Milletvekili aday adaylarının belirlenmesine az süre kala, Söke’de herkes birbirine şu soruyu yöneltiyor. “Sökeli milletvekili aday adayları partilerin listelerinde seçilebilir yerlerde yer alabilirler mi?”

Yanıtlanması çok zor bir soru... Bu konuda çok karamsar olduğumu söyleyebilirim. Geçmişte yaşadığımız olaylar yalnız beni değil, birçok kişiyi umutsuzluğa sevk etmiştir. Onun için Sökeli adayların durumlarını şöyle alıcı bir gözle inceleyelim: AK Parti, CHP ve MHP’den toplam 8 başvuru yapılmış. AK Parti ve MHP Milletvekili adaylarını merkez yoklaması ile belirleyecek. CHP ise pazar günü 29 ilde ön seçim yapıyor. Aydın bu illerin içinde yer alıyor. Ve Söke İlçe Örgütü ise pazar günü sandık başına gidiyor. Bilindiği gibi, ön seçimde milletvekili adaylarını partili üyeler seçecek. Bu durumda CHP İlçe Örgütü’nün ön seçime nasıl hazırlandığını bilmiyorum. İlçemize yakın örgütlerle ortak bir çalışma yapıp, yapmadıklarını da bilemiyorum. Pazar günü sandık açıldıktan sonra neyin ne olduğu daha net şekilde ortaya çıkacak. Gönlümüz, CHP’nin iki adayı, Sevim Şahin ve Erkan Polat’ın seçilebilecek bir yerden listeye girmesini istiyor. Bu seçimde yaşanan diğer bir talihsizlik ise CHP Genel Merkezi’nin ikinci sırayı kontenjan adayına ayırması oldu. İldeki milletvekili sayısının 8’den 7’ye düşmesi daha başka bir talihsizlik. MHP de aynı sıkıntıyı yaşıyor. MHP Genel Merkezi de ikinci sırayı, kontenjan adayına ayırmış. Kulağımıza kadar gelen haberlere göre bu aday genel başkan Dr. Bahçeli’nin özel kalem müdürüymüş.

Olaya nereden bakarsanız bakın, milletvekili sayısı azalan bir il’e ikinci sıralarını kontenjan adaylarına ayırmanın ne kadar doğru bir iş olup olmadığını oturup tartışmak lazım. Öyle sanıyorum ki, bu konu seçimlerden sonra uzun süre tartışma konusu olacak. Ama herşey olup bittikten sonra konuşmak, görüş bildirmek neye yarar? İkinci sıraları kontenjan adaylarına tahsis edilen CHP ve MHP’nin Aydın’da sıkıntılı bir seçim süreci yaşayacağını sanıyorum. Üstelik Sökeli milletvekili adaylarına birinci sırada yer verilmeyeceğine göre ikinci sıralar kontenjan, büyük bir olasılıkla üçüncü sıralar milletvekillerine verilir. Demek ki Sökeli adayların en şanslıları bile ancak dörde girer. Diğerleri de arkasından nal toplar!

Aydın’da en şanslı ve rahat parti, AKP... Oy pusulasında 7 sıra var. Kontenjan, montenjan yok, yedisi de Aydınlı adaylara ait. Ancak yine de ilk üçe girmek çok önemli. Dört milletvekili çıkaracak siyasi parti sürpriz yapar. Nereden bakarsanız bakın, AK Parti’nin iki veya üçüncü sıraya yerleştireceği bir Sökeli milletvekili adayı batı bölgesinin oylarını kolaylıkla alır. 12 Haziran seçimlerinde hangi partiden milletvekili adayı olursa olsun, ön sıralarda yer alan adaylar geniş kesimlerin oylarını alabilme şansına sahip olurlar.

Mesela, CHP 2002 Milletvekili Genel Seçimleri’nde Mehmet Semerci’yi Aydın’da listenin ikinci sırasına koymuştu. CHP Söke’de ve Aydın’da birinci parti oldu. Artık seçmenler hangi siyasi partiden olurlarsa olsunlar oylarını seçilme şansı en yüksek olan adaylara veriyorlar. Öyle sanıyorum ki 12 Haziran seçimlerinde böyle sürprizler yaşanacak.

Mesela dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in danışmanlarından Mehmet Koyuncu’nun listenin seçilebilir yerine konması, Söke’nin ve Sökeli’nin büyük şansı olur. AK Parti Genel Merkezi ne düşünüyor, bilemem. Ama şunus rahatlıkla söyleyebilirim ki, AK Parti siyasi yaşama adımını attığı günden beri özgeçmişi Mehmet Koyuncu gibi zengin bir milletvekili aday adayı gösteremedi. Bu gelişme, Söke AK Parti İlçe Teşkilatı’nı ön plana çıkarabilir. Ama buna rağmen nedense bilemiyorum Mehmet Koyuncu’yu geçmişinde Doğru Yol Partisi var, diye eleştirenlerde var.

Şüphesiz ki, yanlış yoldalar. Türkiye’de 2002 yılına kadar AK Parti diye siyasi bir kuruluş mu vardı? ANAP ve DYP siyasi koşulların yarattığı bir erezyonla son aylarda tamamen siyaset sahnesinden çekildi. Türkiye’nin diğer bölgelerini bilemem. Ancak Aydın’daki teşkilatlar, eski DYP’liler tarafından oluşturulduğunu cümle alem biliyor. Mesela Aydın AK Parti İl Başkanı Sadık Atay ve tüm sülalesi,  Söke İlçe Başkanı Namık Yıldırım ve Aydın’daki AK Parti yönetimlerinin yüzde sekseni DYP ve ANAP’lı eski siyasilerden oluşuyor. Ancak burada ilginç birşey var. AKP, buna rağmen eski merkez sağın içine giremedi. Tam tersi onları içine çekti.

AK Parti Milletvekili aday adayı Mehmet Koyuncu’nun AK Parti hakkında ne düşündüğünü ve nasıl bir anlayışa sahip olduğunu şu sözleri kendisini daha iyi tanıtacak;

“Biz, birlikte Türkiye’yiz.

Biz, tarihimizden gelen asaletle, büyük bir milletiz.

Ülkemiz adına, bu topraklar adına, bağımsız ve özgür bir Türkiye ile geleceğimizi ve anavatanımız adına daha fazla kenetlenerek Türkiye’yi, daha iyi hedeflere taşımak zorundayız.

Ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmak bizim elimizde. Daha da zenginleştirmek, çok daha kalkınmış, ilerlemiş, istikrarını-huzurunu-güvenliğini arttırmış, bölgesinde ve dünyada çok daha güçlü, çok daha saygın bir ülke haline getirmek bizlerin elinde.

Birlikte demokrasi standartlarını yükseltmek, kardeşliğimizi pekiştirmekten daha güzel bir insanlık projesi olabilir mi?

AK Parti İktidarıyla bu süreci nihayete erdirmekte, kardeşliğimizi pekiştirmekte son derece kararlıyım.

AK Parti’nin ana felsefesiyle büyük düşünüp, büyük adımlar atmak zorundayız.

Bu inançla ülkeme daha fazla katkı yapabileceğime inandığım için, AK Parti’den Milletvekili aday adayı oldum.

Saygılarımla...”