Yılmaz Ölmez
Gerçek Gazetesi
Birçok dünya ülkesinde buğday ve pirinç açığı kıtlık noktasına ulaşırken, ülkemizde de pirinç kuyrukları görünmeye başladı. İzmir ve Aydın’da vatandaşlar 1970’li yıllarda olduğu gibi kuyruklara girmeye başladı. Geçen yıl yaşanan küresel ısınma birçok dünya ülkesi gibi ülkemizde de yaşamı felç etmiş, tarım ürünlerinde önemli derecede verim kaybı yaşanmıştı. Bu nedenle de buğday stokları erime noktasına geldi. Gıdada karamsar tablonun hâkim olduğu şu günlerde, Aydın’dan bir nebzede olsa rahatlatacak haber geldi. Söke Ovası’nda bu yıl 42 bin dönümlük araziye buğday ekilirken, toplulaştırma çalışması nedeniyle temmuz ayında boş bırakılması planlanan Yenipazar Ovası’nda da rekor sayılacak düzeyde 36 bin dönüm araziye buğday ekimi yapıldı. Koçarlı Ovası’nda 6 bin, Çine’de 18 bin, Nazilli’de 20 bin, Kuyucak’ta 28 bin, Karacasu’da 3 bin ve dar akim alanına sahip olan diğer ilçelerle birlikte Aydın’da bu yıl 120 bin dönümün üzerinde alana buğday ve 45 bin dönümlük alana da arpa ekimi gerçekleştirildiği öğrenildi. Yenipazar Ovası Sulama Birliği ve Yenipazar Belediye Başkanı Zafer Savcı kendi ovalarında 36 bin dönümlük arazide buğday ekiminin gerçekleştirildiğini dikkat çekerken, verimde de büyük rekolte beklediklerini söyledi. Aydın genelinde dönümde ortalama 600 kilo buğday alındığı dikkat çekilirken, hem rekoltede hem de fiyatta iyi bir rakam beklentisi olduğu öğrenildi. Başkan Savcı, “Bahar yağmurları her damlasıyla buğdayımıza bereket getirdi. Bu yıl hem yüksek rekolte hem de iyi bir fiyat bekliyoruz. Bizim arazimizde toplulaştırma çalışması yapılacağı için biz haziran ayında hasadımızı bitirip, en geç temmuz başında arazilerimizi teslim etmemiz gerekir. Bu yıl iyi ki buğday ekmişiz. Çünkü dünyada hububata büyük ihtiyaç var. Narenciye ve birçok üründe eskiden aylar öncesinden ürün tüccar tarafından tarlada kapatılırdı. Şimdi birçok bölgede tüccarların buğday tarlalarında ürünü şimdiden bağladıklarını duyuyoruz. Artık dünyada tarımın önemi iyice öne çıktı. Bu nedenle de Türk üreticisi üretmek ve üretirken de kaliteyi yakalamak zorunda. Ayrıca ürün deseni bir an önce belirlenip, bölgesel üretime geçmemiz gerekir. Ben inanıyorum ki, bilinçli tarımla kaliteyi yakalarken, iyi desteklemelerle de üreticiyi üretime teşvik edebiliriz. Bu durumda da Büyük Menderes Havzası her çeşit üretimi yapabilir” dedi.