MEHMET ALİ OKLAY

MEHMET ALİ OKLAY

İSTANBUL’UN FETHİ, MATBAA VE KAPİTÜLASYONLAR

Fatih’in İstanbul’u alışı(1453) sırasında, Avrupa’nın göbeğinde Gutenberg ilk basacağı kitabı hazırlıyordu ve 1456’da kitabı basmıştı. İlk kitap basılışının düşünce dünyasındaki ilk karşılığı dinde uyanış hareketidir. Ardından 1519’da Martin Luther’in İncil’i Almanca’ya çevirmesi ve Roma Kilisesi’ne karşı gelişi Avrupa’nın gelişmesinde öncelikli olaylar olarak görebiliriz.
Bu olaylar Avrupa’da filizlenirken biz de II. Beyazıd (1481-1513), I. Selim (1512-1520) ve Kanuni Süleyman (1520-1566) zamanlarını görüyoruz. (Kapitülasyonların verilmesi Kanuni dönemidir.)
1500’de 60’dan fazla Alman şehrinde matbaa açılmıştı. XV.yy’da Avrupa’da 1700 matbaanın kurulduğu ve 15-20 milyon kitap basıldığı tahmin edilmektedir. Sonraları, Amerika ve Rusya’ya da geçmiş olduğu tarihleriyle sabittir.
Üstelik kesin olmamakla birlikte 1481’de sonraları kesin olarak 1528’de İstanbul’da museviler arasında yayılmıştır. Selanikte’de müslüman olmayan topluluklar arasına girdiği tesbit edilmiştir. Bu yeni baskıcılık (basmacılık) sanatının müslüman Osmanlı yazı hayatında 280 yıldan fazla süre yeni sanatın hiç bir etkisi olmamıştır.
Osmanlılar’ın Asya, İslâm, İran, Selçuk, Moğol ve Bizans geleneklerinden aktarılan üstünlük duygusu ile, alemin hükümranı olma misyonu o denli güçlü idi ki; XVI. yy ortalarına dek  Hristiyanlık dünyasının (Avrupası’nın) asıl gövdesi katolik dünyası Kanuni Süleyman döneminin gücü karşısında ezilmek tehlikesiyle bile karşı karşıya idi. Fakat Kanuni Fransızlar’a siyasi olarak misyonu gereği kol kanat germişti üstelik bir de tüccarlarına imtiyazlar tanımıştı. 
İstanbul’un Fethi’nin bana göre 1. rövanşını Avrupalı bizden almaya başlamıştı. Sonraları Ali Paşa (1713’te sadrazam olmuştur) iki şeyi yok etmeyi kafasına koymuştu. Kapitülasyonlar ve katolik misyonerlerin faaliyetlerinid. Ancak İstanbul’a gelen Fransız elçisi Bonnac (1716-1724)ın Ali Paşa’nın bu fikirlerini öğrenmesi zor olmamıştır. Bab-ı Ali’nin tercümanı, Fransız elçisinin casusudur ve rüşvet yoluyla Divan’daki konuşulanları kendisine sızdırmıştır. Fransız elçisinin kapitülasyonları sürdürme yolundaki gayretleri, 22 yıl sonra yenilenen 1740 kapitülasyonları ile tamamlanmıştır.
İlk kitap 31 Ocak 1729’da İbrahim Müteferrika tarafından basılmıştır. İlk on kitap dil, tarih, coğrafya, askerlik konularındandır. Gelişmesi ağır aksak olmuştur. Zira o günkü şartlarda teknik ilerleme sıkıntılıdır. Kağıt üretimi yetersizdir. En önemlisi basım sanatının ilerlemesi, gelişmesi yeterli okuyucu kitlesine bağlıdır ve maalesef Osmanlı’da oldukça azdır. (Okuma-yazma bilenlerin oranı erkeklerde %3, kadınlarda %0,7’dir. 
Fetihleri yapan Osmanlı, Avrupa karşısında cehalete teslim olmuştur. 1699 Kerlofça’dan başlayan gerilemenin çok sebebi vardır muhakkak. Bence en önemlilerinden biri halledemediğimiz cehalettir, tarihi şuursuzluktur. 
İki yüz yıllık çağdaşlaşma hareketimizde önündeki enbüyük engeller yine cehalet ve şuursuzluktur vesselâm...
Not: 1”...iyi kitaplar okumak, geçmiş asırların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir...” Descortes
2”Büyük sıçramayı gerçekleştirmek isteyen bir kaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün, yarına dünle beslenerek yol alınır...’ Bertolt Brecht.
3”Çocuklarımıza vermeyi umabileceğimiz iki miras vardır; Birisi kökleridir, öbürü de kanatları...” Hodding Carter

Önceki ve Sonraki Yazılar