Kim kime teşekkür etmeli

Kamuoyu açıklamalarında kendisini iktidara taşıyan seçmenine, kendisinin %10’luk barajı geçmesine ve TBMM’ne girmesine vesile olan partidaşlarına teşekkürler edildiğini okuduk, dinledik. Ancak, siyasi liderler esas teşekkür edecek yerleri yine doğru saptayamadılar. Esas teşekkür edilecek yerler, yine kendi içlerinde ve yakınında bulunan kişilerden oluştuğunu bilmek istemiyorlar. Bence teşekkürler öncelikle seçmene ve partidaşlara değil, başka yerlere yapılmalıydı. Seçim propagandalarında birtakım yanlış hesaplar sandıktan geri dönmüştü de, bazıları kendilerine kızmış, bazıları toplulukla beraber sevinmiş, bazıları da millete kahretmişti. Daha seçimlerin yeni açıklandığı saatlerde bazıları bu iş olmaz deyip eyvallah demişti. Bazıları da “demek ki milletin teveccühü böyleymiş, canımız sağ olsun” deyip, evinde istirahata çekildi. Bizim gibi seçmenlerde, daha ilk dakikalarda seçim sonuçlarının ne olduğunu sezmemize rağmen, geç saatlere kadar uykusuz kalarak, TV’ lerin başından ayrılmadık. Hadi siyasilerin sabahlamalarını iyi saatler olarak algılarız da, bizim gibi seçmenlerin beklemeleri acaba nasıl saatler olarak algılanır bilemiyorum. Belki bazıları başlarını önlerine eğip de, beyninden bir sürü nedenler sıralamıştır. Yorumları dinledik TV ekranlarında. Değerlendirmeleri dinledik radyolardan, kahvedeki arkadaşlardan. Seçim bitti. Oylar sayıldı. Milletvekilleri bile belli oldu. Hükümet istifasını verdi, yasa gereği. Yumuşamalar daha saatlerin ilk dakikalarında başladı. Gündemin ana maddesi, kabinenin kimlerden oluşacağı değil. Gündemin ilk maddesi, Cumhurbaşkanlığı meselesi. Kimin olacağı belli…belirsiz gibi. Ama geçen bu süreler zarfında kimin, kimlere telekkür edeceği belirlenmedi. Vatandaşa teşekkürleri saymıyorum. O, asli görevini yaptı. Onlara teşekkürler, hizmet olarak dönecek. Bundan kuşkumuz yok. İsteseniz ben, teşekkürleri en alttan alarak açıklayayım. Tabi ki beğenirsiniz, beğenmezsiniz. Taktir de siz değerli okurlarımındır. Beğenirseniz sevinirim, beğenmezseniz boynumuz kıldan incedir. Evet… Bakınız öncelikle kime teşekkür etmeli; Başta küçük illerde listenin dördüncü sırasından başlayarak alt sıralardan listeye giren vekil adaylarına teşekkür etmeli. Çünkü onlar çıkabilmek için ellerinde ne var ne yok, harcadılar. Geceleri en fazla uykusuz kalan onlar oldu. Sonra, isimsiz, ellerinde afişler ve bildirilerle gecenin üçlerine, dörtlerine kadar dolaşan fanatiklere teşekkürler edilmeli. Sonra, küçük partilere teşekkürler yapılmalı. Barajın kaynak suyuna bile ulaşamayacaklarını bile bile, yarışa katıldıkları ve milli serveti harcadıkları için. Sonra, illerinde kendilerinden sonra başka milletvekili çıkmasın mantığı ile kaynakları ilçelerine dağıttırmayan, birinci, ikinci sıra vekil adaylarına teşekkürler yapılmalı. Çünkü ilçelerin dar bir bütçe ile çalışmalarına sebebiyet verdikleri için. Tabiî ki bu teşekkürlerin hepsini de ekranlarda sayın, Başbakan yapmalıdır. Sayın Başbakan, bu teşekkürleri yaparken de daha çok teşekkürü siyasi parti Genel Başkanlarına yapmalıdır. Onların siyasette daha iyice pişmediklerini söylemeli ve kendilerine, ayrı ayrı teşekkür etmelidir. Hele, hele sayın Baykal’a ve sayın Bahçeli’ye çok teşekkürler etmelidir. Demelidir ki; “İyi ki varsınız genel başkanlarım. Siz olmasaydınız ben tekrar başbakan olamazdım. Attığım yemleri iyi yuttunuz. Sinirlerinize hakim olamadınız. Beni çekiştirmekten başka konuşacak bir şey bulamadınız. Onun içinde, halka başka bir şeyler anlatamadınız. İkinize de candan teşekkürler ederim” demesi gerekir. Böyle olmadı mı? Teşekkürler öncelikle buralara olmalı mıdır, olmamalı mıdır? Taktir, yüce milletimin ve sevgili okurlarımındır.

Önceki ve Sonraki Yazılar