Milletvekili aday adayları, siyasi parti teşkilatları, siyasiler ve toplumun büyük bir kesimi, nefesini tutmuş pazartesi günü siyasi parti genel merkezlerinin yapacağı açıklamayı bekliyor.

CHP’de 29 ilin sonuçları belli oldu. Nitekim Aydın İli bu gurubun içindeydi. Olan oldu ve her dönemde olduğu gibi Sökeli siyasiler yine hüsrana uğradılar. Ancak bu sonuç Söke’nin değişmez kaderi olamaz. Çünkü yapılan hataları kolay yoldan kadere bağlamak yanlıştır. Bir siyasi teşkilat ön seçime gidiyor ama o partinin üyeleri kendi adaylarını değil de, Söke dışındaki başka adayları destekleyip, onlara oy veriyor. Veya seçmenin büyük bir çoğunluğu sandık başına gitmiyor. Bu nasıl bir siyasi anlayıştır ki, bunları anlatmakta hatta yazmakta zorluk çekiyorum. Sonra iş ağlamaya, sızlama geldiğinde ilin doğusu şöyle davranıyor, böyle yapıyor diye kendi kendimize çırpınıp dövünüyoruz. Buna hakkımız yok. Siyasi arena hata yapanı hiç affetmez. Her seçim döneminde olduğu gibi, Söke dışındaki milletvekili adayları ve onlarla birlikte hareket eden gurupların nasıl çalıştıklarını yakinen gördük. İlin doğusunda bulunan herhangi bir kentten milletvekili aday adayı olan bir siyasinin taraftarları, her gün Söke’nin altını üstüne getirerek, broşür dağıtarak adaylarına destekçi oldular. Bizim Sökeliler ne yaptı? Hiçbirşey yapmadı. Çarşıyı çıkıp da bir broşür bile dağıtmadılar.

Ve sonuç ortada...

CHP Milletvekili Seçimlerine yaklaşık iki ay kala kendisini pasifize etti gitti. Tarafsız, kararsız seçmen kitlesi bunun faturasını, seçimlerde CHP’ye kesecektir.

Umutlarımız tamamen mi tükendi, bilemiyorum. AK Parti ve MHP Genel Merkezi’nin milletvekili sıralamasında nasıl bir yol izleyeceği belli değil. Ancak bize kadar ulaşan bilgilere göre her iki genel merkezde elektronik posta ve fakslar aracılığı ile adayları tanımaya çalışıyor. Veya seçmenler tarafından “falanca adayın milletvekili olmasını istiyoruz” gönderilen mesajlar ne kadar dikkate alıyor, bilinmiyor. Ancak göndericiler, genel merkezler bu faks ve elektronik postaları okuyunca onların desteklediği adayları listenin seçilebilir bir yerine konacağına inanıyorlar. Hayalin böylesi kişiye zarar verir. Nitekim gerek ön seçimlerde, gerekse listeler açıklandıktan sonra ortaya çıkacak sonuçlar birçok kişiyi hayal kırıklığına uğratacaktır. Pazartesi günü bunu daha net şekilde göreceğiz.

BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI

YÖNETMELİĞİ

5 Aralık 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak kabul edilen, “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” 1 Ocak 2011 tarihinde sessiz sedasız yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin asıl amacı, dış iklim şartlarını, iç mekan, mahalli şartları ve maliyet etkinliğini de dikkate alarak, bir binanın bütün enerji kullanımlarının değerlendirilmesini sağlayacak hesaplama kurallarının belirlenmesini, enerji ve karbondioksit emisyonu açısından sınıflandırılmasını ön görüyor.

Artık bundan sonra yapılacak yeni binalar yönetmelik esaslarına uygun şekilde inşa edilecek. 30 maddeden oluşan yeni yönetmeliğin, 3194 sayılı imar kanununa dayanarak hazırlandığı belirtiliyor.

Hiç şüphe yok ki, Avrupa standartlarına uygun bir yönetmelik... Ancak bina sahibine büyük maliyet getireceği kesin gibi görülüyor. Proje sahibi bir kuruluş veya herhangi bir şahıs, inşaatın gerekli olan yalıtım sistemlerine ait projeyi ilgili kuruluşa ibraz etmeden inşaat yapım izni alamayacak. Mesela, elektrik sisteminin aydınlatma yükü, bireysel ısıtma... yani bağımsız bölüm içerisine yerleştirilen bir ısı üretim kaynağından elde edilen ısıtma enerjisi ile bağımsız bölümün ısıtılması veya bölgesel ısıtma sistemleri, sıcak su sistemleri, çatı katı izolasyonları, bütün bunların ekonomik ömürleri, sistemin veya ekipmanın tasarım, yapım, test, işletme bakımı, onarım, idari ve çevre ile alakalı faktörlerden kaynaklı maliyetleri ve daha birçok özellik, yeni yönetmeliğin kapsamı içine girmiş.

Yeni yönetmelik inşaat maliyetlerini artıracaktır. Artık bu yönetmeliği yerine getirmeyenlere, enerji kimlik belgesi de verilmeyecek. Dolayısıyla bina sahipleri, sözü edilen yönetmelik esaslarını yerine getirmeden oturma ruhsatı bile alamayacaklar.