Gerçek (haber) Geçen yıl Didim’e tatile gelen 47 yaşındaki İngiliz Ellı Galvani, 6 yaşındaki kızı Eden, 19 yaşındaki büyük kızı Joanne, yakın dostları Joanıta Mortan, Joyce Roberts ve Sandra Ekfoed, işletmeciliğini İngilizlerin yaptığı Gemini Park Resort adlı otele yerleşmişlerdi. Tatilleri neşe içerisinde geçiren İngiliz kafilesinin tatilleri animasyon gösterisini izledikleri sırada kabusa dönmüştü. Otelde garson olarak görev yapan ve bazı gecelerde de animatörlük yapan Tahir Akalın isimli genç, o gecede gösteri için sahneye çıkmıştı. Fakat ateşle gösteri yapmak isteyen tecrübesiz animatör elinde bulunan ateşli sopayı çevirmeye başladı. Ne olduysa o anda oldu. Animatörün elindeki alkol dolu şişe bir anda alev aldı ve animatörde can havliyle şişeyi elinden bıraktı. Alev topu 2 metre yüksekten gösteriyi izleyen çoğu çocuk bir grup izleyicinin üzerine düştü. Yaklaşık 15 metreye yükselen alevlerden bir parçası 6 yaşındaki İngiliz Eden’in tam göğsüne geldi. Talihsiz çocuk yanarak yaşamını yitirdi. İngiliz basını bu üzücü olayın ardından Türk turizmini yerden yere vurmuş, Başbakan Tony Blair dahi devreye girerek korkunç gece hakkında Türk yöneticilerinden bilgi almıştı. Geçen yıl 29 Temmuz gecesi yaşanan korkunç olayın üzerinden bir yıl geçti ve davanın duruşmasına başlanıldı. Söke Ağır Ceza Mahkemesinde görünen davaya İngiltere’den anne Ellı Galvani, Baba Francıs Galvani, Galvani çiftinin büyük kızı Joanne Galvani ve o gecede yaralanan 2 mağdur İngiliz katıldı. Duruşmada Sökeli yeminli tercüman Orhan Uzun aracılık yaparken, Galvani ailesinin avukatlığını İstanbul Barosu Avukatlarından Vahit Kaya üstlendi. Duruşmada kâbus dolu geceyi gözyaşları içerisinde anlatan anne Galvani tek suçlunun animatör Tahir Akalın’ın olmadığını, otelin işletmecisinden, sorumlu müdüre kadar herkesin sanık olarak ifade vermelerini istedi. Olay anını anlatırken gözyaşlarına boğulan eşinin ve kızının bu durumuna dayanamayıp isyan eden baba Francıs Galvani duruşma salonunda oturduğu sırayı yumruklayarak kapıyı çarpıp salonu öfkeyle terk etti. Duruşmaya tutuksuz olarak katılan animatör Tahir Akalın’ın üzgün olduğu ve zaman zaman göz yaşları akıttığı dikkat çekti. Gecenin mağdurlarının isteği doğrultusunda otel işletmecisi ve personel müdürünün sanık sıfatıyla dinlenmeleri istendi. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi de İngiltere’de yaşayan bu kişilerin adreslerinin tespit edilip ifadelerine başvurulması için mahkeme tarihini 25 Eylül tarihine erteledi. Duruşmayı İngiliz basın kuruluşları da izledi. Bazı İngiliz TV ve Gazete muhabirleri Söke Adliye Sarayı’nın önüne karargâh kurdu. Duruşmadan çıkan geçenin mağduru 4 İngiliz bayan el ele tutuşarak adliye dışında bekleyen basın mensuplarıyla duygularını paylaştılar. Anne Ellı Galvani, “O anı hiç unutamıyorum. Sürekli o anı yaşıyorum. Unutmam mümkün değil. Tabiki suçlu sadece animatör olamaz. Animatör ehliyeti ve tecrübesi olmayan ve bu görevi ona veren otel işletmecilerde sorumludurlar. O bir garsondu. O kendisine söyleneni yaptı. Esas suçlu otelin 4 İngiliz işletmecisi ve sorumlularıdır. Benim kızımın ölümüne neden olan animatörü vicdanımda dahi affetmem söz konusu olamaz. Davanın 2. duruşması 25 Eylül tarihine ertelendi. Gelişmelerin seyrine göre 2 duruşmaya katılıp katılmama yönünde karar alacağız” dedi. Duruşmanın avukatı Vahit Kaya ise, “İngiliz aile Türk halkını ve Türkiye ye tabiî ki kırgın değil. İngiliz işletmecilere öfkeliler. Türkiye yi 3. sınıf bir ülkeymiş gibi görüp, tedbirsiz, organizesiz işletmecilik yapmalarına öfkeliler. Yangın anında orada bulunan görevlilerin hiç birisinin ne yapacaklarını bilmemelerine öfkeliler. Yangına müdahale edilebilecek bir yangın söndürme tüpünün olmayışına öfkeliler” dedi. Yılmaz ÖLMEZ