E. TURGUT TEKİN

E. TURGUT TEKİN

BASIN TEKNOLOJİSİNDE ULAŞILAN MERHALE

 

Yıl 1965, yaş 16 ve lise sıralarındayım. Erzincan'da “Köşe Başı” adlı bir gazete çıkarıyoruz. Gazeteyi, Erzincan lisesi adına “Edebiyat ve Kültür Konulu” olarak, ben ve arkadaşlarım yönetiyoruz.    

 

O yıllarda, yazılar tek, tek dizilirdi. Dizicilere mürettip, dizildiği araca kumpas derlerdi. Bugün, o günleri artık unuttuk.

 

Yıllar ilerledikçe basın teknolojiside ilerledi. Bugün ulaşılan merhale çok olumlu bir düzeydedir. Söke'de ilk yazılarım, Kemal İne bol'un  çıkardığı "Halk Gazetesi"nde yayınlandı. Daha sonra, Söke Ekspres, Yeni Söke, Şafak, Beşparmak, Gerçek, Mücadele ile devam etti. Bugün makalelerimi "Gerçek Gazetesi"nde, öykülerimi "Sarızeybek Dergisi"nde, araştırmalarımı ise, "Pamuk kale Güneşi" ve teknoloji harikası olan "Polarma" dergisinde yayınlıyorum. Polarma dergisinin 5. sayısında bir araştırmam çıktı. Bu araştırmada günün konusu olan kuraklık ve kuraklıktan etkilenen doğal hayat ve koruma altına alınan "Dilek Yarımadası Ulusal Parkı ve Büyük Menderes Deltası ile Bafa Gölü"nde yaşanan olumsuzluklardan söz ettim. Okuyucularım, teknolojinin yarattığı farkı hemen kavramışlar. Bir okuyucum diyor ki, "Polarma Dergisi'ndeki yazınız çok nefis. Böyle kaliteli, kalıcı ve seviyeli makalelere devam edecek misiniz? Yoksa arkası gelmeyecek mi?" Önce bu okuyucumun ve diğerlerinin sorularını yanıtlamak isterim.

 

Polarma Dergisi, basın teknolojisinin son yaratıcı olanaklarını kullanarak üretiliyor.

 

Kaliteli bir kağıt, kaliteli renkler, seçilmiş yazılar. Elbetteki teknolojiye insan hükmediyor. Teknoloji ne kadar ileri olursa olsun insan beyninden daha yüksek düzeyde değildir. Onu kullanan, yaratan ve uygarlıkta kullanan elbetteki insandır. İnsanın egemen olduğu her şey, yine insanın çabaları ile yücelir. Zaten insanın yüceliğinde bilimsel düşünme, tasarlama yatmaktadır. Polarma Dergisi’nde teknoloji kadar insan emeği de vardır. Yazıların yazılması, yerleştirme, renk ve grafik ayrımı uzman ve yetişkin elemanlarca yönetilmektedir. Ajansın başında, arkadaşımız Nuh Günday da deneyimli bir arkadaşımızdır. Söke’ye böyle bir renkli yayın kazandırdığı için kendisini kutluyorum.  Kolay bir iş değildir. Önemli olan kolayı seçmek değil, zoru yenerek, başarıyı yakalamaktır. Eger benim makalemi beğeniyorsanız elbetteki bunda bu arkadaşlarımın özverili çalışmaları ile işlenen konunun büyük ölçüde önemi vardır. Teknoloji ise, yapılan işi ve çalışmayı taçlandırmaktır.

 

Böyle makaleler üretip üretmeyeceğim sorusuna gelince, ben 30 yıldan beri Söke'de yaşamaktayım. Söke ve çevresi ile ilgili bir çok araştırmalarım vardır. Bunların başında ise bölgeye turizm açısından hayat verecek olan antik kültür üzerindeki çalışmalarımdır. Bu konuda bir çok çalışmam vardır ve yayınlamak üzere "Polarma Dergisi"ne verdim. Altıncı sayıdan itibaren sürekli yayını devam edecek olan "İONİA'DA BAHAR" bu dalda şimdiye kadar yapılmamış önemli bir çalışmadır. Bunları bitirdiğinizde dev bir esere sahip olacaksınız. Şimdilik gizli tuttuğumuz daha büyük projelerimizde vardır.

 

Neden bu dergi de, başka dergiler değil?

 

Herşeyden önce, ben Söke’nin adını Söke'de yayın yapan bir dergi ile yüceltmek ve Söke'yi fikir ve düşünce hayatında öne çıkarmak istediğimdendir. Eğer bu istediğim olmasa, ben yazılarımı İzmir veya İstanbul'da yayın yapan dergilerde de yayınlarım. Ama amaç bu değildir. Madem ki benim benim memleketimde bu çalışmaları değerlendirecek bir yayın organı var, ben niye başkalarına elimdeki bu hazırladığım kaynakları vereyim? Kendi değerimizde yayınlanması benim için onurdur. Çünkü Söke'de  yapılması, Söke için bir değerdir. Sonra başkaları Söke'nin değerlerini sorunların

Önceki ve Sonraki Yazılar