Bu meclis, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 83. yılında yasama görevine başladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ulusu’na armağan ettiği en büyük eseridir. Bu meclis sayesinde, “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” ilkesi Atatürk tarafından hayata geçirilerek, ulusumuza verilmiştir.    

Yine bu meclis sayesinde, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi Atatürk tarafından hayata geçirilerek, ulusumuza verilmiştir. Yine bu meclis, düzenli ordu kurup, destansı ulusal savaşımızı yönetmiş, zafer üstüne zaferler kazanarak, bizlere özgür bir vatan, yine özgür bir ulus, aydınlık bir gelecek armağan etmiştir. Kuranların ruhları şad olsun.

Bugün gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda meclisimizle alay eden, bilerek veya bilmeyerek ulusumuz adına görev yapan seçilmiş milletvekillerimiz hakkında bazı kendini bilmez sözde gazeteci, yazar, radlo ve televizyonlarca hakarete varan yazılar yazılıyor, sözler konuşuluyor. Bir örnek, radyonun birinden cırtlak bir ses, “Milletvekilleri üç aylık maaşlarını geri versinler” diyor. Gerçi boş laf ama, bu genç şunu düşünemiyor. “Bu insanlar beş yıllığına bu göreve seçildiler. Ulusumuz adına görev yaptılar. Üçbeş ay özveride bulunup erken seçim kararı aldılar. Bu adamlar, bu dönemde ne yer, ne içerler” Bir milletvekili seçilmek öyle ucuz ve kolay değil. Cırtlak sesli, seçime girde seçil, görelim seni. Öyle radyodan ötmeye benzemez. Senin sözlerinle onurundan birşey kayıpta etmez. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünyanın pek çok parlamentosuna nasip olmayan onurlara sahiptir. Orada görev yapanların hepsi de, Türk Ulusu gibi kurucudur, gazidir. Yüce Ulusumuzun tek umut ve güven kaynağıdır. Devletimizin ve demokrasimizin teminatı, millet iradesinin anıtlaşmış kalesidir. Bu kutsal kalede görev yapan milletvekillerimiz, her dönemde ulusun temsilcisi olma bilinci içerisinde hareket etmişlerdir. Aynı zamanda halka hizmeti, halka hizmet olarak benimsemiş, kabul etmiş ve ulusumuzun yücelmesi için çalışmışlardır. Bu 23 Nisan 1920’den bugüne dek böyle geldi, bundan sonra da bu ruh, bu felsefe ve düzen içinde ebediyete kadar akıp gidecek. Bu düzeni yıpratmaya, yıkmaya, hiçbir şom ağızlının gücü yetmeyecektir.

22. Dönem Milletvekilleri, iktidarı ve muhalefeti ile birlikte önemli görevler yaptılar. Dünya çemberi ve Irak krizi bizi de eetkiledi. Sağduyulu hareketle ülkenin burnunu kanatmadan, ülkeyi krize sokmadan özveri ile seçim kararı aldılar. Şimdi şom ağızlının bri kalkmış, “Üç aylıklarını geri versinler” diyor..

Bu tür propogandalar ve hareketler temeline ilk harcı koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhunu incitir, eserine karşı olan güveni sarsar. O paralar, onların hakkıdır ve Türk Milleti’nin buna ihtiyacı yoktur.

22. dönem milletvekillerimiizi bu özverili çalışmalarından dolayı kutlar, ulusum ve ülkem adına teşekkürler ederim.

Onlar içtikleri şu anda “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, vatanın ve miletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk İlke ve İnkilaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzuur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim” bağlı kaldılar.

Diyeceksiniz ki bunların içinde hiç mi çürük yumurta yoktu. Elbetteki bir sepet yumurtada birkaç çürük çıkabilir. Ama genelde bu dönem milletvekilleri özverili bir çalışma ile görevlerini tamamladılar. Ülkeyi seçim sandığına taşıdılar. Birçok yasa çıkarıp, hükümeti çalıştırdılar. Özellikle iktidara nerede “dur” deneceğini bildiler. Bu yazı dizimde 22. dönem TBMM’ni analiz ederek, sizleree tanıtacağım. Çünkü okuyucularım, benden böyle aydınlatıcı yazılar istiyorlar. Sizde bilirsiniz ki araştırmaya dayalı, veri içeren makaleler kolay yazılmıyor. Yarım TBMM Başkanları bölümünü analiz edeceğiz.                                                           * Devam edecek