PAMUK PRİMLERİ GECİKECEK

 

Pamuk üreticilerinin çektiği çile yetmiyormuş gibi, şimdi de pamuk primlerinin tarihi değiştirildi. 19 Mart tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik açıklaması pamuk üreticilerinde soğuk duş etkisi yarattı. Değişiklik Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeline göre yapılması gerekiyormuş. Eskiden son başvuru tarihi 1 Nisan iken, bu tarih 31 Mayıs 2013 tarihine uzatıldı. Herhangi bir değişiklik olmadığı takdirde pamuk üreticileri, 2013 yılı pamuk primlerini ancak Ağustos ayında alabilirler.

Bölgemizde pamuk ekimi için hazırlıklar yapan çiftçiler, bazıları topraklarını sürmüş, gübrelemesini yapmıştır. Tohum ve ilaçlarını satın almış olmaları gerekirken, ekonomik yetersizlik yüzünden bu gecikmiştir. Bu durumda ucuza sattığı pamuğundan eline birşey geçmeyen, bankaya borcunu ödeyemeyen pamuk üreticisi, ekimini nasıl gerçekleştirecek?

Bütün bu sorunların yanında enflasyonun da etkisiyle artan girdi maliyetleri üreticiyi zora sokmaktadır. Yani primin gecikmesi, pamuk ekimini önleyebilir. Geçen yıl da benzeri sıkıntılar yaşanmıştı. Hükümet bir daha gecikme olmayacağı konusunda pamuk üreticilerine söz vermişti. Hem de bu sözü 2013 yılına yakın bir sürede vermiş ve “2013 yılı pamuk primleri tam zamanında ödenecek” denmişti.

Pamuk üreticileri zaten sıkıntı içinde. 2012 üretim sezonunda maliyeti ancak karşılamıştı. Pamuk primleri alınmadan ikinci bir maliyetin altından nasıl kalkarlar?

Bu sıkıntının acilen giderilmesi için Tarım Bakanlığı’nın yeni düzenlemeler yapması gerekir. Bu yazıyı yayına soktuğumuz sırada primin 50 Kr. olduğuna dair bize haberler ulaştı. Ancak pamuk üreticisine Ağustos aylarında ödenecek primin, onun sıkıntısına çare olmayacağı açıktır.

Üretici, bu tarihe kadar pamuğunu ekmiş, sulayıp hasata hazırlamıştır. Bu tarihlerde verilecek prim, borçlu olan çiftçinin yüzünü güldürmeyecektir.

Bütün bu değişikliklere neden olan konu malum. Yukarıda da ifade ettiğim gibi başvuru tarihinin değiştirilmesi. Önceki yıllarda fark ödemesi tarihi 1 Nisan iken, başvuru tarihi 31 Mayıs 2013 tarihine ertelenmiştir. Çiftçinin içinde bulunduğu durumu bilmeden masa başında alınan bu karar, sıkıntı içinde bulunan  pamuk üreticisini zora sokmuştur.

 

YAĞIŞLAR PAMUK

ÜRETİMİNİ ETKİLEYEBİLİR

2012 yılının Ekim-Kasım ayları bir hayli kurak geçmişti. Aralık ayı içinde düşen yağışlar Söke Ovası’nın yaklaşık yüz bin dönümünü göle çevirmiştir. Özellikle Akçakaya-Çalıköy ve Özbaşı Köyü civarındaki tarım arazilerinde çiftçiler geçen yıl pamuk ekimi yaparken, bu yıl aynı arazilerde balıkçılık yapıyorlar. Bu bölgeyi denize çeviren sel suları, başka havzalardan değil, kendi bölgemizdeki çay ve derelerden geliyor. İddia edildiği gibi Çine Barajı, Söke Ovası’nı sellerden koruyamadı. Büyük Menderes’in yatağının temizlenmesi de, ovamızı sellrden kurtaramayacak. Çünkü sel suları kendi havzamızdan çıkıyor. Bu yüzden Sarıçay deresinin çıkışına bir baraj inşa edilmeden çekilen sıkıntılar hiçbir zaman giderilemeyecektir.

Geçmiş yıllarda bu sıkıntılar fazlasıyla yaşandı. Eğer bu yıl yağış Nisan-Mayıs aylarında da devam ederse Akçakaya Ovası göl olmaktan kendini kurtaramaz. Sel suları ancak çekilirse bu tarihten sonra da çiftçi üretim yapamaz. Bu yıl ki durum o eski yılları andırıyor. Hiç yağmur yağmasa bile suların ancak Haziran ayında çekileceği ifade ediliyor. Ancak bütün bu temennilerimize rağmen yağışlar etkili şekilde devam ediyor. Ve gelecek günlerin bizlere ne sürprizler hazırladığını bilemiyoruz.

Mesela önceki gece başlayan etkili yağışlar sabahın erken saatlerine kadar devam etti. Metrekareye yaklaşık 60 Kg yağmur yağdığı gelen bilgiler arasında. Meteoroloji etkili yağmurların önümüzdeki günlerde de devam edeceğini belirtiyor.

Şüphesiz ki yağışlar bu yıla has bir olay değil, 1951-1961 ve 1968 yıllarında sel suları Bağarası yolunda DSİ’nin önüne kadar gelmiş, köylere ulaşım motorlu kayıklarla yapılmıştır. Hiç unutmam o yıllarda gazetelere geçen haberlere şöyle bir başlık atılmıştı, “Söke Ovası yeniden deniz oldu”, “Vali Dilaver Argın Söke Ovası’nda motorlu kayıkla gezinti yapıyor” şeklindeydi. Doğanın güçlerini kontrol edemediğimiz takdirde, bu sıkıntıları zaman zaman çekmeye devam edeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar