MHP 3. sıra adayı Hüseyin kardeşimizle Gerçek Gazetesi ziyaretinde tanıştık. Monolog yaşadık. O söyledi biz dinledik….

Tamamen AK Parti karşıtlığına odaklanmış bir siyaset. Her şey kötü. Türkiye bitmiş, sistem çökmüş. (Buna katılıyorum) AK Parti de sistemin değişmesi gerektiğini vurguluyor zaten. Anlaşılıyor ki bu seçim döneminin tamamı böyle gidecek. 

Peki AK Parti karşısında MHP-CHP-HDP var! Pasta üçlü cephede bölünüyor. %13-14'lere razı bir siyaset mevcut. Küçük olsun, bizim olsun. Nereye kadar?

Peki MHP; CHP'nin tasfiye edilen ulusalcıların oylarına talip değil mi?

Peki MHP barışçı Kürt seçmenden hiç oy alamayız kaygısında değil mi? Böyle bir talebi yok mu?

Peki; MHP kendi yarattığı küskünlerden oy talep etmiyor mu? (son bir-iki senede tasfiye edilenil ve ilçelere bakın)

Peki; MHP 1. ve 2. sıraların tabanına verdiği rahatsızlığı gidermek gereğini hissetmiyor mu?

Sadece Ali Uzunırmak'ın meclise taşınması MHP'yi Aydın'da tatmin edecek mi? Biri, iki üç yapmaya dönük olmayan Aydın sıralaması Türkiye genelinde de böyle ise, yavru muhalefete razı bir tablo ortaya çıkıyor. Konjonktür avantajıyla "bu kadar olur"a razı olunarak nereye gidilir? Büyüyemezsen küçülürsün…

Küçülmenin sınırı %10 barajı. Mevcut atmosfer MHP' yi bu barajın altına asla düşürmez. Ama ortaya pozitif bir siyasi söylem koymadan fazlası da olamıyor doğrusu. Sanki oldurulmak ta istenmiyor gibi bir hava var.

Dokular yenilenmeyince; yeni diye yeni eskilerle devam edince rejenerasyon dejenerasyona dönüşüyor ve sonra mortalite sırası geliyor. Gençlerin önünü açma konusunda fazla direnmek sağlıklı değil…

Mesela Sökeli genç kardeşimiz 2. sıraya konulabilirdi!

Selam ve dua ile...