Mucit kadın başka mucitlerle görüşmüyor

Mucit kadın başka mucitlerle görüşmüyor

YAKLAŞIK 200 TANE BULUŞ YAPTIĞINI SÖYLEYEN ZELİHA ÇAĞLARDERE, FİKİRLERİNİN ÇALINMAMASI İÇİN DİĞER BULUŞÇULAR İLE GÖRÜŞMÜYOR - BULUŞ ADAMLARI DERNEĞİ ÜYESİ ZELİHA ÇAĞLARDERE: - "ÜLKENİN DEĞİŞİK YERLERİNDE AYNI BULUŞUN YAPILDIĞININ İDDİA EDİLMESİ, FİKİR

Gerçek Gazetesi
Buluş Adamları Derneği'nin altı kadın üyesinden bir tanesi olan Zeliha Çağlardere, ülkenin değişik yerlerinde aynı buluşun yapıldığının duyurulmasının buluşçular arasındaki fikir hızsızlığından kaynaklandığını iddia etti. Kendisini 'genel araştırmacı' ve 'mucit' olarak tanımlayan Çağlardere, 4 yaşından beri buluş yaptığını ve bazen hayali denebilecek kadar zor buluşların dahi yapıla bildiğini savundu. Aydın'ın arka mahallelerinden birinde, bitişiğindeki yüksek apartmanların arasında, tamamen kendisin dizayn ettiği çift katlı bir binada çalışmalarını yapan Çağlardere, kendisini ziyaret eden öğrenci ve meraklı komşularına nasıl buluş yaptığını anlatıyor. 200'e yaklaşan buluşları arasında icat etmiş olan Çağlardere'nin buluşları arasında; saç yıkama makinesi, ses çıkarmayan kaşık, dans eden sehpa, zeytin yeme maşası, sivilce ilacı, saçın şeklini 20 gün koruyan ve saçı kirletmeyen losyon, kirli deniz suyunu temizleyen bir ilaç gibi bir çok buluş yer alıyor.
Kendisinin bazen kendi bazen de başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak için sipariş üzerine buluş yapıp sattığını açıklayan Zeliha Çağlardere, kendisine imkansız gelen şeylerin dahi düşünülünce yapılabildiğinin altını çizdi. Son günlerde medyada çıkan bazı buluşçuların önemli bir buluş yaptıklarını iddialarını değerlendiren Çağlardere, "Bu buluşlar için kimileri olur diyor, kimileri olmaz diyor. Yapıldığı iddia edilen bir buluşun olmama ihtimali yüzde birdir. Bir buluşu şayet bir insan akli dengesi yerindeyse o buluşu kesinlikle bulduğu zaman, gerçekten kendi anladığı zaman bulmuştur ve her kese öğle söyler" dedi.
Buluşçular dünyasında yaşananlar nedeni ile tek başına buluş yapmayı tercih ettiğine dikkat çeken Zeliha Çağlardere, kendisinin diğer buluşçuların hiç biriyle diyalog kurmak istemeğini söyledi. Bu durumun nedenini, bazı kişilerin ağız arayarak fikir çalma çabası içerinse girmeleri olarak açıklayan Çağlardere, "Nasıl buluş yapıyorsun? Nasıl bir şeyler düşünüyorsun?" gibi soruların başlıca yöntemler arasında bulunduğunu beyan etti. Kendisinden bir şekli çalarlarsa bütün çalışmalarının bitip gideceğini belirten Çağlardere, "Aldıkları bir fikri benimserlerse, öbür taraftan da bir şekli benimserlerse bunları birleştirerek buluş yapmaya çalışan bazı kişiler var. İstanbul da katıldığım bir buluşçular toplantısında bana da bu tür girişimlerde bulundular. Ben bunlarla karşılaşmıyorum, diyalog kurmuyorum daha çok buluşçularla. Çünkü kendi buluşlarımı kendim yapmak istiyorum, çaldırmak istemiyorum. Eğer bir buluşçunun yaptığının kendi buluşu olup olmadığı öğrenilmek isteniyorsa, bilim adamları buluşu inceleyerek o kişiyi sorgulayarak doğruyu anlayabilirler. Ben saç yıkama makinesine patent aldığımda nasıl yaptın nasıl çalışır bu makine diye. Bende anlatım, o zaman anladılar ki buluşu benim yaptığımı ve onlara projeleri gösterdim çizdiğim. Bana patent verdiler. Eğer bir projeyi sorgularlarsa nasıl çalışıyor diye, nasıl çalıştığını ve bu buluş neye yarıyor diye sorguya çekilirse; o kişinin hemen gerçek buluşçu olup olmadığı meydana çıkar" diye konuştu.
Hayli ilginç bir hayat hikayesi olan Zeliha Çağlardere, kendisine ait bez bebeğin ayakta duramamasına sinirlenince buluş macerasına başladı. Bu bebeğe tel ve mumdan ayak yaparak henüz 4 yaşında ilk buluşunu yaptı. Altı yaşında ilkokula başladı sekiz yaşında okulu bitirdi. Maceralı bir okul yaşantısına geçiren Çağlardere, bir ay içerisinde okumayı yazmayı öğrendi. Daha ikinci sınıftayken tabi tutulduğu bir sınavla ilkokulu bitirdi. Mevcut kitaplarla evde çalışılarak okulların bitirilebileceği savunan Çağlardere, yaklaşık 50 yıl önce şimdi moda olan açık öğretim sistemini kendisinin bulduğunu söyleyecek kadar da iddialı. İlkokulu iki senede bitirdikten sonra evde okumaya ve resim yapmaya devam eden Çağlardere, dünyadaki her şeyin dikkatini çektiğini, buluş ve araştırma yapabilmek için sekiz yıl boyunca hiç televizyon izlemediğini duyurdu. Eline geçirdiği her kitabı okuduğu bilgisini veren Çağlardere, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere bir çok biyoloji ve anatomi kitapları okuduğunu ifade etti.
Sıkılınca buluş yapan insanlardan olan Zeliha Çağlardere, İstanbul'da kuaförlük yaptığı yıllarda, müşterilerin saçını elle yıkama yöntemini ilkel bulduğu için bir saç yıkama robotu icat etti. "Makine üzerinde üç yıl çalıştım, robotun on iki tane plastik parmağı var, ileri geri üç santimetre hareket ederek iki dakika içinde saçları şampuanlıyor, kremliyor ve kurutuyor" diyen Çağlardere, çay kaşığının sesinden rahatsız olduğu için ses çıkarmadan karıştıran çay kaşığını buldu. Bir çok ürününe patentini aldığını; ancak henüz seri üretime geçmediğini söyleyen Çağlardere, başta Amerika olmak üzere bir çok dış ülkeden davet aldığı hatırlattı. Türkiye'yi terk etmeyi asla düşünmediğini bilgisini veren Çağlardere, "Gücümün yettiğince buluş yapmaya kararlıyım. Param yok; ama kafam var" şeklinde konuştu. (iha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum