O HALDE BU HALDE İZMİRLİ OLMAK

 

  Beklenen oldu, şimdi OHAL’deyiz. Öyle şeyler yaşıyoruz ki bu haldeyken farkına varmadan o hale geliveriyoruz. Sosyal medyada bilgi kirliliği ve anlam kargaşası sürerken bu gün; “Polis kılığında evlere gelip ‘kaçak darbecilere yönelik ev araması yapacağız’ diyerek 50 evi soymuşlar. Ayrıca bu konuda iki yüzün üzerinde de ihbar alınmış. Aman dikkat edelim , eşlerimizi ve çoluk çocuğumuzu ve tanıdıklarımızı uyarım.”  Notu yayılmaya başlandı. Sahi bu tür olaylarla karşılaşınca ne yapmamız gerekiyor? Vatandaş olarak bunu biliyor muyuz? Yoksa tüm yasal haklarımız askıya alınmış durumda mı? Elbette sükunetin sağlanması için güvenlik güçlerimize yardımcı olacağız ama bu tür kaygı verici durumlar için de önlemler düşünülmüştür sanırım.
Yine sosyal medyada ilginç bir paylaşım : “Burası İzmir, burada da darbe bastırıldı Üst Düzeyler Esir alındı ancak Emir altında ki askerler dövülmedi! Çünkü biliyorlar ki dünde olduğu gibi yarında Vatanımız, Namusumuz Askerlere Emanet!” Diğer yerlerde rastladığımız insanın içini karartan şiddet görüntüleri İzmir’de yaşanmadı. İzmirlilerin bu örnek davranışı kutlanmaya değer sanırım.
Bir İzmirli Hanımefendi (Ayşe Keleş’te)  darbe ertesinde yaşananlara karşı düşüncelerini;
 “YETER ARTIK KENDİNİZE GELİN!
Ateş düştüğü yeri yakar derler bu ateş çok büyüktü ve hepimizin üzerine düştü. İçimiz kan ağlıyor. Aynı ülkenin çocukları karşı karşıya geldi. Vuran da vurulan da bu vatanın evlatlarıydı.Tankın altında ezilerek can veren de, daha ne olduğunu anlayama- dan giden kınalı kuzular da. Hiç bir anne için, evladı suçlu değildir. Hiç bir çocuk için babası, katil darbeci değildir. Büyük bir suç işlediler. Cezalarını bir şekilde ödeyecekler. Şehit, katil, vatan haini diye ayırdık. Oysa birkaç yıl önce aynı vatanın bağrında yaşayan, aynı ezanın altında su içen bu insanlar kardeştiler. Bu vatanın evladıydılar. Hepsi bu vatana az veya çok hizmet ettiler. Gaflete düşüp, büyük bir suç işlediler.  Yargı önünde cezalarını ödeyecekler. Yaptıkları affedilecek gibi değil. Bir çok masum insanın ölümüne neden oldular.
Diyanet işleri bir açıklama yapmış “TBMM başta olmak üzere kamu kurumları üzerine bomba yağdıran ve acımasızca halka karşı silah kullanan ve bu sırada öldürülen darbecilere karşı Başkanlığımızca sala, teçhiz, tekfin ve üzerlerine cenaze namazı kılınması gibi din hizmetleri verilmeyecektir.” Öldürülen darbecilerin annelerine, çocuklarına, yakınlarına bu kadar insafsızca davranamazsınız. Ölmüş bir insanı böyle yargılayamazsınız. Artık verilecek hesabı varsa Allaha vermeli. İslam dini merhamet dinidir. Anzak askerleri bizim topraklarımızda yatıyor düşman askerleri olduğu halde. Annelere acıyın, çocuklara acıyın göz yaşı sel oldu bu ülkede. Babası darbe yaparken ölen bir çocuğu düşünüyorum soruyorum size bunu ona anlatabilir misiniz? Ya da bir anneye senin oğlun suçlu sela okumayacağız, cenaze namazı kıldırtmayacağız diyebilir misiniz? Ne yapılacaksa yapın. Hakkınızı helal etmeyecekmişsiniz etmeyin. Yeter artık kendinize gelin.  Bu dünyada hesap veremeyecek birini cezalandırmak bize düşmez. Hesap vereceği yer artık burası değil. Hesabı da, cezayı da verecek, ölmüş biri için ancak Allah’tır.”  Şeklinde ifade etmiş. Bence haksız da değil… Siz de onlara, onlar gibi davranırsanız, onlardan farkınız kalır mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar