MHP'de neden operasyon yapıldı?

 


2014 yerel seçimlerine 5 ay gibi kısa bir süre kala, MHP Söke İlçe Yönetimine yönelik operasyon hâlâ konuşuluyor.


Akıl mantık alacak gibi değil…


Bir ata sözümüzde, "Dere geçerken at değiştirilmez" deniliyor. MHP Genel Merkezi ata sözüne itibar etmedi ve dereyi geçerken at değiştirdi. Bu at değişikliği zamanlı mı, zamansız mı yapıldığını 5 ay sonra göreceğiz! 


Dört yıldır ilçe başkanlığı görevini sürdüren Metin Mutafoğlu ve yönetimlerinin başarısız olduğunu kimse söyleyemez. Partiye çok şeyler kazandırdılar. Bunu başka partilerde siyaset yapanlar da açık yüreklilikle söylüyorlar. O zaman bu operasyonun asıl nedeni ne olabilir???


Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ali Uzunırmak'ın, yerel seçimlere Yusuf Keremit ile girilmesi yönündeki taleplerinin MHP Söke İlçe Yönetimince kabul görmediği için operasyon yapıldığına inanmıyorum. Çünkü, MHP Söke İlçe Başkanı Metin Mutafoğlu ve yönetimi Mehmet Ali Oklay gibi Yusuf Keremit'in de aday adaylığı başvurusunu yapmasını istiyorlardı. Çıkacak aday adayları arasından da seçim kazanılabilecek en güçlü isimle yola devam edilmesi yönündeydi. Bu görüş MHP Aydın İl Yönetimine de bildirlmişti. Bu durumda ortadaki operasyon gerekçesinin inanılırlığı kalmıyor. Bence operasyon gerekçesinde başka hesaplar var. Bu hesapların neler olduğunu da zamanla görecek ve öğreneceğiz. Şimdilik fikir jimnastiği yapmanın ötesine geçemeyiz. Birileri kapalı kapılar arkasında plan ve programlarını yaptı. Hatta start tuşuna da basıldı ve süreç işlemeye başladı.


Kamuoyunda konuşulan bazı iddialara göre operasyonun amacı ileriye yönelik!


Yani genel milletvekilliği seçimleri...


Söke seçmeni, Söke üzerinden siyaset yapıldığına inanıyor. Her zaman ve her dönemde gördüğümüz "ali-cengiz" oyunları oynanmaya başlandığına inanıyorlar.


MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin de imzası bulunan MHP'nin kapatılmasına varan operasyonun asıl amacının Söke'nin önünün kesilmesi olabilir mi? 2009 yerel seçimlerini kıl payı kaçıran ve 2014 yerel seçimlerinin de favorileri arasında bulunan MHP'nin önü kesilmek mi istendi? Peki bu güçler parti içi mi yoksa dış güçler mi?


Operasyonun yapıldığı gün bazı partililer, o anki duygusallıkla AK Parti'nin bu işte parmağı olduğunu ileri sürdüler. Ben bu iddiya katılmıyorum. Çok iyi biliyorum ki, Yusuf Keremit'in AK Parti'den aday adaylığı başvurusunda bulnması için bazı partililer ikna çabalarındaydı. Hatta bir AK Partili milletvekili de bu ikna çabalarının çinde yer almıştı. Operasyon sonrasında bile bu yönde girişim başlatılıp başlatılmaması masaya yatırılmıştı. Hatta bir dost sohbetinde, Yusuf Keremit'e AK Parti'den aday adayı olması yönünde bir kez daha teklif götürülüp götürülmemesi yönünde fikrim soruldu.


Gelelim konumuza...


Bence operasyonun gerekçesi Söke'de MHP'yi güçsüzleştirmekti. Yerel seçimlerden başarılı çıkacak bir Söke, genel milletvekilliği seçimlerinde hem Aydın'ın hem de Nazilli'nin başına dert açacaktı. Söke; "Milletvekilliği sıralamasında 1. sıra bizim hakkımız" diye diretecekti. Böyle olunca da dengeler alt üst olacaktı. Milletvekilliği beklentisi olan ve hesaplarını buna göre yapan bir çok kişinin işi bozulacaktı. Bence planın birinci ayağı iyi işledi. Parti kapatıldı ve küskünler yaratıldı. En önemlisi Söke seçmeninin kafasında olumsuz bir hava oluşturuldu. Söke seçmeni, "Bu saatten sonra MHP'nin Söke'de seçimi alması zor" demeye başladılar. Seçmenin kafasında, CHP ve MHP seçimde yarışır düşüncesi vardı. Çünkü 2009 yerel seçimlerindeki tablo böyleydi. Şimdi ise bu düşüncenin yerini CHP ve AK Parti çekişmesi yaşanır aldı. MHP'de yaşanan bu operasyon AK Parti'ye can verdi. Sağın iddialı partisi konumundaki MHP haklarını altın tepside AK Parti'ye hediye etti.


Bunun böyle olacağını Ali Uzunırmak elbetteki gördü. Yılların kurt politikacısı Ali Uzunırmak hiç dere geçerken at değiştirir mi? Aynı Ali Uzunırmak neden 2011 genel milletvekilliği seçimlerinde müdahil olmadı? O zaman da Yusuf Keremit'in milletvekilli adaylığının önü kesilmedi mi? Yusuf Keremit'in MHP Söke İlçe Yönetimiyle arası bozuk olmasaydı ve aday adayı gösterilseydi kaçıncı sıradan aday gösterilecekti? 3. sıra adayı Gülnur Doyuran Er'in aday olduğu genel milletvekilliği seçiminde Yusuf Keremit'in de aday olması halinde kendisine kaçıncı sıra verilecekti? Bu durumda Ali Uzunırmak'ın sıralamada şansı ne olacaktı? MHP Genel Merkezi; Ertuğrul Kumcuoğlu'na dediği gibi, Ali Uzunırmak'a da "dinlen artık!" deyip kızağa mı çekecekti yoksa yine 1. sıradan aday mı gösterecekti?


Bunun sonucunu bilemeyiz ama bilinen bir gerçek var ve o da önümüzde genel milletvekilliği seçimleri var...


"Sokaktaki vatandaşın konuştuğu şu!!!


Ali Uzunırmak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına formaliteden aday oldu. CHP adayı Özlem Çerçioğlu bu seçimin açık ara galibi. Ali Uzunırmak'ın seçim kazanma gibi bir beklentisi olsa parti kapatmaya varan operasyona izin vermezdi.


Bir taşla iki kuş vurmuş oldu...


Birincisi; güçlü bir Söke tehlikesini bertaraf etti. İkincisi; (Söke Belediye Başkan Adayı olması halinde ve seçilmezse) potansiyel milletvekili adayı olarak gördüğü Yusuf Keremit'in önünü kesti."


Ben demiyorum, sokaktaki vatandaş diyor!!!


Ne diyor???


"MHP kendi ayaklarına sıktı" diyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar