12 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde hemen hemen her gün oradan oraya koşuşturup duruyorum. Dün sabah AK Parti'den milletvekili aday adaylığı kesinleşen Mehmet Koyuncu'nun basına verdiği sabah kahvaltısına katıldım. İlçedeki basın çalışanlarının hemen hemen hepsinin katıldığı kahvaltıda Mehmet Koyuncu, özgeçmişini anlatırken, bunun yanında açıklayıcı bilgiler de verdi. Böylelikle basın mensupları, Koyuncu'yu bütün yönleriyle daha iyi tanıma fırsatını elde ettiler. Ve sonunda oluşan ortak kanaat şu; "Önemli bir şanssızlık olmadığı sürece Mehmet Koyuncu banko TBMM'ye girer" Seçildikten sonra devletin önemli kademelerinde görev alacağına inananların sayısı bir hayli fazla. Her zaman söylüyorum. Mehmet Koyuncu, siyaset adamından çok iyi yetişmiş, konulara vakıf bir devlet adamı. Bu kariyerde bir insanın Söke'de çiftçilik yapması ve Söke'de ikamet etmesini Ankara yadırgamış; "Çık Ankara'ya gel" diye teklifte bulunmuştur. Sayın Koyuncu bu konudaki referanslarında haklı olarak isim vermekten kaçınıyor. Kısacası Mehmet Koyuncu'nun listenin iyi bir yerinde yer alma şansı oldukça yüksek. Zira Söke'nin siyasi hayatında Mehmet Koyuncu kari yerinde emekli bir bürokrat ilk kez milletvekili aday adayı oldu.

Ben şu an Mehmet Koyuncu'yu değil de, AKParti'ye muhalif olan kendimi düşünüyorum. Ben bu muhalif kimliğimle AK Parti'ye nasıl oy atarım? Bütün mesele bu. Ama bir gerçek var ki, Mehmet Koyuncu gibi bir devlet adamının yalnız Söke adına değil, Aydın adına AK Parti'den Milletvekili aday adayı olması bölge için büyük şanstır. Aydın ili eline büyük bir fırsat geçirmiştir. Ancak önemli olan, AK Parti Genel Merkezi'nin bu fırsatı Aydın-Söke lehine kullanmasıdır.

POLAT DA MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI

Günlerimiz çok yoğun geçiyor. Mehmet Koyuncu'nun sabah kahvaltısından sonra yolumuz CHP'ye düştü. CHP Lokali iğne atsan yere düşmez, anacık babacık. Yani partili-partisiz ilgi çok büyük.

Daha önceki yıllarda İlçe Başkanlığı görevinde bulunan ve 2009 Yerel Seçimlerinde Belediye Meclis Üyesi seçilen Erkan Polat, milletvekili aday adaylığını açıklarken yaptığı konuşma oldukça ilgi çekiciydi.

Polat, "Siyasi hayatım boyunca CHP'nin sahip olduğu ilkelerden hiç bir zaman taviz vermedim ve o anlayışla siyaset yaptım. Her zaman CHP örgütünü ve örgütün üstünlüğünü savundum, bunun mücadelesini verdim" derken, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ırk değil, siyasi bilinç cumhuriyeti olduğunu söyledi. Polat, uzayan konuşmasında AK Parti iktidarını eleştirdi. AKP'nin izlediği tarım politikasının çiftçiyi yok ettiğini iddia etti.

CHP'de başvuruların ne zaman sona ereceği belli değil. Şimdilik bilinen şu; CHP'den şimdiye kadar iki milletvekili aday adayı çıktı. ilerleyen günlerde sürpriz isimler çıkabilir.

ÇİĞDEM İLHANOĞLU ADAY DEĞİL

Kendilerini dinlediğimiz görgü tanıklarına ve İhlas Haber Ajansı'nın gazetemize gönderdiği habere göre Çiğdem İlhanoğlu AK Parti adına Milletvekili aday adayı oldu. Ancak son olarak bize kadar ulaşan haberlere göre, Çiğdem Hanım Milletvekili aday adayı olmadığını açıklamıştır. Bu şekilde ilçemizden yapılan başvuru sayısının beş değil, dört olduğu tespit edilmiştir.

Böyle yanlış bir yönlendirmenin nasıl meydana geldiğini hâlâ anlamış değiliz. Son gün il merkezinde yapılan açıklamada ve İhlas Haber Ajansının basına yansıyan haber kaynaklarında Çiğdem İlhanoğlu'nun adı geçiyordu. Eğer böyle olmasaydı, sırf sansasyon amacıyla Çiğdem Hanım'ın adını sütunlarımıza almazdık.

CHP'NİN AİLE SİGORTASI

Aile Sigortası, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın belleğinde büyük bir iz bırakmış olacak ki, yaptığı bütün konuşmalarında hep bu konuya değiniyor. Ve bu program Başbakanın dilinde her geçen gün biraz daha magazinleşiyor.

Esasında CHP'nin açıkladığı "Aile Sigortası" temelde fakir-fukarayı koruyan çok ciddi ve güzel bir proje! Ve CHP adına sandığa büyük getirisi olabilecek büyük bir program. Ancak AKP, böyle bir projenin olamayacağını savunup duruyor. CHP ise bu projeyi yeteri kadar savunamıyor.

Devleti sadaka ekonomisinden kurtarıp, sosyal   devlet çizgisine getirecek bu proje, görsel ve yazılı medya kuruluşlarında yeteri kadar aydınlatılamıyor. AKP kanadı "nerede bunun kaynağı" diyerek Aile Si gortası'nın güvenirliliğini ortadan kaldırıyor.

AK Parti elindeki büyük imkanlarla krize dayalı bir siyaset modeli çizgisinde, toplum katmanları üstünde müthiş etkili oluyor. Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan ise AK Parti'yi tek başına alıp gidiyor.

Diyecek birşey yok. Bu süreç Türkiye'de bir süre daha devam edecek.

RECEP ŞENOĞLU BAŞVURUSUNU YAPTI

Ankara'da MHP Genel Merkezi'nden  gazetemizi telefonla arayan Recep Şenoğlu, milletvekilliği aday adaylığı başvurusunu gerçekleştirdiğini söyledi. Şenoğlu, MHP Genel Merkezi'nde büyük bir sadelik içinde aynı gün Genel Başkanları Dr. Devlet Bahçeli ile eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Hallaçoğlu'nun da aday adaylığı başvurusunda bulunduğunu belirtirken, "Genel Merkez teşkilatlarla derin bağı olan adayları tercih ediyor. MHP'de bireysellik revaçta değil" dedi.

Bilindiği gibi MHP'de adaylık başvuruları parti genel merkezine yapılıyor.