ABDULLAH ZİYA KABAK

ABDULLAH ZİYA KABAK

BİZİM KAHVEHANE

 

 

Zühtü Bey, telaş içinde evden ayrıldı. Kahvehanenin önüne gelince, o tarafa bakmadan geçip gitti. Belli ki aklına takılan bir soru olmalı. Yolda birkaç tanıdık selam verdi. Bazısının selamına karşılık verdi, bazısına ise görmemezlikten geldi. Köprüden geçip belediye meydanına ulaştı. Gördüğü manzara karşısında duygulandı. Dile kolay, seksen yıllık belediye hizmet binası yerle bir olmuştu. Yeni hizmet binası, bütün heybetiyle meydana çıkmış. Zühtü beyin yıkılan 'binada birçok anıları vardı. O, binada evlenmişti. Anıları, gözünün önünden film şeridi gibi geçerken, yanında biten bir vatandaş:

- Söke'nin elli yıllık bir ayıbı, nihayet Belediye Başkanı Necdet Özekmekçi tarafından ayıp kaldırıldı dedi.

Zühtü Bey, çevresinde biten kişileri dinlemeye başladı. Her ağız, konuşuyordu. Bunlardan bazı sesler cılız, bazıları da gür çıkıyordu.

Gür konuşan bir vatandaş:

- Başkan, iyi hoş ama toplumla diyaloğu kopuk. Üstelik Söke için ne yaptı ki? dedi. Başka bir cılız konuşmacı ona cevap verdi:

- Başkan Özekmekçi, herkesin aşina olduğu bir sıfattır. Aslında siyaseti pek beceremiyor. Ama çalışkan bir başkandır. Birçok başkanlar gibi koltuğa yapışık değildir. Onu bulmak isteyenler, ya sulama birliğinde, ya da şantiye de bulabilirler. Büyük şehirlerde ikamet edenler, hangi gün belediye başkanına ulaşmışlardır ki? Oysa seçilenlerden vazife beklenir. Başkan da onu yapıyor. Öte yandan, seçilirsem eğer, partimin değil Söke'nin başkanı olacağım demişti. Gerçekten de sözünü tuttu. Söke'nin başkanı oldu. Bu ilkelerinden dolayı, birçok seveni ile ters düştüğü oldu. Hükümet, kendisinden olmadığı için yıllardan beri Söke'ye ambargo uygulamasına rağmen, Başkan Necdet, Belediye hizmet binası, Bedesten, kapalı pazaryeri. Yol çalışmaları, kaldırımlar, asfaltlar yaptı. Söke'nin uzun yıllar yetecek suyu problemini çözdü. Biliyorsunuz ki su konusu, her şeyden önce gelen bir yatırımdır. Başka bir önemli proje ise nazım imar planıdır dedi.

Vatandaş, sözünü bitirir bitirmez, başkaları söze karıştı. Ortam bir anda gerildi. Her ağız, bir şeyler söylemeye başladı. Zühtü Bey, onlara kendi hallerinde bırakıp kahvehaneye döndü. Onu Yılmaz Bey bekliyordu. Birbirleri ile kucaklaştıktan sonra konu eski belediye hizmet binasına geldi. Yılmaz Bey, konuya girdi:

- Eski hizmet binası, yıkılınca, yeni yapılan hizmet binası devasa görünüşü meydana çıktı. Üstelik Söke'ye yakıştı. Özekmekçi, basına yemek vermiş. Gidenlerden edindiğim bilgiye göre, Başkan, konuşmasının arasında organik tarım sanayisinden söz ederken, ilerde mutlak hava alanına ihtiyaç duyulacağına söylemiş. Gerçekten nazım imar planını hayata geçilirse, Söke tamamen kabuk değiştireceğine inanıyorum. Ama ne zaman olur bilemem? dedi.

Bu sırada şef Osman devreye girdi. Tepside üç çay getirip masaya oturdu. Bir şeyler söyleyecekti ki gümüş saçlı adam geldi. O gelince Osman'a yol göründü. Kısa sohbetten sora gümüş adam kendiliğinden konuya girdi:

- Beyler bugün hem hüzünlüyüm, hem de sevinçliyim. Belediye binası, Söke'ye yakıştı doğrusu. Eski binada sayılmayacak kadar anılarım var. O yüzden üzgünüm. Yenisini görünce, Söke'ye layık bir eser olduğu için sevinçliyim. Öte yandan, AKP, Aydın Milletvekili sn Mehmet Erdem, Söke'ye gelerek, Belediye Başkan adayı Ali Gözelyağdöken için esnafı gezmiş. Söke de AKP seçimi kaybederse, altı yıldan beri ambargo altında yaşayan Söke, beş yıl daha ambargolu yaşamaya devam edeceğe benziyor. çünkü kendilerinden olmayan adayın projelerini Ankara'nın eli olmadan asla hayata geçirilemeyeceğini imada bulunmuş dedi.

Zühtü Bey ve arkadaşları, haftaya buluşmak üzere oturumu kapattılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar