerli olduğunu ilettim.

Son günlerde Avrupalı dostlarımızın maalesef Türkiye’deki gelişmeleri yanlış yorumladığına, olayları farklı bir zeminde tartıştıklarına şahit oluyoruz.

Bir kez daha belirtmek isteriz ki Hükümet olarak yargılama süreçleri de dâhil olmak üzere ifade veya basın özgürlüğünü kısıtlayıcı bir nitelik kazanabilecek her türlü uygulamanın karşısındayız. Bununla birlikte, yargının bağımsız ve tarafsız niteliğine halel getirebilecek hiçbir yaklaşımı da kabul edemeyiz. Herkesin bu hassasiyetle hareket ederek yargının karar ve tasarruflarına saygı göstermesi, AB standartlarında, çağdaş bir hukuk sisteminin gereğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar