İşçi ölümleri ve AKP

 

 

Eğitim ve kültür emperyalizmin toplumumuzu getirdiği noktayı görüyormusunuz. Değerler yitirilmiş, kimsenin kimseyi dinlediği yok. Herkes tutturmuş bir demokrasi lafi gidiyor. Birinin demokrasisi öbürü ile örtüşmüyor.

Siyasal düşünce tarihi içerisinde siyasal rejimierin kaynakları ve tarihsel ortaya çıkış ve gelişme süreçleri açık. Ama kimse okumuyor. Televizyondan ve boyalı medyadan dinledikleri ya da okudukları ile yetiniyorlar.

AKP’nin siyasal düşüncesi nedir? Siyasal islam mı, kapitalist, emperyalist mi, liberal mi, sosyalist mi, sosyal demokrat mı? Yoksa islam sosyalisti mi? Hiç biri değil mi? Ya ne? Vahşi kapitalizim yanlısı mı?

AKP küresel işbirlikçi, sermaye yanlısı bir parti. İnsanların sömürülmesine karşı dcğil. İnsanların sömürülmesini derinleştiren ve bu nedenle özelleştirmelerin en yoğun yapıldığı döneme denk düşen uygulamalar içerisinde olan bir parti.

Aslında AKP’nin tek derdi, toplumsal muhalefeti küçültmek ve insanların kafalarını DEMOKRASİ, AVRUPA BiRLİĞİ, İNSAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ VE TABİKİ TÜRBAN diyerek karıştırmak ve öte yandan sömürünün devamını sağlamak. Yerli işbirlikçiler ile bu ülkenin halklarına ait zenginlikleri sermayenin çıkarlarına terk etmek.

AKP’nin söylemlerine baktığınızda, toplumcu ve eşitlikçi, özgürlükçü gibi görünmesine rağmen, uygulamalarında tamamen erkek egemenliğine dayalı gerici ve tutucu özellikleri ortaya çıkıyor. Hatta bunları gizlemeye çalışmasına rağmen bunda başarılı olamıyor.

Ülkeyi bu noktaya getiren bizzat sayın başbakanın uygulama ve söylemleri olmasına rağmen, muhalefeti ve neredeyse yargıyı suçluyor. Oysa öncelikle sayın başbakanın empati yapması ve sorumluluğu kendinde araması gerekmez mi?

Çoğunluğa sahibim diyerek halka karanlığı dikte ettirmeye çalışıyor. Çoğunluğun her şeyi yapmaya hakkı olduğunu ileri sürüyor. Hukuğu unutuyor. Oysa ne tür bir çoğunluğa sahip olursanız olun, erkinizi hukuğun kuralları doğrultusunda kullanmanız gerektiği unutuluyor.

İnsanların saçı ile başı ile uğraşmak yerine toplumun refahının arttırılması için uğraşılması gerektiği unutuluyor. Mevcut ekonomik eşitsizliklerin ortadan kaldırılması ve mutlu rcfah bir toplumun yaratılması unutuluyor.

Kaos yaratılarak, sömürü göz artı ediliyor. Bu kaos içerisinde insanlarımız doğru ile yanlışı aydınlık ile karanlığı ayırt edemiyor.

Toplumda tüm bireylerin geleceğini etkileyen Sosyal Güvenlik konusunda bile insanlar çok farklı düşünebiliyor. Çocuklarının ortak geleceği için bile bir araya gelemiyor.

Tuzla derhanelerinde bir yılda 21 tane insan/işçi ölüyor, öte yandan çok demokrat AKP meclis araştırma komisyonuna on tane milletin vekilini (milletvekili) bildirmediği için komisyon işçi ölümlerini araştıramıyor. İşçiler ölüyor, AKP türbanla örtüyor.

Varın siz söyleyin, AKP ne kadar demokrat, ne kadar insancıl, ne kadar aydınlanmacı ve ne kadar emekçi!

Önceki ve Sonraki Yazılar