ABDULLAH ZİYA KABAK

ABDULLAH ZİYA KABAK

VATANDAŞ YORUMU

Durakta şehir içi münübüsü beklerken yağmur hızlandı. Yağmurdan olacak, durak bir anda kalabalılaştı. O esnada yanımızda para yardımı isteyen bir zat bitti. Yanımdaki kişiden para istedi. Kişi ona resmi makama adres gösterince, dilenci tavır takınarak.

 — Beyim, gittiğim resmi kapılar yüzüme kapandı. Siz vatandaşlar, bizim gibilerine çare oluyorsunuz. Öte yandan hükümet, çalışana iş çok issizlik azaldı diyorlar.

Bir evde beş nüfusun birisi çalışıp diğerleri hazır tüketici olursa, o evde issizlik yok mu sayılıyor?  Hükümetin yaptığı hesaplar buysa eğer, Türkiye de iş çok issiz yoktur. Eğer Avrupalılar gibi işsizliği hesap yapılırsa, Türkiye de otuz milyona yakın işsiz ordusu vardır dedi. Ve oradan uzaklaştı.

Vatandaşının pratik zekâ hesapları tam tutmasa da yaklaşıktır. Avrupalı bir aile, her ikisi de çalışmaktadır. Çocuklar ise, on sekizine kadar devlet himayesindedir.  Onların milli hâsılat hesapları ise, kişinin aylıklarının yıllık toplam tutarıdır.  Ücretle çalışmayanlar ise issiz olarak nitelendirilmektedir. Avrupa’nın hesapları budur. 

Türkiye’de ise bu hesaplar uzmana göre değişiyor. Türkiye de kişi başına düşen milli gelirin hesaplanması, mevcut paranın kişi başına bölerek; kişinin milli geliri bulunuyormuş. O halde, ev hanımlarımızın ve çalışmayan gençlerimizin milli geliri nerede ve kimler tarafından gasp ediliyor?

Yoksa ev hanımlarımız ve iş arayıp ta bulamayan gençlerimiz, işsiz olarak sayılmıyor mu? Dağ köylerde yaşayan milyonlarca vatandaşlarımız, işsiz mi? Yoksa kâğıt üzerinde, onlar da çalışan vatandaş olarak mı görülmektedir? Toplum, gerçekleri öğrenmek istiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar