Menderes’i kanoyla 24 günde geçti

Menderes’i kanoyla 24 günde geçti

Söke, Didim ve Güllübahçe Belediyelerinin Büyük Menderes Havzalar Birliğinin alt yapısını oluşturmak için Tarihi Kentler Birliği öncülüğün start verdikleri Meandros Projesi’ne İngiliz seyahat Yazarı Jeremy Seal’den Büyük Menderes te Kano T


Arif AKÇAY
Gerçek Gazetesi
Söke, Didim ve Güllübahçe Belediyelerinin Büyük Menderes Havzalar Birliğinin alt  yapısını oluşturmak için Tarihi Kentler Birliği  öncülüğün start verdikleri  Meandros Projesi’ne İngiliz seyahat Yazarı Jeremy Seal’den  Büyük Menderes te Kano Turu ile destek.
Meandros Projesi'nin web sitesindeki mail adresine gelen mesajlardan birinin sahibi olan İngiliz  yazar, "Meander" adlı yeni kitabı için Türkiye'ye geleceğini ve Meandros Projesi hakkında görüşmek istediğini yazmıştı.İşte böyle kısa bir mesajla başladı her şey ve yine kısa bir zaman içinde hayatımıza giriverdi İngiltere'de Bath şehrinde yaşayan, seyahat kitapları yazan ve televizyon programları yapan 46 yaşındaki Jeremy Seal'ın hayatında Türkiye'nin özel bir yeri var; "İkinci vatanım," diyor. İngiliz Edebiyatı öğrenimi gördükten sonra 1984'de ilk kez Türkiye'ye geldi ve hayatı değişti: 25 yıl boyunca gelip gitmeye ve Türkiye hakkında yazmaya devam Zamanla Türkiye'yi en iyi bilen ve gezi kitaplarındaki Türkiye bölümleri için en çok aranılan uzman oldu. Fes ve şapkadan yola çıkarak anlattığı, ve 1995'te yayınlanan "A Fez of the Heart" adlı kitabı dünya çapında başarı kazandı. Ardından Noel Baba'nın gerçek hikayesini araştırdığı "Santa" adlı kitabında yine Türkiye vardı. Bir ara yılanların peşinden Amerika'ya, Afrika'ya, Avustralya'ya ve Hindistan'a gitti ve kendisine önemli ödüller kazandıran "Snake-Bite Survivor's Club"ı yazdı.
Ama sonunda dayanamadı, yine bir Türkiye hikayesiyle geri döndü. Bu kez hikayenin kahramanı efsanevi nehir Büyük Menderes ve bu yeni kitabının adı ise "Meander". "Menderes Nehri'ne İngiltere'de Meander denmesinin dışında, sözcük olarak  çok fazla şey çağrıştıryor bizim için. Hem isim, hem de fiil," diye açıklarken MEANDER ile kelime oyunu yapmaktan kendini alamıyor: "ME AND HER. Yani ben ve o. Yani ben ve Meander Nehri. 24 gün boyunca baş başaydık." Kitabı için araştırma yaparken Meandros Projesi'ni internetten keşfettiğini ve incelerken heyecanlandığını anlatıyor: "Çok doğru fikir, gerçi Menderes Nehri binlerce yıldır aktığı topraklara her dönem esin kaynağı olmuş, uygarlıklar yaratmış. Ancak Menderes'i baştan sona gezdikten sonra, Delta'nın yukarılardan farkını daha iyi anlıyorsunuz. En çok keyif aldığım yer Dalyan'dan sonrası oldu."  
Dinar'dan beri yanında taşıdığı şişedeki temiz Menderes suyunu sembolik olarak Ege Denizi'ne boşaltarak bitirdi serüveni. 
Menderes Nehri'ne kaynaklık eden Afyon'un Dinar İlçesi yakınlarındaki Pınarbaşı'ndan şişme kanosuyla tek başına başladı yolculuğa. Yola çıkarken Menderes'in kaynağından sembolik olarak bir şişe temiz su doldurdu; nehrin denize döküldüğü final noktasına ulaşınca sembolik bir eylemle temiz suyu tekrar denize boşaltmayı düşünüyordu.  Yaklaşık 500 km. uzunluğundaki Menderes'in % 95'ini kanoyla yüzerek geçebildi, bazı yörelerde nehir tamamen kurumuş olduğu için ara ara nehir yatağını izleyerek yürümek zorunda kaldı.  molalar vererek Menderes'in çevresindeki tarihi yerleri gezdi, kitabı için notlar aldı, bol bol fotoğraf çekti.  
”Acaba tarihi mirası yüzünden mi bu kadar çok seviyorsun Türkiye'yi," diye sorduk. "Hayır," dedi kesin bir ses tonuyla, "Hayır, benim için birinci sırada insanlar geliyor. Köylerde kimseye çay parası ödeyemiyorum Türkiye'de. Her yerde çok sıcak karşıladılar beni." Peki ya diğer nedenler? Güldü ve gülerek önündeki mezeleren baktı: "Yemekleri ikinci neden." Bu röportajı Didim'deki Kamacı Restaurant'ta yemek yerken yapıyorduk. Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı'nın davetlisiyiz Jeremy'le birlikte. "Üçüncüsü," diye devam etti, "üçüncü nedenim manzara. Dördüncüsü rakı."
Jeremy'nin. Pek çok kişi kirlilik ve kuraklık yüzünden Menderes'i baştan sona geçmenin olanaksız olduğunu söylemişti. İlk etapları rahat geçince umutlandı. "Genelde Dinar ve Çivril çevresinde su temizdi," diye anlatıyor. Ancak Çal'ın Gelinören Köyü'nde ilk büyük sorunla karşılaştı. Menderes'in suyu tamamen yok olduğu için buradan Yenicekent'e kadar kanosunu toplayıp yürüdü. Yenicekent'te suyun canlandığını görünce  kanosunu tekrar suya indirdi ve önce Sarayköy'e ardından da Buharkent'e kadar sorunsuz olarak nehirden devam etti.  Ancak Buharkent'e vardığında barajın kapaklarının sıkı sıkıya kapalı olduğunu gördü; tek damla suya geçit vermiyordu baraj. Tekrar sırtlandı kanosunu ve Kuyucak'a kadar yürüdü. Kuyucak'tan Yenipazar'a kadar nehirden gidebildi ama bu bölümde su çok kirli olduğu için sıkıntılı anlar yaşadı. Bafa Gölü'nü kürekle geçtikten sonra ilk kez minibüse bindi ve Dalyan'daki DSİ kapaklarında Menderes'le tekrar buluştu. Dalyan'dan sonrasında ise Menderes'in ve tabii ki Jeremy'nin keyfine diyecek söz yoktu doğrusu. 
24 gün boyunca kürek çektiği kanosunu üç dakika içinde toparladı ve geldiği gibi iki çantayla dönüş yoluna koyuldu.
Jeremy Seal'in son etabına eşlik etme şansına sahip olduk. Bir gün önce, Milet yakınlarındaki köprünün altına gizlemişti kanosunu. Sabah saat 6'da evden yola çıktık birlikte. Öğlene kadar Ege Denizi'ne ulaşmak istiyordu. Çünkü öğledensonraları çıkan rüzgarda  kürek çekmek zorlaşıyordu. Şansımıza son gün hava harikaydı. Jeremy son kez küreklere yapıştığında 3 haftadan fazla süren serüvenin yorgunluğu gözlerinden okunuyordu. Ama mutluydu her şeye rağmen. Biz de karadan izleyerek görüntüledik bu özel günü. Yaklaşık 2 saat sonra Batmaz yakınlarında Menderes'in denize döküldüğü Ege kıyılarına ulaştı. Dinar'dan beri yanında taşıdığı şişedeki temiz Menderes suyunu sembolik olarak Ege Denizi'ne boşaltarak bitirdi serüveni. Bugünlerde İngiltere'deki evinde kitabı için çalışıyor. Eylül'de tekrar gelecek. Bu kez daha çok kalacak ve araştırma yapacak. Yoran, Gelebeç, Akköy, Aslan Yaylası'nda insanlarla tanışacak, hikayelerini dinleyecek, Meandros'u yaşayacak...
Fotoğraf: Ömhur Kaynak (Meandros Dergisi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.