ÖZLEMİMİZ TEMİZ BİR SEÇİM SÜRECİ…

 

Gelin… Temiz, hatta tertemiz bir seçim süreci yaşayalım…

Sadece projelerimizi halkın beğenisine sunalım. Ve rakiplerimizin icraatlarını ciddi ve düzeyli bir dille eleştirelim.

Hakaretlerden, yalan yanlış söylemlerden, asla ispatlanmamış kurgulardan, tertiplerden yarar ummayalım.

Bu türden basit, yavan, seviyesiz yöntemlere başvuracak kadar eğilip, bükülmeyelim.

Gerçeklere, sadece ve yalnız gerçeklere dayanalım.

Bilelim ki, bir tertibin sonucuna kurban edilmek istenenler değil, o tertibi oluşturarak bundan medet umanlardır esas suçlu olanlar…

Bu gerçeği iyi bilelim.

Siyasetin özgür tartışma ortamını kirletip, halkı siyasetten; dolayısıyla da demokrasiden soğutmayalım.

Bilelim ki, halk, demokrasiye fiilen katıldığı ölçüde özgürdür.

Siyasetçiler olarak en büyük amacımız, halkın siyasete en geniş ölçüde katılımını sağlamak olmalı... Çünkü halk, demokrasiye verdiği katı ölçüsünde, ülkenin ve yerelin sorunlarına kafa yorduğu kadar sorumluk üstlenir.

Ancak bu ölçüde toplumsal yükümlülüklerine omuz verir.

Kitlelere önder olmanın yolu, halka örnek olmaktan geçer…

Dürüst bir seçim süreci, o dürüstlüğü meydanlara yansıtanların gelecekteki dürüstlüklerinin göstergesidir ve en somut delilidir.

İnsanların bilinçlerini bulandırarak ulaşılacak bir koltuk, halkın geleceği için önemli bir tehdittir.

Dürüst bir seçim süreci, en başta dürüst bir lideri ve o liderin çizdiği çizgide yürüyen nitelikli bir kadroyu gerektirir.

Dileğimiz Didim’i gelecekte de; dürüst, düzeyli, halkın ve güven sevgisini kazanmış bir “er-kişi”nin yönetmesidir.

Halkın oyunu, kendi kişisel amaçlarının bir aleti olarak kullanan zihniyetin değil…

Önceki ve Sonraki Yazılar