Söke Belediye Meclisi'nden kovulan vatandaşlar!!!

Söke, Söke olalı böyle bir ayıp yaşamadı!

Sonunda vatandaşın Söke Belediye Meclisi'nden kovulduğunu da gördük! 

Hem de belediye başkanı Özekmekçi'nin emriyle ve de zabıta gücüyle…

Vay benim memleketim…

Vay ki, ne vay…

Düşünebiliyor musunuz?

Vatandaşlar oylarıyla seçip belediye başkanı yaptıkları bir kişi tarafından, hem de sahibi oldukları belediyeden yaka-paça kapı dışarı yapılıyorlar. Seçimlerde oylarıyla seçtikleri belediye başkanı tarafından bu uygulamaya maruz kalmaları içlerini acıtmış olacak ki, "ellerimiz kırılsaydı da, sana oy atmasaydık" diye feryat ediyorlardı.

Oylarıyla meclis üyesi seçilmelerine vesile oldukları CHP'li meclis üyelerinin gözleri önünde yaşandı bu çirkinlik.

Ayrıca insanları kapı dışarı yaptığınız o bina vatandaşındır. Kasasındaki para da vatandaştan toplanmaktadır. Dolayısıyla meclis toplantılarında oturum ücreti adı altında aldığınız paraların da sahibi o kovduğunuz vatandaştır. Her ay aldığın başkanlık maaşını da sana o vatandaş ödüyor.

Veeee, sen ne yapıyorsun? O vatandaşı zabıta gücüyle sokağa atıyorsun. 

Oldu olacak bir de dövdürtseydin bari!!!

Yakında bunu da görürsek şaşırmayın…

Vatandaşın evi toprak kayması tehlikesi ile karşı karşıya. Can ve mal güvenliği kalmamış. Her gün santim santim yaşanan toprak kayması sonucu, faciaya ramak kalmış.

Sormak istiyorum…

Bu tehlikenin sorumlusu siz değil misiniz?

Görgü tanıklarının iddialarına göre yıllar önce oradan toprak alan Söke Belediyesi yetkilileri değil midir?

Orada toprak kayması başlayınca site sakinleri mahkemeye başvurup, tespit davası açmadı mı? O tespit davasının sonucu  mahkemece atanan bilirkişi doğal olmayan nedenlerle heyelan oluştuğuna dair rapor vermedi mi? 

Sormak istediğim bir soru daha var…

Bu bölgede gerek inşaat ruhsatını gerekse yapı kullanım iznini veren kimdir?

Söke Fırıncılar Odası değil herhalde!

Hatırlanacağı gibi, aynı yerde sorunlu bir okul binası vardı. Cumhuriyet Anadolu Lisesi olarak yapılan bina inşaatı bittikten sonra hafriyat nedeniyle üst bölgesindeki dağın okulun içine aylarca ve hatta yıllarca heyelan şeklinde aktığını hiç görmediniz mi?

Bir şey daha soracağım...

Bu yaşanan sorunun, tahmini 400 bin TL. gibi bir harcamayla çözüleceğini sanarak üstlenmiştiniz! Ne oldu da birden çark ettiniz? Yoksa sorunun çözümü için yaklaşık 3 milyon TL. (3 trilyon) gibi bir harcama gerektiği için mi çamura yattınız?

Harcanacak para 400 bin TL. ise vatandaşın canı önemli, 3 milyon TL. ise para mı önemli?

Örneğin; Kuşadası çevre yolunun hemen üstündeki Fevzipaşa Perakendeleri denilen yerde benzer sorun yaşandı. Karayollarının çalışması nedeniyle bir kaç evin zemininde heyelan başlayınca belediye olarak oradaki bir kaç konutu vatandaştan satın almadınız mı? 

Oradaki evler ucuz gece kondu evleri ya, al!

Burada maliyet yüksek ya, yetiş Afet İşleri!

Bu davranışın adına "tatlı su kurnazlığı" derler. 

Bak Başkan! Alfa Yapı Kooperatifi heyelan bölgesindedir ve iddialara göre belediyenin oradan toprak alması sonucunda tehlike büyümüştür. 

Sorumluluk bilinciyle hareket etmeniz gerekirken, sorunun çözümünü başka mecralarda aramamalısınız.

Öncelikle o vatandaşlardan özür dile, sonra da vatandaşın vekilleri Mehmet Erdem ve Ali Gültekin Kılınç'a teşekkür et. Sorunun çözümü için kollarını sıvayan bu değerli iki milletvekiliyle el ele ver. 

Seni destekleyen gazetecilerin de, milletvekillerini şov yapmakla suçlaması yakışık almadı. 

Milletin vekilleri orada o gün şov yapmadılar. Yol haritasını işaret ettiler. Çözüm önerdiler. Çünkü bu AK Parti iktidarının yeni çıkarttığı Kentsel Dönüşüm Yasası ile bir afet gerçekleşmeden de, eğer bir bölge gerçekten heyelan tehlikesi içeriyorsa (bu jeolojik zemin etütleriyle kanıtlanmalı) artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı orada hemen kentsel dönüşümü başlatıyor. Vekillerimiz tüm iyi niyetleriyle buna işaret etmişlerdir. 

Hani Söke'nin % 42'sinin heyelan bölgesi olduğunu iddia ediyorsunuz ya, buyurun hazırlayın dosyanızı, başvurun ilgili Bakanlığa. Haaa yok eğer sorun lokal ise; yani sadece o konutların olduğu yerde bir sıkıntı varsa, o zaman sorumlusu ve çözüm mercii belediyedir. Ancak kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce uygulama böyle değildi. 

Bu konuda milletvekillerini şov yapmakla suçlayıp, ahkam kesen gazeteci arkadaşlarımı Kentsel Dönüşüm Yasasını okumaya davet ediyorum.

Pazartesi yazısı: ‘’Vatandaş diyor ki: Allah AK Partili milletvekillerinden razı olsun’’ başlığını taşımaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar