Yılmaz Ölmez
Gerçek Gazetesi
15 Mayıs 1992 yılında, Şırnak'ın Taşdelen Karakolu'nu basan PKK'lılar, 30 askeri şehit etmiş, Sökeli Aydın Şahin ile birlikte İzmirli er Engin Ekşi'yi kaçırmışlardı. Kaçırılma tarihinden sadece 2 ay sonra, 22 Temmuz 2002 tarihinde Kızılhaç aracılığıyla aileye ulaştırılan mektupta, ""Biz iyiyiz. Merak etmeyin. Kızılhaç ile irtibatı kesmeyin"" şeklinde haber ulaştırılmıştı. Bu mektubun ardından bir daha haber alınamadı. Kızılhaç daha sonra Şahin ailesine, ""Oğlunuzun izini kaybettik"" diye yazı gönderdi. Aydın Şahin'in evlat hasretiyle yanan annesi Emine Şahin 10 yıl önce yaşamını yitirirken, 4 yıl öncede baba Kemal Şahin yaşama gözlerini yumdu. Fakat baba Şahin ölüm döşeğinde dahi, “Kardeşinizi buluncaya kadar mücadelenizi sürdürün” vasiyetinde bulundu. Ancak Jandarma Genel Komutanlığı, Aydın Şahin'in otel işletmecisi ağabeyi Ali Şahin'e yazı göndererek, ""Gaiplik davası açıp, sonucunu bize ulaştırdığınız takdirde kardeşinizi şehit sayıp size maaş bağlayabiliriz"" dedi. Ret yanıtı veren Ali Şahin ise, ""Maaş değil, kardeşimizi istiyoruz"" dedi.
16 yıldır kardeşinden haber almadıklarını söyleyen ağabey Ali Şahin, ""Jandarma Genel Komutanlığı 8 Mart 2000'de bize bir yazı göndererek, Söke Asliye Hukuk Mahkemesi'nde gaiplik davası açmamızı, mahkemeden alınacak kararı Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderdiğimiz takdirde kanunlar uyarınca kardeşimi şehit statüsüne koyarak nakdi tazminat ve maaş verilmesini sağlayacaklarını bildirdiler. Babam Kamil Şahin ve kardeşlerim bunu reddetti. Yaşayıp yaşamadığını bile bilmediğimiz kardeşim için verilecek parayı kabul etmeyeceğimizi bildirdik. Annem 1998 yılında evlat hasreti çekerek kahrından öldü. Gözleri açık gitti. Babam"da 4 yıl önce hayata gözlerini yumdu, fakat bize, ”kardeşinizi bulun” vasiyetinde bulundu. Biz şehit maaşı değil, kardeşimizi istiyoruz. Devlet, Apo'ya, kayıp askerlerimizin akıbetini sormalı. Çünkü kardeşimizin kaçırıldığı 15 Mayıs 1992 tarihinin ardından Diyarbakır"da yayınlanan Ülke Gazetesi"nin 24 Mayıs 1992 tarihli sayısında, ”Taşdelen Karakolu baskınında, gerillalara esir düşen askerlerden haber var” başlığı altında kardeşimizin, ”İyiyiz, ailemize kavuşmak istiyoruz” mesajıyla, kampta çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Apo"da o kamptaydı. Yine 24 Temmuz 1992 yılı yılında, Gündem Gazetesi"nde kardeşimizin kampta çekilmiş fotoğrafı yayınlandı. Haberde de, ”PKK, elindeki esir erler için değiş tokuş istiyor” başlıklı yazı vardı. Biz kardeşimizin hayatta olduğuna inanıyoruz. Son olarak geçen yıl Kasım ayında AKP"li Aydın Milletvekili Ahmet Ertürk"e kardeşimle ilgili tüm gazete haberleri, Kızılhaç örgütünün mektupları, Genel Kurmay ile yapılan yazışmaları bir dosya halinde sunarak, meclis gündemine getirmesini istedik, fakat hala bir yanıt alamadık” dedi.
DEVLETİN DGD DESTEKLEMELERİ DAHİ HALA KARDEŞİMİZİN ADINA GELİYOR!
Babası"nın ölümünün ardından kendilerine arazi kaldığını söyleyen ağabey Ali Şahin, “5 kardeşiz ve bu arazide kardeşimiz Aydın"ın da hissesi bulunuyor. Devlet tarafından toprak sahiplerine yönelik dağıtılan Doğrudan Gelir Desteği 5 kardeşimizin üzerine geliyor. Yani Ziraat Bankasında kardeşimizin üzerine açılan hesap numarasında para hala duruyor. Biz o paraya dahi dokunmadık. Son olarak 8–11–2007 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığına yazdığım yazıda, kardeşimizin şehit düşmesi halinde bununla gurur duyacağımızı belirttim. Fakat kardeşimiz şehit mi, sağ mı bunun araştırılmasını istiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunan DTP Milletvekilleri bir süre önce kaçırılan askerlerimiz için aracı olup PKK kampına giderlerken, benim kardeşimin akıbeti niçin sorulmadı? Devletimizden somut bir yanıt bekliyoruz. Apo hala elde. Apo"ya sorulsun. Kardeşimiz hakkında umutlarımız hala hiç sönmemiştir. Biz PKK"dan gelecek yanıtın ardından kararımızı vereceğiz. TBMM"ne de Milletvekili Ahmet Ertürk aracılığıyla dosya sunduk. Devletimizin ilgilenmesini istiyoruz, şehit aylığı değil” dedi.