NEYİ YAZACAKSINIZ Kİ?..

İnsanda yazı yazacak konu bırakmadılar...
Neyi yazacaksınız ki?.. Her şey o kadar açık, o kadar belirli ve saydam ki... neyi yorumlayacaksınız?..
Suriye ile anlamsız ve hiç bir ulusal çıkarımıza dayanmayan garip bir düşmanlık sürüyor.
Hatta Suriye de değil... Esat!
Niçin dünkü kanka, bugün kanlı-bıçaklı düşman?..
İzahı yok.
Ulusal bir risk ya da çıkar?.. O da yok.
Halk biliyor mu bunu? Biliyor.
O zaman neyi yazacaksınız ki?
+  +  +
Parlamenter demokrasinin üstünü çizip, Başkanlık sistemine geçeceğiz, diye tutturan bir başkan "adayı" var...
Niçin geçiyormuşuz?.. Çünkü bizim genlerimizde varmış
Nedir genlerimizde olan şey? Padişahlık sistemi.
Halk görmüyor mu bu apaçık gerçeği? Herhalde görüyor.
O zaman neyi yazacak, neyi yorumlayacaksınız ki?,,
+  +  +
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin emri Cumhurbaşkanı'nın onayı ile Süleyman Şah Türbesi'ni boşaltıyor.
"Kutsal emanetleri" alıyor; geride kalan türbe yapısını bombalıyor.
Lozan Anlaşması ile Türkiye toprağı olarak sınırları çizilmiş olan türbe toprağını terk ediyor. Geliyor ve sınırımıza uzaklığı 200 metre olan bir Suriye toprağına yeniden türbe inşa etmeye başlıyor.
Var mı bu eylemin yasal bir dayanağı? Yok.
Herhangi bir uluslar arası sözleşme, ilgili "milli Devlet"ten izin ya da onay?..
Tam aksine, Başbakan gerine gerine açıklıyor:
- Hiç kimseden izin almadık, onay talep etmedik. Bu hareket tümüyle hükümetimizin tasarrufudur.
Olayı sadeleştirelim: Türkiye, uluslararası anlaşmalar gereği sahibi olduğu topraklardan çekilmiştir.
Aynı Türkiye, bir komşu devletin toprak bütünlü içinde yer alan bir toprağa konuşlanmıştır.
Giderken/gelirken yol üstü PDY [yani PKK] ile nasıl bir diyalog içine girildiği konusu sorgulanmaya değer.
Peki nedir bu hareketin nedeni?
Uluslararası anlaşmalarla Türkiye toprağı olarak kabul edilen bir alanı koruyamama endişesi...
Halk bilmiyor mu bütün bunları? Görmüyor mu? 
Herhalde biliyor ve görüyor.
O zaman neyi anlatacaksınız? Neyi yorumlayacaksınız ki?
Peki bu halk, görüp anladığı ve kavradığı gerçekleri sandığa taşıyabilecek midir?
Yani... "Olmak mı; olmamak mı?.."
İşte bütün mesele!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar