Danişmentli İsmail Efe 3

 

 

* Önceki sayıdan devam

Dürbünü İsmail Efes’ine teslim ederken yaşadığı durumu bütün çıplaklığı ile anlatmış bir, bir. Sonunda “Gıdırık Hatca’yı ben ceza vereceğim” demiş ve çıkıp gitmiş dayısının evinden. Danişmetli İsmail Efe bu konuda bir yorum yapmamış.

Ertesi günü, Deli Bayram, haber yollamış Gıdırık Hatca’ya. Güya anası sıtmaya yakalanmış mutlak kızının yanına kadar gelmesini istiyormuş. Bu haberi alan Gıdırık Hatca, annesinin hasta olduğunu öğrenince üzülmüş, erkenden yola koyulmuş. Hasta olduğunu zannettiği annesinin yanına ulaşmak için. Yorgun ve telaşlı adımlarla yokuş yukarı yürümüştür ana evine doğru. Deli Bayram’ın niyeti ise kötüdür. Tenha bir yol kavşağında kıstırır Gıdırık Hatca’yı. İlk sözü,

“… Biz işgalci Yunan askerleriyle canımızı ortaya koyarak mücadele ediyoruz aç susuz. Sen bize değil Yunan askerlerine yağ, yoğurt götürüyorsun haa .. Bunun cezasını çekeceksin sen…”  diye bağırmış ve bıçağını çekerek saldırmış Hatca’nın üzerine.

Gıdırık Hatca “Etme efem, kıyma efem ben hata ettim..” sözlerini bitirmeden Deli Bayram ;

“.. Köylüsünü ihanet edenin, milletine ihanet edenin, toprağına ihanet edenin, hele Yunana yardım edenin cezası budur..” diyerek oracıkta öldürmüş Gıdırık Hatca’yı.

Sonrasında, köyüne dönen Deli Bayram, dayısı İsmail Efe’nin yanına giderek ;

“..  Gıdırık Hatça, Yorgi, Yorgi diye çok bağırdı ama, Yorgi gelmedi . Yoğurt, kaymak yemesini biliyorlar ama kurtarmaya gelmiyorlar neden acaba ?.

Merak ettim bekledim belki gelir de oracıkta haklarım  diye…” anlatmış olanları.

Danişmentli İsmail Efe, sessiz ve sakin dinlemiş bu anlatılanları,

 “… Üle, Deli Bayram, her şeyin sırası var. Onunda zamanı gelir…” diyerek sırtını sıvazlayıp yolcu etmiş.

Bayram Özdemir’in oğlu Hasan Özdemir, cebinden bir sigara çıkardı, ateşledi dumanını üfledikten sonra kasketini düzelterek, babamın övünerek anlattığı bir olayı da anlatayım mı sana dedi ve anlatmaya başladı.

“.. Babam, dayısı İsmail Efe’nin kızanlarından olan Zeytinköylü Kel Hüseyin’in Ali’den şüphelenmiş. Bazı kızanların yanında yaptığı konuşmalarda Efeliğin kendisinde olması lazım geldiğini söylemiş. Doğruluğunu öğrenmek için kendisiyle konuşmak gereğini duymuş. Karaköy’ün altında bir dere kenarında ağaç dibinde sohbet ederken,

“ Üle akıdeş, İsmail’e efelik yakışmıyo.. esas efe sen olmalı idin... ” şeklinde durumu açıklayınca. Kel Hüseyin’in Ali .

“ Doğru söylüyorsun. İsmail efeliği devretmez ise ben kendisini haklayıp efeliği ben devralacağım ” şeklinde konuşmasını sürdürünce Deli Bayram, sonraki günlerde bu durumu dayısı Danişmentli İsmail Efe’ye aktarmış.

İsmail Efe,  Kel Hüseyin’in Ali’nin cezalandırılması için talimat veriyor.

Kızanlarını toplayan İsmail Efe, Ödemiş tarafından Gökçen Efe’nin   kızanlarıyla birlikte misafir olarak geleceklerini, tok gelip aç gönderilmemesi gerekli olduğundan efeliğin şanına uygun bir ziyafet hazırlayalım. Kayacık köy  taraflarına gidiniz oralardan  semiz danalar satın alınız bol miktarda yağ yoğurt temin ediniz talimatı veriyor.

Danişmentli İsmail Efe’nin uzun müddet hakimiyeti altında bulunan Aydın kuzeyindeki köylerden toplanmış pek çok kızanı vardır. Başlıca köyler ( Kalfaköy- Konuklu- Danişment – Ambarcık- Dağemiri – Gözpınar- Zeytinköy – Doğan – Kenker – Karaköy – Gölcük – Aşağı ve Yukarı Kayacık – Ortaköy )

Ziyafet hazırlığı için yola çıkanlar arasında İsmail Efe’de vardır. Ambarcık – Zeytinköy  kuzeyindeki  Dağemiri köy altına kadar Kel Hüseyin’in Ali, Deli Bayram, Hacı Ahmet ve Küçük Ahmet bulunmaktadır.

Deli Bayram ile Kel Hüseyin’in Ali Karaköy üzerinden Kayacık köy yönünde  yol alırlar.  Dere içerisinde  önde giden Kel Hüseyin’in Ali, atının ürkmesiyle yere düşer ve Deli Bayram bu durumu fırsat bilerek yanına yaklaşır  bıçaklayarak öldürür. Ölüsünü  bir uçurum kenarına getirerek  aşağıya yuvarlayıverir. Sonrasında dayısı İsmail Efe’nin yanına geldiğinde, “… Senin yerine efe olmak istiyordu ama acelesi varmış Kaymakam oluverdi… ” diyerek  sonucu özetleyiverir.

Bu anlatımları üzerine, Hasan Özdemir’e ,

“ Senin babanın madalyası, efe elbiseleri, silahı filan yok mu ?  ” diye bir soru yöneltmiştim. Aldığım yanıt şu oldu. *** Devam edecek

Önceki ve Sonraki Yazılar