DTP Başkanı soyadı TÜRK olan zatı muhterem Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına dün yanına aldığı ve kandırdığı sade vatandaşların arasından mesajlar göndermeyi geciktirmedi.

“Yüzsüzlüğünde bu kadarına pes” dedirttiren açıklamalar sonucunda İstanbul ve bazı illerimizde sokak çatışmaları aklı selim vatandaşlarımızı da baştan çıkardı.

Artık dur demenin zamanı geldi diyen vatandaşların bu hareketi karşısında başbakan bile sade vatandaşın tepkisine ilgisiz kalamadı.

Olacağı buydu zaten.

Gazetelerin baş köşelerinde boy boy haberlerin sıralandığı ve bir avuç çapulcuınun dükkan, araba yakması, polise saldırmasına alkış tutan ne yazık ki başbakanın söylemlerine pervasızca cevap veren DTP liler oldu.

Sonucunda da istediklerine kavuştular.

Bayrağını seven, bu ülkenin bölünmesine karşı duran, milli servetini korumaya ant içmiş sade vatandaş “pompalı ile karşı koyarım” demiştir sonunda.

Zatı muhterem Türk yaptığı açıklamasında yine demokrasiden dem vurdu ve yine kan kustu.

Hangi demokrasiden ve insan haklarından bahsetti bakınız.

“İfade ettiği cümleler pervasızlık örneğidir. Bu vatan hepimizin ortak vatanı değil mi? Kim kimi, kimin vatanından kovuyor” “Sen kimi nereden kovuyorsun”

“Başbakan’ı sözlerini düzeltmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz. İmralı sistemine artık son verilmesi gerekiyor. İmralı çözüm için en etkin diyalog kapısı olarak görünmelidir. Yeni bir demokratik anayasa ihtiyacının net bir şekilde ortaya çıkmış olması karşısında bunun gerekleri yapılmalıdır. Anayasal vatandaşlık tanımı içerisinde çok kültürlülüğü kabul eden bir düzenleme yapılmalıdır.”

Tamam, bu vatan hepimizin.

Ama parçalamak isteyenler kim.

Önce sizler kendinizi bir düzeltin ey terör destekçileri.

Önce sizler kendi insanlarınıza sahip çıkıp, onları katlettirmeyin PKK eşkıyasına, ey uyanık geçinen Kürt açıkgözleri.

Adamların yüzleri kızarmadan birde bu vatanın hepimizin diyebiliyorlar.

Bu vartan hepimizin de yaktığınız arabalar, çamlarını kırdığınız dükkanlar, ayaklar altına aldığınız bayrak, şehit ettiğiniz asker, polis Arabistan’dan mı geldi?

Amaaaaa;

Bu vatanı böldürtmeyiz diyemiyorlar.

Adına da demokrasi diyorlar.

Sen bu ülkenin bayrağını kabul etme.

Sen bu ülkenin başbakanına ağzına gelen laşarı sırala.

Sen bu ülkenin evlatlarını katleden canilerin temsilcisi, ol.

Sonra da gel demokrasiden haberler ver.

Halbuki Türkiye’de bulunan demokrasiden hiçbir ülkede bulunmadığın bilmemektedirler ve asıllarını inkara kalkışmaktadırlar.

Hangi demokrasi ülkesinde terör örgütü destekçileri milletin parası ile kırmızı plaka kullanabiliyor?

HANGİ demokrasi, terör örgütü temsilcilerini Meclisinde barındırır?

Hangi demokrasi, belediyelerini, bölücülükten hüküm giymiş kişilere verip de dükkanları kapattırır, çöplerle boykot yaptırır?

Hangi demokrasi, vatandaşlarının arabalarını kundaklayan, sokaklarını yürünmez hale getiren PKK hainleri mensuplarının eylemlerine “demokratik haklarıdır, yaparlar” dedirttirir?

Hangi demokraside, 10 yaşındaki çocuklara polis taşlattırır?

Hangi demokraside, Başbakanına suikast planlayanların yaptıklarına “vatandaşlık Hakkılarıdır, ne yapsalar haklıdırlar” dedirtebilir?

Hangi demokrasi, 35 bin insanın ölümünden sorumlu bir terör örgütü elebaşını asamaz?

Hangi demokraside örgüt başını her gün avukatları ziyaret edebilir?

Hangi demokraside kimler, ülkesinin geleceğinin, teröristlerle ve terör destekçileriyle pazarlık yapalım diyebilir?

Hangi demokrasi ülkesinde teröristleri öldüren askerine “toplu kıyım yapıyorlar” denilebilir.

Teröristler vatan savunucusu olarak gösterilebilir?

Akıllarınızı başınıza alın ey DTP kullanıcıları.

Aklınızı başınıza devşirin sıkıştığı zaman “ bu vatan hepimizin diyen ey kandırılmış İngiliz ajanları.

Bugün bu olanlara “demokrasi” diye göz yumarsanız, yarın bu “demokrasi” dediğiniz oklar sizlere de batar.

O zaman bakalım nerelere sığınırsınız bilemem.

Önümüze gelen yerel seçimleri bahane ederek, memleketi bölme planlarınızı uygulamaktan vazgeçerseniz en hayırlı işi yapmış olursunuz.

O zaman bölge halkının tam güvenini kazanmış olursunuz.

Bakınız, yeni yeni ortaya çıkan haritaların altında kimlerin imzaları olduğuna dikkatlice bakınız da aklınız başınıza gelsin.

Ülkeyi böldüğünüz zaman, o topraklarda değil sizler, orada bulunan masum vatandaşlarımız da yaşayamayacaklar bunu iyi bilir.

Bugün nasıl Karabağ’da  Türkmenler, Azeriler  yaşayamıyorsa, oralarda da sizler yaşayamayacaksınız.

Karabağ da yapılan toplu katliamlar sizlere de uygulanacak haberiniz olsun.

Onun için aklınızı başınıza alın.

Bu ülke hepimizinse paylaşmasını da bilin. Çünkü bizler paylaşıyoruz.

Madem bu vatan hepimizin, öyleyse hadin hep beraber ayıracaklara karşı olalım sayın Türk bey.

Ha sahi, bu vatan hepimizinse, kimler bu vatandan ayrılmak istiyor sayın satılmış beyler.