SUSKUNLUĞUM

 

“Al yalnızlığını gel!  Korkma sıkılmayız… Senin yalnızlığın, benim yalnızlığımla konuşur. Biz ikimiz susarız…”

Nasıl girdinse, öylece sessizce çıkacaksın hayatımdan bir gün. Suskunluğun bu anlama mı geliyor,olumsuz da olsa bir yanıt vermemen...

Ya da umutlanmalı mıyım buna, bilemiyorum. Kararsızlığına mı işaret böyle davranman? yoksa yanıt vermeye bile değmediğimi mi düşünüyorsun…

Sessizliğin beni umutsuzluğa sürüklüyor… Her geçen an, bir parçanı alıp götürüyor benden erişilmeze… Ve bir gün tümden çıkarsan dünyamdan… Ben seni hep son günkü halinle anımsayacağım. Senin en güzel halin neydi diye düşünüyorum. Ve içimden bir ses günler öncesine götürüyor beni… Bana geldiğin ıslak sabahları, bir ürkek ceylan gibi kollarıma atıldığın sabahları anımsıyorum ... dudağındaki tomurcuğu özlüyorum en çok… gülünce gözlerinde açan gülleri… Seni her durumda içimde hissedebiliyorum.

İşte çekilmez yalnızlığımın tek güzel yanı bu. Sen ne kadar anlayabilirsin bilemiyorum. Ama benim gibi, her şeyden ve herkesten uzak bir hayatın olsaydı bunun ne demek olduğunu anlardın. Bir zamanlar benim mülteci hayatı yaşadığım yerdesin şimdi… Nasıl da şefkatli davranmıştın bana ağrılarım artığında… Aynı odada, seni düşlediğim yataktasın, sensiz geçmeyen, hasretler dizelediğim gecelerden geçiyorsun şimdi…

Aynı aynada saçlarını tarıyorsun, aynı pencereden bakıyorsun… Şimdi yine seninle yalnızım, gece ertesi güne yol alıyor… Ferhat Göçer söylüyor. günler ötesinden geliyor yüreğimin sesi olmuş sözler... Biliyorum seni de uyku tutmamıştır… Yaşadığın zorlukları,acılarını ve çaresizliğini yüreğimin derinliklerinde hissediyorum, inanamaz olsan da… Seni kavrayamayacağın kadar, hiç kimsenin sevemeyeceği kadar çılgınca seviyorum... Şimdi yatıyorsundur. Bir sigara yakmış yatağının ucunda yaşadıklarını ve benim sana söylediklerimi ve hatta yaşadıklarının bir hata olduğunu düşünüyorsundur. Kanayan yarayım senin için biliyorum. Bir hata. Bir yanlış. Oysa sadece sevmiştim seni. Hala aklımın bir ucundan çıkmıyorsun. İlk sevdiğim değildin belki, ama son olacaksın inanman zor osa da… Seni asla unutmayacağım. dünyada olduğumu unutsan bile, ben yine bıraktığın yerde olacağım, sana olan sonsuz sevgimle... Bir lamba var biliyor musun, ölgün ışıklı sokak lambası... Dönüş yolumuzda, altında dolmuş beklediğimiz bir gece yarısı, çılgınlığın tam ortasında olduğumuz saatlerde, o lambanın altından her geçişte yüreğim kanıyor yeniden yeniden… sitemlerini anımsadıkça… Beni, usuma gelmeyen çılgınlığa zorladığın parktaki kesilmiş ağacın çevresinde oynayan mutlu çocuklara bakıp seni yaşayacağım. Gülümseyerek anımsayacağım o geceyi…

- Herkesin bir öyküsü vardır… Öyküler bizi anlatır…

- Esen kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar