BANKALARA 300 TRİLYON, TARİŞ PAMUK BİRLİĞİNE 17,5 TRİLYON, SULAMA BİRLİĞİNE 600 MİLYAR VE AKARYAKIT İSTASYONLARINA 30 TRİLYON OLMAK ÜZERE TOPLAM 350 TRİLYON BORCU BULUNAN SÖKELİ ÇİFTÇİ VE KÖYLÜ DEVLETTEN BEKLEDİĞİ DESTEĞİ GÖREMEYİNCE KURTULUŞU İNTİHARDA ARAMAYA BAŞLADI.1 YIL İÇERİSİNDE KARACAHAYIT, ÇALIKÖY VE ÖZBAŞI KÖYLERİ İLE SÖKE MERKEZ OLMAK ÜZERE 5 ÇİFTÇİ BORÇLARINI ÖDEYEMEDİKLERİ İÇİN İNTİHAR EDERKEN, SON 3 GÜNDE 3 ÇİFTÇİNİN DAHA İNTİHAR ETTİĞİ ÖĞRENİLDİ.
Yılmaz ÖLMEZ
Gerçek Gazetesi
Geçen yıl yaşanan küresel ısınma ve yağmurların yeterince yağmaması özellikle Aydın İlinde A’dan Z’ye tüm tarım ürünlerinde yüzde 40 ila 60 düzeyinde rekolte kaybına yol açmıştı. Yaşanan kuraklık nedeniyle yetiştirdiği ürününden verim alamayan üretici para kazanamamış ve piyasalara, bankalara olan borçlarını da ödeyememişti. Aydın çiftçisinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatişerine olan borçlarının bir yıl süreyle ertelenmesi isteği de sonuçsuz kalmıştı. Durum böyle olunca da, üretici özel bankadan çektiği krediyle Ziraat Bankası’na olan borcunu kapatmış, bu bankadan yeni krediler çekmişti. Borçlarını ödeyebilmek için bankalar arasında adeta mekik dokuyan üretici çırpındıkça daha çok borç batağına saplanmıştı. Geçen yıl yaşanan bu olumsuzluklar yetmiyormuş gibi bu yılda kuraklığın devam etmesi, üreticiye temelli çıkmaza soktu. Bankalara 300 trilyon, TARİŞ Pamuk Birliğine 17,5 trilyon, Sulama Birliğine 600 milyar, akaryakıt istasyonları ve piyasalara 30 trilyon lira olmak üzere 350 trilyon borcu olduğu öğrenilen üreticinin, Söke ovasından elde edeceği ürünle bu borcunu 3 yıldan önce ödeyemeyeceğine dikkat çekiliyordu. Nitekim çaresizlik içerisinde kıvranan üretici çıkışını traktörünü, evini, tarlasını saymakta aradı. Fakat bu defada alıcıların olmadığı öğrenildi. Dönümü 5 milyar liradan satılan tarlaların 2 milyar liraya alıcı bulmadığı öğrenilirken, üreticinin traktörünü dahi satamadığı bilgileri geldi. Söke’ye bağlı Pamukçular köyünde kendileriyle görüştüğümüz üreticiler,”Pamuklarımız iyi fiyat etmediği gibi hala TARİŞ’ten paramızı alamadık. Besiciliğe baktığımızda yem fiyatları artarken, süt fiyatları düşüyor. Bir çuval yem 32 bin lira, fakat bir litre sütü 430 bin liradan satıyoruz. Kuraklık nedeniyle zeytin ağaçlarımızda ürün yok. Dağlarda kuraklıktan dolayı ot kalmadı. Hayvanlar hayıt dalları yemeye başladı. Girdi maliyetlerimiz yüzde 150 artarken, pamukta sadece 1 kuruş prim artışı oldu. Sesimizi nasıl duyuracağız bilmiyoruz. Karcahayıt ve Karaatlı köyünden sonra Bağarası beldesin den bir çiftçimizin daha bankalara olan borcunu ödeyemediği için intihar ettiğini öğrendik. Bizde borç batağındayız. Çıkış yolu bulamıyoruz. Acaba intihar sırası bize mi geldi diyerek düşünüyoruz” diyorlar.