Sivil Toplum Kuruluşlarından  “Türkiye için sağduyu” çağrısı

Sivil Toplum Kuruluşlarından “Türkiye için sağduyu” çağrısı

AYTO YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA BAŞTUĞ: - “TÜRKİYE'NİN TEMEL SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ KATKI SAĞLAMAYA VE SORUMLULUK ÜSTLENMEYE HAZIRIZ”

Gerçek Gazetesi
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve Hak-İş genel başkanlarının İstanbul Çırağan Otel'den yaptıkları "Türkiye İçin Sağduyu" çağrısına Aydınlı oda başkanları ve sivil toplum örgütü temsilcileri de destek verdi. Aydın Ticaret Odası (AYTO) Meclis Salonu'nda bir araya gelen ildeki oda başkanları ve sivil toplum örgütleri adına AYTO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baştuğ ortak bir açıklama yaptı.
Toplantıya AYTO Meclis Başkanı Mahmut Çağlayan, Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel, Aydın Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı, oda yönetim kurulu üyeleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan AYTO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baştuğ, Türkiye'nin bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmekte olduğunu söyledi. Ülkenin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkmasının herkesin ortak dileği olduğunu ifade eden Baştuğ, “Uluslar arası finansal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız bir talihsizliktir. Türkiye'nin bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerekiyor. Cumhuriyetin temek ilkeleri dışında her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Geçen yıldan beri devam eden kısır politik süreç, ne yazık ki genel seçimlerden sonra da devam etmekte, toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmakta, siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta ve toplumun enerjisini boş yere tüketmektedir. Siyasi partiler toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet vermek yerine zarar vermekte. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasimizin işleyişi için son derece önemli. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin kuvvetler arasında uyumu sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesi de esastır” dedi.
Türkiye'nin yaklaşık bir yıldır anayasayı ve siyasi partiler kanunu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin ve çözüm üretmeyen bir süreç içerisinde olduğuna işaret eden Baştuğ, “Halbuki, yapmamız gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarımızı gelişmiş ülkelere ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olmalıdır. Türkiye'nin gelişen dünya şartlarına uygun, toplumsal beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan evrensel değerler ile kendi değerlerimizi bütünleştirecek bir anayasaya ve siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı var. Türkiye kendi meselelerini sindire sindire tartışarak, katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatıyla hazırlanacak bir anayasayı hak etmekte. Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayiciler olarak bu zor zamanda, sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız” diye konuştu. (iha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.