YİNE İHANET, YİNE ŞEHİT!

 

 

15 şehit.

Hayır hayır, on beş şehit değil.

Bir ay içerisinde tam tamına verdiğimiz 35 şehit.

Artık alıştık biliyor musunuz; tek tek, ikili gelen şehitlerimize.

Güncel yaşadığımız olaylar arasında oldu. Hergün ekmek alır gibi, şehit haberleri almaya alıştık.

Bitlis’ten, Bingöl’den, Şırnak’tan, Hakkari’den gelen tekli, ikili kınalı kuzular bayram hediyesi idi bize.

Olağan Üstü Güvenlik toplantısı yapılabilmesi için illa 15 kınalı Kuzu mu gelmesi gerekiyordu.

15 kınalı kuzunun on beşinin de ayrı ayrı şehirlerimizden olması dikkat çekici değil mi?

İstanbullu’dan, Diyarbakırlı’ya, Eskişehir’den, Siirtli’ye, Denizli’den Osmaniye’ye.

Muhalefet liderlerini kızdırabilmek için illa 15 şehit mi vermemiz gerekiyordu.

Bu son verdiğimiz 15 şehit olmayacak biliyoruz.

Ve yine meydanlarda bağıracağız,” Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” diye.

Ama bilmiyoruz ki vatan gözümüzün önünde bölünüyor, gidiyor.

Yapılan açıklamalarda teröristlerin ağır silahlarla saldırdığını yazıyor.

Ve sayılarının 300 civarında olduğu sanılıyor.

Ve… birilerinin bunları koruduğu sanılıyor.

Teröristlere ağır silahları satanların, atanların, ellerine teslim edenlerin kim olduğunu bilmiyor muşuz gibi, birde kalkıyoruz “ellerinde ağır silahlarla saldırdılar” diyebiliyoruz.

Ağır silahları kimler kullanıyor ey vatandaş? diye soramıyoruz.

Kimler kullanır ağır silahları?

Tabi ki ayrı bir yurt, ayrı bir ülke, ayrı bir bayrak isteyenler.

Kime karşı kullanıyorlar? Türk, Kürt demeden tün Türk askerine karşı.

Sayıları 300 civarında olduğu tahmin ediliyor.

Peki 300 kişilik bir gurup ordumuzun hangi birimine tekamül ediyor.

Manga mı, bölük mü, alay mı?

Birbirimizi kandırmayalım beyler. Bir birimizi kandırmayalım.

Karşımızda terörist gurup yok artık.

Karşımızda düzenli ordu oluşmaya başladı.

Hem de dost bildiğimiz ülkelerin simgelerinin damgası bulunan ağır silahlarla çatışmalara katılan hainler sürüsü.

Dün Irak’a girip, Irak’ı param parça edenler ve halen de etmeye devam edenler bir de karşımıza çıkıp, hem de Türkiye Cumhuriyetinin içinde gazetecilere  gözlerimizin içine baka baka yalan söylüyorlar.

“PKK bizim en baş düşmanımızdır ve mücadelemiz sürecek, terörist PKK silahlarını bırakmalıdır.”

Madem bırakmalılar, neden bıraktırmıyorsunuz. Madem dostsunuz, dostluğunuzu şimdi göstermelisiniz. Ellerinizde bu hainler. Saddam’a yaptığınız gibi yapamaz mısınız? İsteseniz köklerini bir gecede kazırsınız da, siz var ya siz…

Bak bak bak, birde utanmadan;

“Silahlarını bırakmalıdırlar” söze bakınız.

Kimin silahlarını?

PKK tetikçilerini kimler eğitiyor Kuzey Irak’ta.

Eğitip de kimler, askerlerimizi şehit edin,emrini veriyor bu hainlere?

Birde işin başlarını başka yerlerde arıyoruz.

Kim koruyor bunları?

Biliyoruz beyler, bizler biliyoruz. Yoksa sizler biliyorsunuz da, korkunuzdan açıklayamıyorsunuz.

Bakınız bir takım beyinleri içeri attık.

Ne oldu sonunda?

PKK baskınlarına olanca hızıyla devam etti.

Ne oldu, PKK şehirlerde rahatça propagandasını yürütmeye başladı.

Ne oldu sonunda?

İşte bugün Altınova’da, yarın Sivas’ta, öbür gün  Mersin’de  halk duruma el koyacak.

Dört günden belirli ve duyarlı TV kanallarımızda vatandaşın görüşlerine baş vuruluyor. Onların bu baskın sonucundaki hassasiyetleri ölçülüyor.

Ne diyor vatandaşlar?

YETER ARTIK; YETER…!

Hükümet bu işi beceremeyecekse bize bıraksın.

Artık siyasilere inanmıyoruz. Onların açıklamaları bizi tatmin etmiyor.

Bırakınlar senliği, benliği, birlik olsunlar, bir an önce bitirsinler bu kan dökülmesini.

Daha neler, neler.

Ama biz ne yapıyoruz, yüreği yanan, içindeki ateşi kine döndüren hainlere karşı “YERTER” diyenleri, içeri atıyoruz.

PKK yandaşları rahatça gezsin diye.

Ellerinde o çaput ile, İmralı beslemesinin resimlerini taşıyarak sokakları savaş alanlarına çevirenlere ne yapabiliyoruz.

Kos koca bir hiç.

Peki “ Çok üzüldük, sınır operasyonuna hayır, her şeyi karşılıklı oturup konuşarak halledelim” diyen hainlere neler yapabiliyoruz.

“Kapatalım mı, kapatmayalım mı?”

“Kapatırsak dostlar kızar mı, kızmaz mı?”

Son sözüm beyler,

Hani var ya var, vergilerimizle beslediğimiz bu  hainler neden sınır ötesi operasyon istemiyorlar.

Sınır ötesinde Amerikalı komutanlarının eğittiği düzenli bir ordu yarattıkları için.

Türk askerine askerlerimiz diyemedikleri için.

Soyadlarını Türk olarak kullanıp da TÜRKLÜK kavramını kabul edemedikleri için.

Bırakın sınır ötesi operasyonun.

Gelin İmralı’ya ve meclis içine bir operasyon yapın. Bakın bakalım kalacak mı bu PKK sürüsü?

Milletimin başı sağ olsun demekten bıktım artık amma, içim yanıyor. Ne yapayım. Yine de zoraki diyorum Milletimin başı sağ olsun.


GEÇİNİZ BEYLER 

Geçiniz beyler geçiniz bunları,

Kararlıyız, üzgünüz demekle bitmez bunlar.

Meclisin içinde besledikçe bitleri,

Teker teker temizlemeyince çoğalır, bitmez bunlar.

**********

Biriniz çıkar, sakin olun dersiniz,

Biriniz çıkar ellerini sıkarsınız.

Korkaklığınızdan çok canlar yakarsınız,

Yasayla affederseniz çoğalır, bitmez bunlar.

06.10.2008 

Önceki ve Sonraki Yazılar