Şimdi vatandaş ne diyecek bakalım?

 

Yerel bir basının köşesinde kuraklığı içeren bir köşe yazısında kuraklık nedeniyle çiftçinin gömlek yaktığından bahsedilerek, kuraklıkla ilgili bası somut önlemlerin alınmasının elzem olduğu yazılıydı.

Doğru bir sözdü. Gömlek yakan çiftçilerimiz suçu hükümete atarak, oraya karşı böyle bir hareketi yapmıştı.

Ama gördük, çiftçimiz halinden o kadar memnunmuş ki, eleştirdikleri, beğenmedikleri kişileri tekrar iş başına getirdiler. Demek ki o zaman yapılanlar tamamen bir takım kişilerce tasarlanıp çiftçiyi bir anlık galeyana getiren hareketlerdi.

Şimdi sıkı durun ve bakalım yeni gelişmelerin, yeni anayasanın kabulünden sonra çiftçimiz, işçimiz, esnafımız, memurumuz,  emeklimiz ne diyecekler.

Yeni hazırlanan anayasa paketinde yerel yönetimlere  daha çok kolaylık ve yetki veren bazı maddeler bulunuyor. Bu iyi. Her zaman savunduğumuz bir konu idi.

Yalnız belediyelere bu yetki verilirken, vatandaşlardan alınan emlak vergilerini, yürürlükte bulunan vergi oranlarından 3 kat daha fazla olması yetkisi de veriliyor.

Bunun açıklaması şöyle:

Geçen yıl emlak vergisi olarak verdiğimiz evimizin vergisi 50 YTL olsun.

Bu yıl ödeyeceğimiz emlak vergisi  şu anda meclise sevk edilen  İl Özel İdareleri ve Belediye Gelirleri Kanunu Yasa Tasarısına göre %50 artırılıyor. Bu demektir ki geçen yıl ödediğimiz 50YTL, bu sene 100YTL olacaktır.

Ancak önemli olan bir konu daha var. Yeni hazırlanan anayasa taslağındaki “Vergi Ödevi” ana başlığındaki 73. madde bulunan paragrafa,    "Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kurulu’na verilebilir."  Bir de "Mahalli idareler tarafından tarh, tahakkuk ve tahsil edilenler için ise ilgili mahalle idarenin seçimle oluşan karar organına verilebilir" deniliyor.

Bundan da anlaşılan bu yıl ödeyeceğimiz emlak vergisi 100 YTL iken 400 YTL olmasıdır. 

Yani anlayacağımız vatandaş emlak vergisini öderken Nasrettin Hocanın hindisi gibi kara kara düşünecek.

Durun durun, daha bitmeyecek.

Emlak vergileri arttığı zaman çevre temizlik vergileri de bir o kadar artacak. Al sana 450 YTL.

Ben demedim miydim seçimden sonra zamlar peş peşe gelecek ve bu da olamasa olmazlardan olacak diye. 

 Yeni getirilecek mahalli idarelere verilmesi gereken mali özertlik pek tabii ki isabetli olacaktır. Ancak, vergilerin bu kadar da artması vatandaşı ne yapacak onu düşünemiyorum.

Bu tam tamına 20 milyon ev sahibi insanları kapsıyor.

Bunun yanında yeni getirilecek yeni düzenlemelerle hiç emlak vergisi ödemeyecek denilen, vergiden muaf tutulan tek evi olan emekli, ev hanımı, özürlü gibi milyonlarca dar gelirli vatandaşın durumunu bir düşünün. Onlar ne yapacaklar?

Belediyeler cepleri yaktığı zaman vatandaş ne diyecek bakalım.

RAMAZAN BEREKETİ 

Ramazanın bereketi pazarlar ve marketlere yağdı. Vatandaşın evine de kar.

Daha önceki yazımda fırsatçıların çıkarak gıda maddelerine büyük zamları yapacaklarını yazmıştım.

Pazardaki gıda maddelerinin fiyatı % 50 ile % 70 arasında arttı.

Bu artışlar ramazandan sonra geri alınacak mı? Orasını Allah biliyor artık. Gerçi bu güne kadar böyle bir geri dönüş vaki olmamıştır.

Fiyatların geri çekilmesini istemek boşa umutlanmaktan başka bir iş olamaz.

Pazara gelen bereketten, büyük marketlerde payını büyük büyük aldı.

%100 lere varan zamlarla büyük marketler rekor kırdı. Evlerde kullandığımız yağlar %100 zam yaptı.

Yapılan zamların sebebini kuraklığa bağlıyorlar ama, duy da inanma. Millet kandırılıyor, gözler boyanıyor. Biz fırsatçıyız denilemiyor, suç tabiyata yükleniyor. Nasıl olsa dili yok ya, kendini savunamaz.

Kuraklığı ve ramazanı fırsat bilen fırsatçılar yine fakirin ocağına incir ağacı dikmekten geri kalmadılar. Hem yönetenler, hem fırsatçılar nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontuyorlar.

Bunun bir fırsatçılık olduğunu bir biz söylemiyoruz.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan yardımcısı Kemal Özer kuraklık ölçümünün tahmini yapılarak bu zamları kuraklığa bağlayanları yalanlamaktadır. Özer açıklamasına şöyle devam etmektedir; “NASA, domatesiniz, buğdayınız, mısırınız bu kadar kaldı diye ABD lehine yorum yapıyor. Bizler de kanıyoruz” dedi. Özer, hallerdeki yüzde 100’lere dayanan zamların gerekçesinin kuraklık değil ‘Ramazan fırsatçılığı’ olduğunu söylemektedir.

İşte bir taraftan yeni hazırlanan anayasa taslağındaki emlak vergisi ve başka yeni vergi alma yolları, bir taraftan çarşıya, pazara gelen zamlar….

Bu vatandaş buna ne diyecek merak ediyorum. Kendim ettim, kendim buldum mu diyecek, ya da, ya sabır mı çekecek bilemiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar