MÜTEVAZİ BİR TUĞLA EKLEME AMACI...

 

O oraya aday olacakmış, öbürü öteki yere…

Ülke gidiyor elden looo… Ülke gidiyor, umurunuzda mı?

Bizce bütün mesele umursamazlıkta ve kendi çıkınını doldurma amacının önceliği işgal etmesindedir.

Siyaset adamlarımızın siyaseti bir görev ve bir sorumluluk olarak değil; kişisel bir meslek, bir ikbal, bir gelecek umudu olarak görüp, benimsemelerinden kaynaklanmasındadır.

Siz eğer herhangi bir bankada [örneğin] sıradan memur olarak görev yapıyorsanız, umudunuz şef olmaktır, sonra müdür, sonra daha yukarısı, sonra çok daha yukarısı…

Ama siyaset bir sektör değildir!..

Olmamalıdır.

“Aldı”lı – “verdi”li bir pazaryeri değildir!

Olmamalıdır.

Ortada bir vatan vardır: Belde, ilçe ya da illerden oluşan…

Vatanın bağımsızlığa, aydınlık düşünceye, bağımsız yargıya ve demokrasiye ihtiyacı vardır.

İl, ilçe ve beldenin temiz bir çevreye, güzel bir doğaya ve gelişmeye ihtiyacı vardır.

İşte siyasetçi, bu ihtiyaçları kendisine dert edinen, bunların gerçekleşmesi için saçını süpürge, aklını ipotek ve emeğinin olancasını seferber eden kişidir. Öyle olmalıdır!

Ama bu seferberlik hem yoğun ve hem de karşılıksız olacaktır; olmalıdır…

Evet öyle…

Siyaset, işte bu nitelikteki bir fedakârlık yarışıdır.

Şimdi dönün bir basamak geriye ve bakın alkış tuttuğunuz büyük adamların yaşamına…

Mustafa Kemal Paşa neye adamıştır tüm yaşamını?

Hangi koltuk için savaşmıştır ömrü boyunca?

Ve öldüğünde neyi vardı Türk’ün o büyük Ata’sının?.,.

Ve işte onun için “Ata” dendi O’na… İşte anlatmak istediğimiz budur!

Şimdi bir de, bu aynı gözlükle kendi çöplüğümüze bir bakış fırlatalım.

Çevremizi, etrafımızdaki siyaset esnaflarını böyle yüksek bir tepeden değerlendirelim. Ne görüyorsunuz?..

Kimileri padişahlık hülyasında, kimileri ise, küçüklü büyüklü hesap ve koltuk beklentilerine kaderlerini teslim etmiş, hayal dünyasında…

Doğal olarak her seçim yaklaştıkça sözünü ettiğimiz küçük hesaplar daha da küçülüyor ve bayağılaşıyor.

İşte bu kısır döngünün içinde en önemli faktör halkın rolüdür.

Çünkü halk, gerçekleri görme yeteneğini geliştirdikçe bu küçük hesaplar, türlü çeşitli katakulliler ve çirkinlikler kendiliğinden eriyecek, yok olacaktır.

Bu nedenle halkın gerçekleri görüp değerlendirecek bir düzeye ulaşması her şeyden çok daha önemlidir.

İşte çabamızın hedefi, amacımızın temeli, bu düzeyin yaratılmasına naçizane mütevazı bir tuğla eklemekten ibarettir.

Ve sarf ettiğimiz bunca emek, sadece bunun içindir.

Sadece bunun için!

Önceki ve Sonraki Yazılar