SIVIŞMA TAKTİĞİ Mİ?

Sökespor taraftarları şaşkınlık içerisinde!

Bazı yöneticilerin anlamsız yaklaşımları camiayı derinden üzüyor.

Önce İsmail Akalın şimdi de Coşkun Oruçyüz ortamı germek için elinden geleni yapıyor. 

Karpuzlu maçı öncesinde açıklamalarıyla herkesi şaşırtan İsmail Akalın basın mensuplarını eleştirmişti. Hem de ortada olumsuz hiç bir şey olmadığı halde. 

"Söke basını nerede? Basın destek olmuyor!" sözleriyle basının tepkisini çekmişti.

Aynı yönetici bir hafta sonra da zorlu Uşakspor maçı öncesinde açıklamalarıyla sahne almıştı. Sökespor'un eski kulüp başkanları Kemal Sayın ve Tamer Makaraç'ı isim vermeden eleştirmişti.

Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu bir dönemde hem de henüz daha birinci maçımızda İsmail Akalın'ın kavga ortamı yaratmaya çalışmasının altında kimse art niyet aramamıştı. Camia bu çıkışı cahilce ve ferdi bir girişim olarak değerlendirmişti.

Ancak bugün yaşananlar İsmail Akalın'ın çıkışlarının ferdi olmadığını gösterdi. Bu kez de basın sözcüsü Coşkun Oruçyüz ortamı germe görevini üstlenen isim oldu. Coşkun Oruçyüz işi daha da ilerine götürdü ve kamera karşısına geçerek verdi veriştirdi. 

Bu zihniyetle nasıl şampiyon olunacak ve nasıl 3. Lig'e çıkılacak anlayabilmiş değiliz.

Sökespor camiası şokta!

Biz basın mensupları birlik beraberlik çağrıları yaptıkça mevcut yönetim eski yönetimi kavga ortamına çekmeye çalışıyor.

Olacak gibi değil!

Coşkun Oruçyüz'ün açıklamalarını dinlerken şok oldum. Bir yönetici nasıl olur da mevcut kaleciyi yetersizlikle itham eder. Geçen sezon Sökespor'un kalesini koruyan  kaleciye methiyeler düzerken, bu sezon Sökespor kalesini koruyacak olan kaleciyi diri diri gömdü. 

Bu kaleci Sarayköyspor maçına nasıl adapte olacak?

"1. kalecimiz dışında 2. 3. kalecilerimiz de var!" demek nasıl bir mesajdır.

Futbolcuların Ortaca deplasmanına, "Nasıl olsa yeneriz!" düşüncesiyle gittiğini ve bu yüzden de yenildiklerini söyledi. 

Futbolcuları motive edeceğine, "Aslanlar gibi mücadele ettiler. Hakem hataları hatta hakemin yanlı yönetimi mağlubiyeti getirdi!" demeliydi. 

Çünkü gerçek bu!

1. golde faul yoktu ve Ortaca bu serbest atıştan golü buldu.

2. golde de kalecimiz topa müdahale etmesine rağmen hakem penaltı düdüğü çaldı. 

Söke, Söke olalı ilk defa kalecisini ve futbolcularını harcayan bir yönetici görüyor. Kulüp tarihinde böyle bir şey ne görüldü ne de duyuldu.

Şimdi biz moralman çöken bu futbolcularla şampiyonluk kovalayacağız ve 3. Lig'e çıkacağız öyle mi?

Yoksa işin içinde başka başka oyunlar mı var?

Coşkun Oruçyüz diyor ki!

Sökespor Kulüp Başkanımız Yusuf Günal bütün harcamaları cebinden yapıyor!

Yük ağır gelmiş olabilir mi? 

Söke Belediye Başkanı Süleyman Toyran dün olduğu gibi şimdi de maddi destek konusunda yardımcı olmuyor mu?

Sökespor'da kulüp başkanlığı yapan Kemal Sayın ve Tamer Makaraç'ın belediye başkanı Toyran ile yaşadıkları hâlâ hafızalarda!

Toyran cebinden delikli bir kuruş vermediği gibi, Söke Belediyesi'nden kulüp kasasına aktarılacak 95 bin lirayı da engellemişti. 

Benzer durumlar şimdiden yaşanmaya  başladı da mevcut yönetimden sıvışma taktikleri mi yapılıyor?

Kemal Sayın ve Tamer Makaraç'ın Sökespor aşkını kimse sorgulayamaz. Her iki başkan da gönüllerde yer etmiştir. Camia her ikisini de çok seviyor. 

Basın mensupları olarak şampiyonluk yolunda darbe almamak için bir çok olumsuzluğu görmezden geliyoruz. Fakat; Oruçyüz'ün açıklamaları üzerine yazmak zorunda kaldım. Gerçekten de bu konuyu değinmek istemiyordum ama görüyorum ki; her iki başkana da vefasızlık yapılıyor. Tamer Makaraç geçirdiği trafik kazasına rağmen Uşakspor maçında Kemal Sayın ile birlikte tribündeki yerini aldı. Pardon tel örgülerdeki yerlerini aldılar. 

Kemal Sayın ile birlikte tel örgülere yaslanarak maçı izleyen Tamer Makaraç sakat ayağına rağmen şeref tribününe buyur edilmedi. 

Bu nasıl bir vefasızlıktır?

Böyle davranarak nereye varmayı düşünüyorsunuz?

Görünen o ki; şampiyonluk konusunda ümitli olmayan Yusuf Günal yönetimi eski kulüp başkanlarını kavga ortamına çekmeye çalışıyor.

Bu iş için de İsmail Akalın ve Coşkun Oruçyüz kullanılıyor. 

Sarayköy maçından hem de Söke Şehir Stadında başarısız bir sonuç alınması halinde suçlu yaratma çabası içerisindeler. 

Kemal Sayın ve Tamer Makaraç'ın oyuna gelmemeleri gerekiyor. Dilerim saldırılara kulaklarını tıkarlar ve cevap vermezler. 

Çünkü istenen de bu!

Sarayköyspor maçından başarısızlıkla ayrılınması halinde Coşkun Oruçyüz yine kameralar karşısına geçecek ve "Biz bu maçı alacaktık ama eski kulüp başkanlarımız ortamı gerdiler ve maçın önüne geçtiler ve de galip gelemedik!"…

Bence her iki başkan da Sarayköyspor maçına gitmemeli. 

Çünkü galip gelinmemesi halinde taraftarların mevcut yönetime tepkisini de kullanacaklar ve başarısızlığı Tamer Makaraç ve Kemal Sayın'a mâl etmek isteyecekler. 

Taraftarlar her iki başkanı da çok seviyor. Taraftarın iki başkana da sevgi gösterileri mevcut yönetimi çileden çıkarıyor. 

Coşkun Oruçyüz diyor ki!

"Adlarını bile anmak istemediğim bu kişiler taraftarlara para verirken gördük!"

Vay be!

Taraftarın karnını doyurmak, suyunu almak, aç ve açık bırakmamak suç mu?

Neden rahatsızsınız?

Sizler de taraftarınıza sahip çıksanıza!

Karınlarını doyursanız, sırtlarını sıvazlasanız kötü mü olur?

Elinizi cebinize atsanız fena mı olur?

Beyler, bu kafayla Sökespor başarıyı elde edemez. 

Şampiyonluk için birlik ve beraberlik şart!

Geçen sezon da şampiyonluk içimizdeki İrlandalılar yüzünder kaçmıştı. Aynı İrlandalı yine sahnede !

Şampiyonluk istiyorsanız yine İrlandalı olmayın ve Sökespor için Sökeli olun…

Önceki ve Sonraki Yazılar