Solun telaşı

 Önce Cumhuriyet tehlikede denildi. Sonra yıllaca savunulan ama ne savunulduğu bir türlü doğru dürüst açıklanamayan, laiklik elden gidiyor diye veryansın edildi. Peşinden Çankaya’ya “türbansız eş isterük” isyanları erken seçimi getirdi. Sol, şimdi yenilginin faturasını halka yükledi ve sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Yıllarca iktidar olamayan ve % 20 lerin üzerine çıkamayan sol, halkı duyarsızlıkla suçladı. Halen de suçluyor. Seçim sonuçlarında meclise giren ama, iktidar olamayan muhalefet “nerede yanlış yaptım” diyeceği yere, kendisini çok başarılı buluyor. Nitekim gelişen olaylar ve meclis aritmetiği Türkiye açılımının nerelere doğru olduğunu ve Türkiye’de solun kurmaylarının kendisini yenileyemediğini gösteriyor. Seçim bitti, telaş bitti. Şimdi solun telaşı kalmadı. Kalmadı çünkü sol kesinlikle kendisi teslim oldu. 367 yeterli mi, yetersiz mi diye günlerce tartışılan konular, solun başarılı çıktık çığrışmalarıyla alevlenen yangın sönüverdi. Bakalım sol temsilciler şimdi mecliste ne yapacaklar. Halka dönüp neler söyleyecekler. Şu anda 367 sorunu çözülmüş durumda. Çözülmedi, garanti oldu. MHP Genelbaşkanının açıklamaları ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan, rahat bir nefes aldı. Sayın Gül’ünde gözlerinin içi gülüyor. 367’yi bulan meclis yeni Cumhurbaşkanı’nı seçer. Tabiî ki itiraz edilen önceki aday seçilir. Seçilecekte. Seçimlerin sonuçlarının AKP yi iktidar yaptığı zaman yeni Cumhurbaşkanı’nı AKP seçmeyecek mi? diye sormuştum. İşte cevabı. Bugün yeni Cumhurbaşkanı’nı aslanlar gibi AKP milletvekilleri meclisin içinden ve AKP’nin içinden seçeceklerdir. Merak ediyorum CHP kurmaylarını. Acaba “Laiklik elden gidiyor” diyerek tekrar meydanlarda toplanıp, yeniden bir erken seçim kararı aldırabilecekler mi? Hatırlayacaksınız, Ecevit zamanında sol, hiç telaşsız seçimlere katılıp birinci parti olmuştu. İktidara da koalisyon da olsa gelmişti. Birtakım başarılı icraatlar yapmıştı. Ekonominin düzeltilmesi için yeni programlar yapılmış uygulamaya geçilmişti. Ama yine solun bir takım olaylar karşısında telaşlanması, sayın  Bahçeli’nin de kazanma hırsı sayesinde 2002 de erken seçime gidilmiş, AKP iktidar edilmişti. AKP’nin 4,5 yıllık iktidarında, yine solun telaşlanması ile  meydanlarda toplanılmış, Cumhuriyet ve Laiklik dillere dolanarak zoraki yeni bir erken seçim yaptırıldı. Erken seçimin ana teması ise Cumhurbaşkanlığı seçimi için 367 çoğunluğu idi. Cumhurbaşkanı seçilemedi ve erken seçim oldu. Sonucunda, yine telaşelerin sonucu halk, laikci kesilenlere ve cumhuriyetten şüphe duyanlara iyi bir ders verdi. Yakında Cumhurbaşkanı seçilecek. Hem de, sayın Gül seçilecek gibi. Bu onun en tabi hakkı ve AKP’nin de ilk tercihi olarak. SOL buna ne cevap verecek acaba? Halka nasıl bir sebep gösterecek? Ben söyleyeyim. Ne diyecekler biliyor musunuz? “Biz yapacağımızı yaptık. Bütün engellemeleri ortaya koyduk. Siz bizi beğenmediniz. Bakınız biz yine meclise gelmedik. Oturuma gelseydik bile gücümüz yetmiyordu. Ne yapabiliriz” diyecekler. Diyecekler de artık o sol kurmaylarına kimse inanmayacak. Anlayacağınız solun telaşı, AKP iktidarını ezici bir çoğunlukla başa getirdi ve şimdi de GÜL’ün Cumhurbaşkanlığı’nı getiriyor. Bütün dünyanın anladığı bir konuyu bizimkiler anlamıyorsa pes doğrusu. Köşk’te türbanlı olsa kıyamet mi kopar. Başı açıklar oldu bu güne kadar. Eşinin başı açıktı ama, kendisi hacı olan Cumhurbaşkanımız vardı. O zaman kıyamet kopmadı da, şimdi mi kopacak? Türkiye’deki laikliği dünya iyi anladı ama, biz daha anlayamadık. Düzgün anlatamadılar ki bu güne kadar. Her neyse. Yeni Cumhurbaşkanı’mız ikinci, üçüncü muhakkak turda seçilecek. Herkese ve Türkiye’ye hayırlı olsun şimdiden.

Önceki ve Sonraki Yazılar