YAZMAYA MAHKUMUM

 

Bugün Pazartesi... Yani haftabaşı.

Yeni haftada okuyucularıma ve Sökeliler’e mutlu günler dilerim.

Bugün sizlere şen şakrak birşeyler yazmak isterim. Bunu başarabilecek miyim bilemiyorum. Yaşadığımız dünya ve ülkemizin sorunları o kadar çoğalmış ki, insanlar bu sorunların baskısı içinde nasıl mutlu olur?

Yaşam limanımız, yani yaşadığımız kentte de yıllardır çözüm bekleyen sorunlar var. Mesela geçtiğimiz yıl gündeme gelen Mimarlık Fakültesi’nin temeli atılacak mı? Okul kısa zamanda bitirilecek mi, ne zaman eğitime başlayacak? İhtiyaca cevap verecek bir öğrenci yurdu ne zaman Söke’ye kazandırılacak? İhtiyaca cevap verecek bir öğrenci yurdu ne zaman Söke’ye kazandırılacak? Yapılan bunca çalışmalardan sonra ilçemiz üniversite kendi olabilecek mi?

Veya Belediyenin yürüttüğü Aydın Caddesinin makyajlanması çalışmasında güzergah, maketlerde göründüğü gibi modern bir görünüm kazanacak mı? Cumhuriyet Meydanı ve Çınarlı Kahvenin önündeki güzergah, maketlerdeki örneklerine benzeyecek mi?

Sevda dağında yapılan mesire alanı çalışması bitirilip, ilçemizin dinlenme alanı olacak mı?

Az kalsın unutuyordum. Uğur Mumcu Parkında belediyenin yaptığı Anfi Tiyatro yaz aylarında ilçemizin  sanat ve kültür faaliyetlerine katkıda bulunacak mı? Bu eserin ilçemize kazandırılması büyük bir şanstır.

Her geçen gün daha yaşanabilir bir kent olan ilçemiz, sanayi çarşısının karşısına inşaa edilen yeni düğün ve kültür salonuyla vatandaşın ihtiyaçlarını daha kolay karşılayacak.

Eski Devlet Hastanesinin yıkılarak yerine yapılacak Diş ve Ağız Sağlığı Hastanesi yalnız Söke’nin değil, bölgenin ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak. Geçtiğimiz günlerde ihalesi yapılan Eski Devlet Hastanesinin yıkımı birkaç güne kadar başlayacak.

Biraz da siyasi konulara değineyim:

Söke’de imar çalışması başlatan Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi, bir yıl sonra yapılacak yerel seçimlerde üçüncü kez belediye başkanı olacak mı?

Bana göre, CHP’nin adayı Necdet Özekmekçi. Ama “olmayacağım” diye diretirse partinin belediye başkan adayı kim olur?

Hüseyin Gündüz mü?

Levent Tuncel mi?

veya hiç aklımıza gelmeyen isimler. Şu an aklıma geldi. Mehmet Semerci yeniden Belediye Başkan adayı olur mu?

Bu kadarcık anlatımla sanırım ilçemizi sizlere tanıtamadım. Zaten bir kaç yatırım ve değişimle Söke’de kalkınma olmaz. Yılların ihmali ile yerinde sayan, nüfusu artmayan ve azalan bir yerleşim yeri bu kadarcık gelişmeyle kentsel yaşama geçemez. Çünkü bizler gelecek  nesilleri kentsel yaşamın içinde yetiştirmek istiyoruz. Bunu muhakkak başarmalıyız.

Bu açıdan köy irisi ilçemizi yaşanabilir bir kent durumuna getirmek, hepimizin üzerine düşen görev olmalı. Kalkınmaya giden yolun bir çok anahtarı vardır.

- Tarımsal Kalkınma

- Endüstriyel Kalkınma

- Kültürel ve Sanatsal Kalkınma

Bunlar olmazsa kentsel gelişme de rastgele ve kendiliğinden olmaz.

Sorunları bir çırpıda çözmek mümkün değil. Sorunsuz bir dünyayı hiçbir zaman düşünemeyiz. Sorunlar insanların itici gücüdür. Çözmesini bildikten sonra kendiliğinden çözülür.

Bugün birazcık yaşam limanımızın sorunlarından söz ettim. İyi yaptım herhalde. İçimdeki hezeyanları köşeme nakşettim. Zaten ber 30 yılı aşkın süredir hep ilçemi ön plana getirerek yaşıyorum. Okuyucularıma faydalı olup olmadığımı da bilmiyorum. Ama yine de sağlığım elverdiği süre yaşamaya devam edeceğim. Çünkü yıllar önce yazmaya ömür boyu mahkum oldum.

Önceki ve Sonraki Yazılar