ÇERÇİOĞLU'NUN EN BÜYÜK TİCARETİ İNSAN ÜZERİNDEN SİYASET

Aydın siyasetinin son yıllardaki en çarpıcı ve tartışmalı figürü olan Özlem Çerçioğlu, sadece partisini değil, ardında onlarca yıllık örgüt kültürünü de parçalayarak gitti. Ancak geride bıraktıkları, onunla gelen hasarın büyüklüğünü açıkça ortaya koyuyor.
Çerçioğlu, yıllar boyunca Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanları ve AYBA ile ASKİ personelini yalnızca kamu görevlisi olarak değil, aynı zamanda siyasetin bir aracı olarak kullandı. Belediye kadrolarını sistemli şekilde CHP’ye üye yaptı. Bu insanlar gönüllü bir siyasi tercih yaptıkları için değil, pozisyonlarını korumak, görevde kalmak, bazen de zorunlu hissettikleri için CHP’nin örgüt yapısına dahil oldular.
Ne var ki, bu yapay örgütlenme Çerçioğlu’nun kişisel siyasetinin hizmetindeydi. Partiyi değil, kendi ikbalini güçlendirmek için inşa ettiği bu ağ, onun ani AKP’ye geçişiyle birlikte çöktü. Kendi tabanı sandığı belediye personelini de istifaya zorlayarak, adeta “siyaseten rehin tuttuğu” bu insanları da yanında AKP saflarına sürüklemeye çalıştı.
AKP İçin Kazanç mı, Baş Ağrısı mı?
Bugün belki AKP, bu geçişi bir kazanım gibi görebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, zorla, tehditle, baskıyla oluşturulmuş bir yapı hiçbir siyasi partiye uzun vadede fayda getirmez. Özlem Çerçioğlu’nun beraberinde getirdiği kadroların aidiyeti, sadakati ya da inancı değil; yalnızca mecburiyeti olabilir. Ve bu da AKP için yarın büyük bir sorun olarak geri dönebilir.
Parti değiştirmek siyasetçinin hakkıdır, fakat insanları da kendi rotasıyla zorla götürmeye çalışmak; hele ki kamu personelini adeta siyasi pazarlık unsuru gibi kullanmak ne etikle, ne siyasetle ne de halkın iradesiyle bağdaşır. Bu tutumun yankıları, yalnızca CHP’de değil, AKP tabanında da ilerleyen zamanlarda rahatsızlık yaratacaktır.

CHP’DE BAHAR FERİ GELDİ
Tüm bu yaşananlara rağmen Aydın’da CHP örgütü, nihayet gerçek kimliğine yeniden kavuştu. Çerçioğlu’nun gölgesi kalkar kalkmaz partide bir nefeslenme, bir ferahlama başladı. İl ve ilçe kongreleri, uzun süredir görülmeyen bir heyecanla, demokratik katılım ruhuyla yapıldı. Sandıklar yeniden anlam kazandı, delegeler özgür iradesiyle karar verdi.
Bu sadece bir değişim değil, bir uyanıştı.
CHP artık bir kişinin vesayetinden, onun belirlediği delegelerden ve kadrolardan kurtuldu. Yerine, üyesinin sesini duyurabildiği, partilinin değer gördüğü, halkla teması kopmayan bir yapı inşa ediliyor. Hikmet Saatçı’nın liderliğinde oluşturulan yeni il yönetimi de bu değişimin sembolü haline geldi.

SÖZ ARTIK ÖRGÜTÜN
Çerçioğlu’nun ardından Aydın CHP artık daha dirençli, daha örgütlü ve en önemlisi daha özgür. Belediye personelinin siyasetle ilişkilendirilmediği, partinin kadrolarının liyakat ve gönüllülükle şekillendiği bir dönem başlıyor.
Siyasi rant için insanları araçsallaştıran anlayışın yerini, örgütün ortak aklı alıyor. Bu durum yalnızca CHP için değil, Aydın halkı için de umut verici bir gelişme.
Ve belki de bu kez, “bir kişinin değil, halkın partisi” olma iddiası, ilk kez bu kadar gerçeğe yakın.

Önceki ve Sonraki Yazılar