SÖKE SANAT GÜNLERİ

                                                                                                                                                  * Sümerler yazıyı buldu, tarih başladı. Sosyal bilinç sanatçıların üretileriyle gelişti.  Ülkelerin gelişmişlikleri sanat düzeyleriyle paralellik gösterir.  Sanata ve sanatçısına önem veren toplumlar, yeryüzü ailesinde yerini istendik bir biçimde alırlar.                                                                                           * Geçtiğimiz hafta Söke’de üç gün sanatı soluduk. Yıllardır sanatla iç içe olduğumuz halde bu üç günde yaşam dağarcığımıza öyle yeni şeyler kattık ki, bildiklerimiz daha öğreneceklerimizin yanında okyanusta bir damla kadar kaldı. Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, dostumuz Yunus Bekir Yurdakul zaman zaman rastlaştığımız, söyleşme fırsatı bulduğumuz, yazınımızın ak yüzleriydi.  Her zaman aynı heyecanla merhabalaşırdık.                                                                                                                                     * Bu etkinliğin en coşkulu anlarını Asılık  Çınar  Muazzez  İlmiye Çığ’ı  dinlerken yaşadım. O yaşına karşın duru ve taze sesiyle uzun söyleşisini izledik. ‘Sümerler’de  Edebiyat’ı  ondan dinlemek büyük keyifti.                                                                                                                                                                            * Kendisiyle, bazı yönlerimizin benzeştiğini gördüğüm Fahri Özdemir’in el yazması şiirleri sergisini hayranlıkla gezerken, onu tanımakta gecikmiş olduğum için eksiklendim. Arşivindeki binlerce el yazması şiirleri için, adına bir müze açılması çalışmalarının yapıldığını duyunca henüz sonuç alamadığım gazete müzesi çabalarımın bir gün hedefe ulaşacağı konusunda yeniden ümitlendim.

* Etkinliklere ilgi, gözlemlerime göre iyiydi. Aynı yüzler bir arada olmuş olsak da, daha önce başka yerlerde katıldığım etkinliklerde de böyleydi zaten. Bir konser, bir futbol maçı kalabalığına ulaşacağımız günlerin umuduyla, her gün bazı öğretmenlerimizin öğrencileriyle salonu doldurmaları sevindiriciydi.                                                                                                                                                         *Hemşerimiz merhum  Orhan Çubukçu’yla  ve yapıtlarıyla  Talat Avcı ve Levent Tuna sunumunda  tanışmak da ayrıca önemliydi benim için.                                                                                                                                                                  *Bu güzelliklerin yorulmayan savaşçısı şair dostum Talat Avcı’yı kutluyorum.  Belediye Başkan Yardımcımız Levent  Tuna ve Kültür Komisyonu  Nimet İncedal, Hüseyin Akkaya’nın  esirgemedikleri emekleri ve güler yüzleriyle kutlanmayı hak ettiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar