SİYASİ HAYAT HATA KABUL ETMİYOR

 

 

60 yıllık siyasi hayatım içinde, 42 yıl aktif siyaset yaptım. Bu yıllarda siyasi kişilerde ve bizzat yaşadığım bazı olaylarda gördüm ki, siyaset en küçük hatayı dahi kabul etmiyor. 

Siyasi hayattan istikbal bekleyenle, siyasi hayatı geçim kaynağı olarak görenler bilmelidirler ki, halkın gözü kulağı onların üzerindedir. Kendilerinin veya aile efratlarından birinin yaptığı hatayı toplum kabul etmiyor ve affetmiyor. 

Toplum fertleri arasında çok büyük görüş ayrılıkları vardır. Her birinin değişik eleştirilerini hoşgörü ile karşılamak ve ters cevaplar vermek suretiyle, onları kırmamamız gerekir. 

Hayatınız boyunca muhatap olacağınız öyle kişiler olacak ki, hayatında hiçbir iş yapmamış ve ailesini dahi layıkıyla geçimini sağlayamamış, kahve köşelerinde dedikoduyu bir sanat haline getirmiş kişiler, siyasileri eleştirmekten büyük zevk alacak ve yalan yere iftira etmekten çekinmeyeceklerdir. 

29 Mart seçimlerinde gördüğüm bazı siyasi hatalara geçmeden evvel, bende acı bir hatıra olarak kalan iki büyük hatadan bahsetmek istiyorum. 

Yıl 1977 Kuşadası Güvercin Ada Gazinosu’nda Kızılay Balosu olduğu gün, Söke'den birkaç aile davetliyiz. Rahmetli Hüseyin Ekener ile aynı masada oturuyoruz. Balonun yarısında Aydın Milletvekili Fikret Turhangil hanımı ile masamıza geldi. Masada 6 kişi çok güzel eğlenirken, bir müddet sonra içkinin tesiri ile olsa gerek, Fikret Bey'in hanımı Fikret Bey ile tartışırken sigarasını eşinin üzerine fırlatıyor. Bu sigara arkamızda oturan ailenin hanımının saçında kalıyor. O masada telaşlı bir an yaşanıyor. Bu durumda, Fikret Bey'in hanımı masamızdan kalkıp kayboluyor. Bir müddet sonra eşim Gülseren Hanım ve Hüseyin Ekener'in eşi gerek baloda, gerekse Güvercin Ada’nın bahçesinde Fikret Bey’in eşini bulamıyorlar. Bir anda balo içinde bu olay yayılıyor ve tüm Aydın halkı da bu skandalı konuştuğu için, Aydın milletvekili Fikret Bey o yıl yapılan milletvekili seçimlerini kaybediyor. 

İkinci olay İzmir Adalet Partisi Yönetim Kurulu’nda bir arkadaşım, Tansu Çiller'in çok kıymet verdiği bir siyasetçi olduğu için, devletten bir trilyon kredi alıyor. Bu arkadaşım Tansu Çiller yarım puan farkla seçimi kaybettikten sonra bir vefasızlık örneği sergileyerek, Tansu Çiller'in aleyhinde konuşmalar yapıyor ve ulusal gazetelerde aleyhinde yazılar yazıyor. Toplum arkadaşımın yaptığı bu vefasızlık örneğini kabul etmiyor ve siyaset sahnesinden siliyor. 

Yakın bir zamanda yaşadığımız 29 Mart seçimlerinde seçimi kaybeden adaylarımız nasıl kaybettik diyerek öz eleştiri yaptılar mı bilemiyorum, yapmadılarsa hata üstüne hata yapmış olurlar. 

29 MART SEÇİMLERİNDEKİ GÖRDÜGÜMÜZ HATALAR 

1-PROMOSYON VE GIDA MADDESİ DAĞITIMI 

Promosyon ve gıda maddesi dağıtımını seçimlerden çok evvel ve hatta senelerce bazı aylarda yapmış olsaydınız, seçimlerde dağıtılan promosyonlar göze batmaz ve halk olayları yadırgamazdı. Fakat yalnız seçim arifesinde dağıtırsanız, aksi tesir yapar ve normal düşünen seçmenler ben oyumu promosyonla satacak kadar karaktersiz değilim diyebilirler. 

Bu promosyon ve gıda dağıtımından daha kötüsü, para dağıtımı yapanlar toplumu ahlaki zaaf içine düşürmüş olurlar. 

2-SİYASETTE VEFASIZLIK HATASI 

Siyasette en büyük hatalardan ikincisi, yıllarca partide çalışmış ve yönetim kadrolarına girmiş kişileri seçimlerde saf dışı etmektir. Yıllarca parti kademelerinde çalışan partililer, sizin fikirlerinize uyar veya uymaz. Bu gibi olayların kendi ailelerinizin de içinde olabileceğini bilmeniz ve barışçı, birleştirici bir fazilet örneği göstermeniz gerekir. 

3-MENFAAT İÇİN PARTİ DEĞİŞTİRENLER 

Seçimlerin arifesinde siyasi rant sağlamak için parti değiştirenleri de halkımız iyi karşılamıyor. 

29 Mart yerel seçimlerinde Sarıkemer, Akyeniköy, Güzelçamlı ve Davutlar beldelerinde bu yapılan hataları bariz olarak gördük. Bilhassa Davutlar ve Akyeniköy seçimlerinde parti değiştirmenin ne kadar büyük bir hata olduğunu gördük. Akyeniköy ve Davutlar beldesinde Yılmaz Öz ve Adem Tuna çok başarılı belediye reisieri olduğu halde parti değiştirmekle seçimleri kaybettiler. Davutlar'daki 2004 seçimlerini kazanan Tuncay Bey, arkasında DP gibi çok güçsüz bir parti olduğu halde parti değiştirmeden seçime girdiği için 29 Mart seçimlerini kazandı. Halkımız bu gibi gayri samimi ideoloji değişikliğini asla kabul etmiyor ve inanmıyor. 

4-ADAYLARIN BİRBİRİ ALYHİNE KONUSMALARI 

29 Mart yerel seçimlerinde bazı adaylarımız diğer adaylar aleyhinde ve hatta basın yoluyla seçimi kazanmış bir aday edasıyla kendilerini çok yüksek görüp, diğer adaylar aleyhinde lüzumsuz iddialarda bulundular. İleriki seçimlerde bu gibi hataları yapmamaları dileğiyle en samimi temennilerimle, başarılar diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar