Mine Nil ÖZGEN

1980 yılında Turizm işletmeciliği ile ticari hayatına atılan Mine Nil Özgen, hayatı başarılarla dolu bir girişimcidir. Özel işletmelerin yanında, yardım derneklerinin de vazgeçilmezi haline gelen bu zatı muhterem kızımız,1988 yılında DYP Kadın Kollarına kaydını yaptırdıktan sonra, siyasi hayatın içine girmiş oldu. Bakınız sevgili Mine Nil Özgen kendisini nasıl açıklıyor.

“26.08.1959 yılında Söke’de doğdum. Babamın subay olması dolayısı ile  ülkemizin çeşitli yerlerini görme şerefine eriştim. 35 yıldır Söke’de ikamet etmekteyim. Eşim Bülent Bey inşaat mühendisidir. Üç çocuk annesiyim. Ülkemizin ve halkımızın arzu ettiği, huzurlu ve mutlu Türkiye’nin  sonsuza kadar yaşatılabilmesi duygularımı ifade ediyor. Çalışma hayatı, aile hayatı ve aktif siyasette almış olduğum sorumluluklarla, memleketime vereceğim hizmetleri, bana lütfedip de vereceğiniz yetki ile meclise girerek başarmaya çalışacağım”

Sayın milletvekili adayını ben Kocagözoğlu İlköğretim Okulu’nda, dernek başkanlığı yaparken tanıdım. O dönemlerde kendisinin siyasetle hiç alakası bile yoktu. Ama geleceğinde büyük yerlere imza atacağı belli idi.

Kararlı idi. Bir şeyler yapma arzusu içinde depreşiyordu. Onun için o dönemlerde bir kaç iş kolunda faaliyet gösteriyordu.

2004-2007 yılları arasında, Söke DYP İlçe Başkanı olduğunda, gözünün daha yükseklerde, ses getirecek yerlerde olduğunun farkında idi ve o tarihte kararını verdi. 2002 seçimlerinde verdiği karardan vaz geçmeyerek, 2007 yılında tekrar partisinden milletvekili adayı oldu. Şu an bulunduğu sıralama Sökeliler için iyi bir yerdir.

Demokrat partinin Aydın’da doğması ve Aydın’ın Demokrat Partinin kalesi olması sıfatı ile, seçilme şansının yüksek olduğu bir noktadadır. Bu nedenlerle Mine Nil Özgen’in seçileceği kanısındayım.

Yakından izlediğim kadarıyla Mine Nil Özgen, Demokrat Parti Genel merkezi ile iyi ilişkiler içerisinde. Genel merkez kendisine çok inanmakta ve güvenmekte. Gönül isterdi ki, diğer partilerde de,  Söke için ilk dörtler oynansaydı.  

Yusuf KEREMİT 

Mine Nil Özgen’den sonra , Söke için bir umut da, Yusuf Keremit arkadaşımızdır. Yıllarca beraber aynı kulvarda koştuğumuz bu kardeşimizin şansı çok azda olsa, MHP den Söke’nin kıymetinin bilinmesini, ısrarla istemiştir. Ama zaman bu kardeşimizin dostlarına karşı tutumunu değiştirdiğini bugün gördüm ve üzüldüm.

Dün gazetemizi ziyarete gelen iki parti vardı. Saat 15.30 sularında, MHP ziyaret etti ve hemen ardından AKP ziyaret etti.

İlk  ziyaretçimiz  MHP’de, benim zaman zaman eleştirdiğim Sayın Ertuğrul Kumcuoğlu olmasaydı, MHP hakkında gerekli bilgiyi alamayacaktık. Sağolsun sayın Kumcuoğlu, bizleri yarım saatten fazla bilgilendirdi. Diğer iki Milletvekili adayı sayın Uzunırmak ve Sayın Keremit, hemen geleceklerini söylemelerine rağmen gelmediler, gelmeyeceklerini bildirmediler ve bizleri boşu boşuna beklettiler.

Bu bekleme boşluğumuzu sayın AKP Milletvekili adayları ve Söke yönetimi doldurdu.

AKP’den  ilk sıralamalarda bir Sökeli’nin bulunmaması bizleri üzse de, AKP adaylarının samimi davranışları gerginlikleri biraz olsun yumuşatmasını bildiklerini gösteriyor. İşte dün ben yahsen MHP adaylarından ve MHP yönetiminden böyle davranıyları göremedim.  Hele İlçe Başkanının bana hitaben “Ne haber, ne iş yapıyon” demesi, gazetemize karşı olmasa da, bana karşı soğukluğun devam ettiğini gösteriyordu.

Yine de Yusuf Keremit kardeşimizin de, bir Sökeli olarak meclise girmesini gönülden istiyoruz. Uzun yıllar Söke’de öğretmenlik ve yöneticilik yapan Yusuf Keremit, Söke’nin öz be öz evladıdır. Benimde Kocagözoğlu İlköğretim Okulu’ndan müdürlüğünü yaptığım öğretmenimdir. Kendisi her ne kadar bir siyasi partinin adayı ise de, seçildiğinde bütün Sökelileri kucaklayacağına inanıyorum. İnşallah günler onu daha fazla değiştirmez. Çünkü bizler bir zamanlar kendilerinden medet umduğumuz kişilerden duyduğumuz “fazla konuşmasaydın” söylemlerini, bu arkadaşımızın da duymasını istemiyoruz. O’nun, o kişiler gibi olmasını ise hiç istemiyoruz.

Ben şahsen köşelerimle, bu iki Söke evladını desteklemeye devam edeceğim, değişmedikleri taktirde.